Binay Kazan

Binay Kazan

Borçlar artarken, dostları mı azalıyor insanların?

2024.10.01 16:16 - Son Güncellenme: 2024.10.01 16:16
A

Havalar soğudu. Zorlu geçmeye aday bir kış mevsimi öncesindeyiz.

İşte böyle bir süreçte; samimi bir sorum olacak bugün siz değerli okurlarıma...

Son 10 yılda neler değişti sizin hayatınızda?

Biliyoruz ki; hepimiz çok zorlu bir yaşam sürdürüyoruz yaşadığımız bu kentte ve ülkede... Yaşam gündemimizi çepeçevre saran geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, bölgesel savaşlar ve siyasi kaos hepimizi ne kadar çok yoruyor değil mi?

Ne kadar çok şey olumsuz etkiliyor böyle bizi?

Küresel krizler, küresel ısınmalar, susuz kalma endişeleri, siyasi gerginlikler, hastalık tedirginlikleri, işsiz kalma korkusu, Marmara'da olası deprem senaryoları, ölen küçük çocuklar ve kadınlar, zaman-zaman azgınlaşan terör ve kimseye muhtaç olmadan geçinebilme kaygıları...

Bazen ülkemizde oluşan karamsar ruh hali ile yanılgıya mı düşüyorum veya yanlış mı yorumluyorum bu yaşamı diye kafamı kaldırıp etrafıma bakıyorum. Çevremde içten, doğal ve ağız dolusu gülen insanlar arıyorum bıkmadan usanmadan... Bu arayışlarım ne yazık ki; hep hayal kırıklığı ile sonuçlanıyor.

İçine kapanık bir yaşam sürdürmeye başlayan insan sayısı, ne kadar da artmış bu kentte...

Ne kadar çok yorulmuş insanlar böyle?

Duyarsızlık da tavan yapmış sanki her yerde...

SETBAŞI KÖPRÜSÜ'NDEN İNSAN MANZARALARI

Her hafta sonunda yaptığım gibi; Cumartesi günü de yine kent merkezine gittim ve belirlediğim rutin rotamda Bursa'yı ve insanları izledim.

Setbaşı Mahfel Kahve'deki köprüyü gören masama oturarak bir saate yakın gözlemledim insanları...

Bursa caddeleri; uzayda yürür gibi amaçsız ve kararsız yürüyen insanlarla doluydu. Havaların erkenden kararmaya başladığı bu sonbahar günlerinde, tedirginlikler biraz daha çoğalırken, işsizlik de bir karabasan gibi çökmüş galiba toplumsal hayatın içine... Atatürk Caddesi ve Hanlar Bölgesinde umutsuz insan profilleri ile de karşılaştım.

Sonra Açık ve Kapalıçarşı ile Tuzpazarı'nı gezdim.

Görünen o ki her şeyin fiyatı artmış ama kalitesi de düşmüş. Restoranlarda masadaki peçeteler bile kaldırılmış. Kapıda ve masada olması gereken fiyat listeleri de hak getire... Her şey ekonominin gidişatına endekslenmiş.

Türk Kahve'sini bile 100 TL'ye veriyorlar tarihi hanlardaki kahvelerde artık... Ve insanlar bundan çok şikayet eder hale gelmiş sonunda... Bir çarşı lokantası sahibinden öğrendiğim kadarı ile "az kuru-az pilav ve bol ekmek yiyenler"çoğalmış.

Peki neler oluyor bize böyle... Nereye gidiyoruz?

Hayat, acımasızca pahalılanıyor.

Ve insanların borçları artıyor durmadan... Dostları ve arkadaşları da azalıyor.

Yani... Toplumsal bir değişim yaşanıyor 21.yüzyılın ilk çeyreğinde ve tedirginlik eksenindeki her yerde... Kapsamlı bir şekilde hem de...

POZİTİF YAŞAM İNOVASYONU YARATMAK İÇİN!

Ama yine de mücadele etmek gerek hayatın zorlu koşulları ile... Her şeye rağmen... Pozitif bir şeyler de katmak gerek yorgun hayatlarımıza...

Yaşadığımız ve yaşayacağımız bu zor günlerde, bize rehber olabilecek ve de sıkıntılı yaşamımıza anlam katabilecek birkaç ipucu var elimde... Ben çok yararlanıyorum bu tespitlerden... Günün koşullarına uyarladığımızda, inanılmaz güzel sonuçlar alabiliyor insan... Siz de bir deneyin isterseniz geleceğinizi tasarlayabilecek ve insan ilişkilerinde yaralanmanızı önleyecek bu görüş ve önerileri...

Bilindiği gibi inovasyon: yaratıcı yenilik anlamına gelmektedir. İşte size yaşam inovasyonu yaratacak 7 samimi öneri...

Bu 7 kural, benim yaşam felsefemin anahtarlarıdır. Anlık karamsarlıklardan kurtulmak ve hayata dair yeni ışıklar açmak/yeni yollar bulmak için... Bakalım sizin işinize de yarayacak mı bu görüş ve öneriler?  

Önce bir okuyun ve düşünün isterseniz.

SEYİRCİLERE DEĞİL,KENDİNİZE OYNAYIN ARTIK!

1-Evinizden, işyerinizden, yaşam tarzınızdan ve gerekirse dostluklarınızdan "süprüntü gördüklerinizi" atın ve size ağırlık yapan her şeyden kurtulun. İkiyüzlü ve fesat ilişkileri yaşamınıza sokmayın. Mutsuz insanlarla çok fazla bir arada olmayın. Mutsuzluk bulaşıcı hastalık gibidir. Bu hastalığa sizde yakalanmayın.

2- Size iradeniz dışında yüklenmiş rollerden de sıyrılın. Şayet zevk almadığınız ve iyi oynamadığınız roller varsa, onlardan hemen kurtulun. Kısacası; seyirciye değil, kendinize oynayın artık...  

3-Yüksek standartlarınız varsa, bunları gevşetin. Başkalarını etkilemek veya gösteriş yapmak için kendinize işkence etmeyin. Doğal olun ve hep öyle kalın. Kredi kartı ekstrelerinize de olumlu yansıyacaktır bu tavır...

4-Eğilmeyin ve kimseyi eğmeyin. Onurunuz her şeyden önemlidir. Bazen büyük zaferi kazanmak için, bazen küçük yenilgilere razı olun.

5-Artık şu TV dizilerinden de kendinizi kurtarın. Artık hayatı seyreden değil, hayatı yaşayan biri olmaya çalışın. O zaman daha pozitif ve insancıl biri olacaksınız. Buna inanın.

6-Kitap okumayı alışkanlık haline getirin. İyi filmler seçin ve seyredin. Sizi hayata bağlayacak her şeye yer açın yaşamınızda... Plaklar, kasetler, CD'ler, şiirler ve şarkılar olmalı sizi hayata bağlayacak... Sımsıkı manevi bağlar...

7-Hayatınızda; insan gibi "dostlarınız" olmasına dikkat edin. Satıcı kimlikli insanların dostluk gösterilerine asla aldanmayın ve hiçbir özel sırrınızı paylaşmayın. Yani bilmeden satışa gelmeyin. Üzülürsünüz ve yıpranırsınız sahte dostluklardan...

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları