Zor dostum zor!

2022.04.02 16:50 - Son Güncellenme: 2022.04.02 16:50
A

Kümede kalabilmesi için içeride dışarıda oynayacağı her maçından mutlaka puan çıkarması gereken Bursaspor, Ankara deplasmanında Keçiörengücü'ne 2-1 yenilince durumunu iyice zora sokmuş oldu.

İlk yarıda etkisiz bir Bursaspor vardı sahada.  Beşli orta saha bir türlü topa sahip olup oyun kuramazken; geçiş hücumlarında da sürekli top kaptırdılar.

'Final pası yapamamak' bu takım oyuncularının en karakteristik eksikliği. En basitinden bomboş topları bile sağına soluna servis etmekte sıkıntı yaşayan bu kadro ile lig nasıl bitecek doğrusu çok merak ediyorum.

Takımın geneline bakacak olursak;

İki kanattan sağdaki Azeri Alaskarov ya bilerek oynamıyor, ya da bugüne kadar hepimizi aldattı!...

Ruhu ile oynama istediği kaybetmiş böylesine pasif bir oyuncuya daha fazla tahammül etmesin Mustafa Er.

Olmuyorsa kenara çekersin, o da olmuyorsa yeri tribünlerdir.

Bir orta açamadan, bir adam geçemeden 90 dakika mı bitermiş?

Kaçırdığı net iki gol de işin cabasıydı.

Naçizane önerim; şansımızın iyice azaldığı bu yenilgiden sonra hiç olmadı genç oyuncuların önünü açalım.

Seneye de hazırlık yapılmış olur.

Sol kulvarda Hasan Ayaroğlu ise günün en çalışkan oyuncularından birisiydi. İlk yarıda Onur Atasayar ile birlikte yaptığı bindirmeler kayda değer pozisyonlarıydı Bursaspor'un.

İkinci yarıda da kanat ataklarımızın neredeyse tamamını Hasan'ın oynadığı sol kulvardan geliştirdik.

Son vuruşlarında topa daha iyi yön verebilmiş olsaydı, ikinci yarıdaki baskılı oyunun karşılığı yenilgi olmayacaktı.

Mustafa Er hafta içinde yaptığı açıklamada 'elimde bir tek forvet olarak Petro var' demişti.

Yanılmışsın sevgili Mustafa; bir tane adam gibi forveti bile yok Bursaspor'un; dün biz sıfır hücumcu ile oynamaya çabalarken; ev sahibi Keçiörengücü hepsi de Nijeryalı 4 siyahi ile sahaya yayılmıştı.

Zaten fişimizi de onlar çekti.

İlkinde Eze Uzomidda'yı sağdan kaçırdı, ikincisinde de Olawoyin soldan söke söke getirerek ayni oyuncuya adeta 'al da at' diyerek pas verdi.

Yani bizde olmayan forvetin el alemde serisi var.

İşte başkalarıyla aramızdaki bu fark yüzünden takım küme düşmek üzere ya!...

Joao Pedro bırakın bu ligi 2. Lig'de bile oynayamaz.  İdmanda bile tahammül edilmesi zor tam bir kazma!..

İki üç kafa topu indirmenin dışında 90 dakika resmen arazideydi hazret!..

Mustafa Er'in yerine olsam; Azeri'nin de Afrikalının da Ofosu gibi biletini kesip kapının önüne koyarım.

 İlk yarı çok etkisiz olan Bursaspor'da dökülen oyunculardan birisi de Massimo Bruno idi. Er ikinci yarı Tuğbey'le değiştirerek en doğrusunu yaptı.

Sahada neredeyse hiç görünmeyen 5'li orta bloktan ikinci yarı başlarında üçünün birden kenara alınması da yapılması gereken bir değişiklikti.

Tuğbey'in yanı sıra Mehmet Erdem Uğurlu ile Enver Cenk Şahin Bursaspor adına durgun giden oyunda değişimin  sinyalleri oldu.

Enver Cenk Şahin'in kullandığı ölü toplar sürekli tehlike yaratırken, Mehmet Erdem'de Zalazar'ın ortasına iyi bir zamanlama ile kafasını dokundurarak takımı umutlandıran golü kaybetti.

İkinci yarının hakkı en azından 1 puan olmalıydı. Takım halinde skoru değiştirme adına istekli oynamalarını görmezden gelemeyiz. Bakılınca Onur Atasayar ile Alaskarov iki net pozisyonda topu boş kaleye dürtemediler. İsmail Yüksek'in kafa şutunu da gerilerden gelerek kademeye giren Eze çizgi üzerinden çıkardı. Bir deplasman maçında bu kadar net fırsat insanın her zaman ayağımıza gelmez.

Bunlardan ikisini atabilseydik belki de 3 puanla Bursa'ya dönülebilecekti.

Şimdi moraller sıfır.

Mental olarak da yerlerdeyiz.

Bize yakın  olan rakiplere yaklaşma şansımızı da değerlendiremedik.

Neresinden bakılırsa bakılsın kaybımız çok büyük.

Yine de matematiksel olarak kümede kalabilme şansımız bulunuyorsa hayat devam ediyor demektir . Sanırım tek tesellimiz de bu oldu Ankara deplasmanında.

Saha içindeki değişiklikler bizlere genişleyen rotasyon kapsamında Enver Cenk Şahin'le Mehmet Erdem Uğurlu'nun daha fazla dakika almaları gerektiğini öğretti.

Matematiksel olarak umutlar tükenene kadar bırakmama;

Ya da son kurşunu atana kadar savaşa devam etmeliyiz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları