AVRUPA'da otomobil pazarı pandemi sürecinin etkisiyle ağustos ayında yüzde 17,6 düşerken, ocak-ağustos dönemindeki toplam kaybı ise yüzde 32,9 oldu. Aslında Avrupa temmuz ayında toparlanma sinyalleri vermiş, kayıp da yüzde 5.7'ye kadar gerilemişti. Ancak vaka sayılarının yeniden artışa geçmesi ve fabrikalarda yaşanan zorunlu bakım aralarıyla düşüş ağustosta yeniden hızlandı.

4 YILDIR AYNI SIRA

Türkiye ise otomobil satışlarında 2019'da Avrupa'da 12'nci sıradayken, bu yıl 6'ncı sıraya yükseldi. Çok kötü geçen 2019 yılı sonrası Avrupa'da 8 ay sonunda Kıbrıs harici büyüyen tek ülke yüzde 105,6 ile Türkiye oldu. Bunda kuşkusuz Avrupa pazarlarında pandemi nedeniyle yaşanan büyük kayıplarla birlikte 2019'da Türkiye'de satışların dip yapmasının baz etkisi var.

Zaten son 4 yılın ilk 8 aylık döneminde Avrupa ve Türkiye'de otomobil pazarının durumu da bunu net olarak ortaya koyuyor. Çünkü 2017 yılında zaten 6'ncı sıradaydık, Avrupa pazarının pandemi kıskacında olduğu bugüne bakıyoruz yine 6'ncı sıradayız. Yani geçen 3 yıl içinde Türkiye'de bir büyüme yok. Sadece 2018 ve 2019 yılındaki düşen satışlara bağlı ötelenen taleple 2020'de geçici bir artış yaşanıyor.

İHRACAT İÇİN DARBE

Bu tablo böyle yıl sonuna kadar gideceğe benziyor. Ama asıl tehlike kurlardaki artış ve ÖTV oranlarının yükselmesiyle otomotiv sektörünü 2021 yılında çok belirsiz bir ortamın beklemesi. İşte o noktada Türkiye'nin otomobil satışlarındaki Avrupa'daki sırasına bakmak lazım.

Ayrıca iç pazarda Türkiye'de bir artış yaşansa da, Türk otomotiv sanayinin sigortası olan ihracat cephesi için ise aynı şeyi söylemek mümkün değil. Türkiye'nin otomotiv ihracatının yüzde 80'den fazlasını Avrupa'ya yaptığı düşünülürse, 8 ay sonunda orada yaşanan yüzde 33'lük düşüm, sanayiye en büyük darbe. Zaten 8 ay sonunda Türkiye'nin ihracatında yaşanan kayba baktığımızda da yüzde 35 ile, Avrupa'daki kayıplara paralel olduğunu anlaşılıyor.