HATIRLAYANLAR vardır, Türkiye'de Tofaş'ın bünyesindeki Fiat en son 2009 yılında otomobil ve hafif ticari araç satışlarında lider olmuştu.  Yani tam 10 yıl önce.

2009'da toplam satışlarda 84 bin 820 adetle birinci olurken, Ford ise 84 bin 725 adetle ikinci olmuştu. Arada sadece 95 adetlik bir fark vardı ve Ford, ticari araç satışlarını da ekleyerek, "Lider benim" diyerek, gazetelere ilanlar vermişti. Resmen Koç Holding'e bağlı iki otomotiv devi arasında, 'Asıl lider benim' rekabeti yaşanmıştı.

Aradan geçen 10 yılda Ford, 2010, 2011 ve 2012 yıllarını lider olarak kapattıktan sonra, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında tam bir Volkswagen rüzgarı eserek otomobil ve hafif ticari araç satışlarında 4 yıl zirveyi kimseye kaptırmadı. Otomobil satışlarında uzun yıllar lider olan Renault ise 2017 ve 2018 yıllarında bu kez toplam satışlarda zirveye yerleşmişti.

Zor başlayan ve oldukça daralan 2019 yılına geldiğimizde ise Fiat, Bursa'da ürettiği Egea modelinin gücünü kullanarak 11 ay sonunda 57 bin 855 adetle zirvede yer alıyor. İkinci sırada yer alan Renault'un satışları ise 52 bin 386 adet. Yani aralık ayında bir mucize olmazsa Fiat, 10 yıl aradan sonra yeniden toplam satışlarda zirveye adını yazdıracak. Hem de 50 ilde yılı lider kapatarak. Bu önemli bir başarı ama Fiat'tan pazarın büyüdüğü dönemlerde de benzer yükselişler bekliyoruz.

Erteleme çıkmadı zarar 1 milyarı aştı

Sanayi Bakanlığı, 25 Temmuz'da internet sitesinde OSD üyesi bazı firmaların daha önce bir yıl ertelenen 'yeni emisyon müktesebatı'na geçişi 1.5 yıl daha ertelemek istediklerini duyurmuş ve konuya görüşe açmıştı. Gelen tepkiler üzerine de firmalara eylül ayı için sadece bir ay süre vererek 1 Ekim'den itibaren Türkiye'de üretilip iç pazarda satılan araçların da yeni faz motor kullanma zorunluluğu getirmişti. Tebliğ değişikliğine göre, 1 Ekim 2019 itibarıyla otomobillerde 6b emisyon seviyesinden 6d-TEMP emisyon seviyesine, hafif ticari araçlarda ise 6b emisyon seviyesinden 6c emisyon seviyesine geçiş yapıldı. İşte hem bu durum hem de verilen 1 aylık kısıtlı süre Türkiye'de üretim yapan bazı firmalar için çok büyük sıkıntı yarattı. Özellikle kasım ayında iç pazar için istenilen seviyede araç üretemediler ve maliyetleri arttı. Geçtiğimiz günlerde bu üreticilerden birinin yöneticisiyle konuşurken, kararın yarattığı zararın 1 milyar TL'yi aştığını söyledi. Ne diyeyim, Türk halkına daha çevreci araç satmak için varsın 1 milyar TL zarar etsinler. Daha önceki büyük kârlarına saysınlar, haksız mıyım...