Emre Özpeynirci

Emre Özpeynirci

iletisim@bursadabugun.com

Toplu taşımadan başka şansımız var mı?

2020.05.02 17:35 - Son Güncellenme: 2020.05.02 17:37
A

COVID-19 (koronavirüs) pandemisi kaynaklı kişisel davranış ve tercih değişikliklerinin yaşandığı, önümüzdeki süreçte bu değişikliklerin artarak devam edeceği ortada. Yeni normal olarak adlandırılan bu süreçte tüketici davranışlarının her alanda değişmesi beklenirken, bu durum kendini ulaşım sektöründe de net olarak gösterecek. Bu doğrultuda teknoloji şirketi IBM'in İş Değerleri Enstitüsü (IBV) ABD'de 25 bini aşkın yetişkin arasında gerçekleştirdiği bir anketle korona virüsünün tüketicilerin bakış açılarını nasıl etkilediğini araştırmış. Anketin sonuçları, tüketicilerin toplu taşımaya yönelik tutumlarının belirgin şekilde değiştiğini gösteriyor. İşte anketten bazı çarpıcı sonuçlar;

PAYLAŞMA ORTADAN KALKIYOR

  • Düzenli olarak otobüs, metro veya tren kullanan katılımcıların yüzde 20'den fazlası artık toplu taşıma kullanmayacaklarını, yüzde 28'i ise daha az kullanacaklarını söylemiş.
  • Ankete katılanların yarıdan fazlası araç paylaşma uygulamaları ve benzer hizmetleri bunları daha az kullanacakları veya tamamen kullanmayacaklarını aktarmış.
  • Bulgular taksi veya Uber gibi otomobil hizmetleri için ise çok kötü değil. Ankete katılanların yüzde 24'ünden daha azı artık bu ulaşım yöntemlerini kullanmayacaklarını belirtmiş. Geri kalanları ise çok sık olmasa da kullanacaklarını aktarmış.
  • Ankete katılanların yüzde 17'sinden fazlası virüs sonucu olarak kişisel araçlarını daha fazla kullanmayı planladıklarını, yaklaşık 4'te 1'i araçlarını kendi özel ulaşım tarzı olarak kullanacaklarını söyledi.

TÜRKİYE'DE EKONOMİK ENGEL

               Sonuçta IBM bu anketi ABD genelinde yapsa da, pandemi sürecinde tüketici davranışlarının tüm dünyada benzer şekilde değiştiği ortada. Pandemi sürecinin tüketicileri toplu taşımadan kısmen uzaklaştıracağı ortada ama Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde en önemli sorun ekonomik. Yani Türkiye'de ekonomik nedenlerle otomobil alamayacakların oranı ciddi artış gösterirken, otomobil alma kararını en az 6 ay erteleyenlerin sayısı da hızla artıyor. Açıkçası düşen gelirlere paralel verilecek cazip teşvikler ve düşük kredi faizleri de bu karardan döndürmeyecek gibi duruyor.

               Yani anketlere 'toplu taşımaya binmem' cevabı vermekle iş bitmiyor. Normal şartlarda bu salgın araç satışlarını yukarı taşırdı, ama süreç hâlâ sürüyor ve insanlar hazırdan ya da borçlanarak hayatta kalmaya çalışıyor. Süreç uzadıkça ekonomik olarak ciddi bir daralma kaçınılmaz olacak. O zaman otomotiv alımı, öncelik sırasında kaçıncı olacak görmek gerekiyor.

Tabi bu arada Türkiye'de düşen pazara paralel son 2 yıldır bekleyen bir talep olduğunu da unutmamak lazım. Pek toplu taşıma kullanmayan bu kesim pandeminden bağımsız arz arttığında yeniden alıma geçecektir.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları