Depremler Bize Neyi Hatırlatmalı?

2025.04.23 19:12 - Son Güncellenme: 2025.04.23 19:12
A

Bugün İstanbul Silivri'de meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, yaşam alanlarımızın ne kadar güvenli olduğu sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Artçı sarsıntıların devam ettiğini düşündüğümüzde, pek çok kişi evine dönme konusunda endişe yaşıyor.

Her deprem sonrası aynı soruları soruyoruz: Evlerimiz ne kadar güvenli? Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir ülke olarak sık sık depremlerle karşı karşıya kalıyor. Kahramanmaraş depremlerinde yaşadıklarımız, hala yeterli önlemleri almadığımızı açıkça ortaya koydu. Eğer gerekli hazırlıklar yapılmış olsaydı, binaların depreme dayanıklı olmasının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu çok daha önce kavramış olurduk. Son yaşanan depremler bize, konut güvenliği konusunu yeniden düşünmemiz gerektiğini gösterdi.

Ülkemizdeki yapı stokunun büyük bir bölümü 1999 Marmara Depremi'nden önce inşa edilmiş durumda. Bu dönemde yapılan binaların çoğu, mühendislik hizmeti alınmadan ve yapı denetiminden geçmeden inşa edildi. Bu da her depremde can ve mal kaybı riskini ciddi şekilde artırıyor. Ne yazık ki bu gerçekleri, yaşadığımız acı deneyimlerle tekrar tekrar öğreniyoruz.

Peki, bu binaların depreme dayanıklı olmadığını bildiğimiz halde neden almaktan vazgeçmiyoruz? Ya da neden kentsel dönüşüm sürecini beklemeye devam ediyoruz? Cevabı basit ama düşündürücü: Eski ve riskli binalar, yeni ve dayanıklı yapılara göre daha uygun fiyatlarla satılıyor. Alıcı da satıcı da bu binaların güvensiz olduğunu biliyor. Ancak bazıları, "Bu bina yakında kentsel dönüşüme girer, değer kazanır" düşüncesiyle hareket ediyor. Olası bir depremde can kaybı olabileceği ise çoğu zaman göz ardı ediliyor. Bu durum, ne yazık ki bir rant meselesine dönüşmüş durumda.

2018 yılında yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, yeni yapıların depreme dayanıklılığını artırmak amacıyla hazırlandı. Bu yönetmelik ile binalarda kullanılan malzemeler, zemin etütleri ve taşıyıcı sistemler sıkı denetim altına alındı. Ama bu düzenlemeler, yalnızca yeni yapılar için geçerli. Eski binalar hâlâ büyük risk taşıyor.

Bu nedenle kentsel dönüşüm konusunu tekrar ve tekrar gündeme getirmek zorundayız. Riskli yapıların yıkılarak, yerlerine depreme dayanıklı binaların inşa edilmesi, hayati bir öneme sahip. Umuyoruz ki yetkililer, bu konuda daha hızlı ve kararlı adımlar atar.

Unutmayalım, depremleri engellemek mümkün değil. Ancak alacağımız önlemlerle can kayıplarını ve maddi zararları en aza indirmek elimizde.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları