Ramazan Başan

Ramazan Başan

ramazan.basan@hotmail.com

Burada iftar menüsü 6 bin TL

2025.03.07 11:17 - Son Güncellenme: 2025.03.07 11:20
A

Ramazan geleneğinde evlerde kurulan sofralarda iftarlar açılırdı. Şimdilerde ise iftar sofraları restoranlarda, otellerde başlı başına sektöre dönüşmüş durumda.,

Ben çocukluğumda bir restoranda veya otelde iftar yaptığımı hatırlamıyorum. 80'li ve 90'lı yıllarda başlayan otel ve restoran iftarları, gösterişli, kuş üzümüne kadar eksiği olmayan sofralara dönüştü.

Şu konunun altını çizmeliyim ki ; gastronominin  gelişmesi, çok büyük bir kesime iş ve aş sağlaması adına bu tür sunumları önemli ve yerinde buluyorum.

Başkalarını bilemem ama özellikle ramazan ayında, ben daha mütevazı sofraları tercih edenlerdenim.

Bu seneki ramazan ayı diğerlerinden farklı. Artan ekonomik sorunlar, gıda enflasyonunun yüzde iki yüzlere kadar çıkması, işçilik, enerji ve tedarik maliyetlerin menülere yansımasını sağladı.

Ramazan iftar menülerinin aşırı pahalanması gibi sorunlar olsa da her yemeğin bir alıcısı olacağı varsayımıyla bu sene de iftar menüleri 'zenginliği ile' hayran bırakıyor.

Boğaz'daki eşsiz konumu, göz alıcı mimarisi, zengin tarihi ve benzersiz güzelliğiyle şehrin en önemli simgelerinden biri olan Çırağan Palace Kempinski İstanbul, Ramazan dönemine yine iftar yemekleri ile öne çıkıyor. 

Michelin Guide tarafından En İyi Servis Ödülü'ne layık görülen ve yıllardır Tavsiye Listesi'nde yer alan, Gault&Millau Chef's Table kategorisinde de 3 şapkaya sahip olan Tuğra Restoran'ın geleneksel iftar menüsü, Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan iftariyeliklerle açılıyor.

Kars'ın grayver peyniri, Ezine'nin beyaz peyniri, Erzincan'ın tulumu ve Kayseri'nin pastırması, manda kaymağı ve Marmaris'in çam balı gibi Anadolu'nun seçkin tatları, Medine hurması, kuru incir ve kayısı gibi doğal lezzetlerle bir araya geliyor.

El yapımı reçeller, zeytinyağlı Antakya kısırı, safranlı soğanlama ve ekşili yaprak sarma gibi geleneksel zeytinyağlılar ise damakları lezzetlendiriyor.

Menünün devamında, Anadolu'nun zengin çorba kültürünü yansıtan Malatya mercimek çorbası ya da şefin günün özel çorbası seçeneği sıcacık bir başlangıç sunuyor. Ardından, Akdeniz ve Anadolu'nun harmanlandığı, zarif dokunuşlarla hazırlanmış sıcak başlangıçlar geliyor.

Ekşili kuru dolma, çıtır oruk ve levrekle doldurulmuş kabak çiçeği, badem taratoru ve vişneli yoğurt gibi eşsiz tatlar, geleneksel tariflerin modern sunumlarla buluştuğu lezzet anlarına ev sahipliği yapıyor.

Ana yemeklerde, Osmanlı mutfağının zarafeti ve modern pişirme teknikleri bir araya geliyor. Közlenmiş patlıcanlı yoğurt üzerinde sunulan kavrulmuş dana etiyle hazırlanan alinazik, firik bulguru ve mürdüm eriği sosuyla tatlandırılmış kuzu taraklık ya da rezene püresi ve elmalı ekşi sos eşliğinde sunulan ızgara levrek gibi seçenekler, Ramazan sofralarını birer saray ziyafetine dönüştürüyor.

Lezzet yolculuğunun finalinde, misafirler tatlı büfesinin ihtişamıyla buluşuyor. Çilekli güllaç, tel kadayıf, kazandibi, zerde, badem ve fıstık ezmesi gibi geleneksel Ramazan tatlarının yanı sıra nar taneleriyle süslenmiş muhallebi ve fırın sütlaç gibi tatlılar, menüyü adeta bir şölen ile sonlandırıyor.

Tuğra Restoran'ın tarihi atmosferinde sunulan eşsiz Ramazan menüsü, Osmanlı saray mutfağının mirasını günümüze taşırken, misafirlere unutulmaz bir iftar deneyimi vadediyor. 

Boğazda bu büyülü atmosferdeki Tuğra Restoran'da iftar menüsü; şerbetler, meyve suları, çay, kahve dahil kişi başı 6,000 TL ile misafirlerine sunuluyor.

Geleneksel lezzetlerin devam etmesi, gastronomi sektör adına çok değerli ve çarkların dönmesini sağladığından parasını veren bir kitle olduğu sürece bu sunumların devamlılığından yanayım.

Sahanda yumurta ile de iftar yapabileceğiniz gibi bir sarayda kişi başı 6 Bin TL vererek de bir deneyim yaşayarak da iftarınızı açabilirsiniz. Tercih size kalmış...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları