Yemekleriyle isimlerini tarihe geçiren kişiler! Bursa İskenderi'nin hikâyesi...
Tarihte bazı isimler, yaptıkları lezzetlerle ölümsüzleşti. Kendi adlarını taşıyan yemeklerle anılan bu kişiler, mutfak dünyasına eşsiz bir miras bıraktı. İşte gastronomiye adını yazdıran isimlerin hikayeleri!
İSKENDER
1850'li yıllarda Mehmet Efendi Lokantası ile işe başlayan aile, o dönemlerde Bursa'da yaygın olan kuzu çevirme ve tandırcılık işi yapmaktadır. Pişirilen etin (tandır veya kuzu çevirme) sabit mekânda olduğu kadar baş üstündeki tablalarda satıldığı böyle bir Osmanlı döneminde; oğul İskender, arayışlara girerek "İşi nasıl farklılaştırabiliriz?" ve "Daha iyisini nasıl yapabiliriz?" gibi düşünceleri, amcası Sabit Dede'den aldığı destekle hayata geçirmeye çalışır. Babasının "Başımıza icat çıkartma." sözleri üzerine önce konuyu annesine anlatır, sonra da babasını ikna eder.
Sonuçta yüzyıllardır yerdeki ateşe paralel olarak pişirilen kuzuyu, dik mangalda ayağa kaldırma teklifinde bulunur babasına. Böylece dikey kebap fikrini Bursa'da denerler ve babası Mehmet Efendi'ye desteğiyle iş gelişmeye devam eder. Bu amaçla yola çıkan İskender Efendi zamanla kemikli eti; kemik ve sinirlerinden arındırır, bir şişe takar ve bunu ateş karşısında döndürerek pişirdikten sonra ince ince keserek sunumunu yapar. Bu farklı sunum Bursa'da çok dikkat çeker ve İskender Efendi'nin "dönen kebabı" olarak anılmaya başlar.
Son Güncellenme: 2025.01.06 11:17
Kategori: Haber
Öne Çıkan Galeriler
