Voleybol Erkekler CEV Cup'da 2024-2025 sezonu şampiyonluğunu; bu kupayı geçen yıl müzesine götüren Polonya'nın Asseco Resovia Rzeszow takımını iki maçta da yenen Ziraat Bankkart takımı kazandı. (Polonya'da 3-2, Ankara'da 3-1)

Ziraat Bankkart bu başarısıyla; 2013 yılında bu kupayı müzesine götüren bir diğer banka takımı Halkbank'ın şampiyonluğunu tekrarlamış oldu.

(CEV'in organizasyonları içinde havaya kaldıramadığımız bir tek Şampiyonlar Ligi Kupası kaldı. CEV Challange Cup'da 2009'da Arkasspor, 2014'de de Fenerbahçe finali kazanan taraf olmuştu.)

Bakalım bu başarı günün birinde hangi takımımıza nasip olacak?.

(Kişisel görüşümü sorarsanız; bu kategorideki şampiyonluğun İtalya ve Polonya dışında üçüncü bir ülkeye gitmesi zor görünüyor. Çünkü aradaki kalite farkı ile güç dengesi öyle kolay kolay kapanacak gibi değil)  

İsminizin önünde 'banka' kelimesi bulununca paranın önemi kalmıyor!..

Sonuçta voleybol üzerinden 'reklam' yapıyorsunuz.

Başka kulüpler üçü, beşi düşünürken, bankaların böyle bir sıkıntısının olmaması; ligde güç dengesini de kendi lehlerine çeviriyor.

Reklamın iyisi kötüsü olmazmış, boş verin gitsin!..

Geçen sezonlarda da banka takımları dünyaca ünlü Hollandalı pasör çaprazı Nimir Abdel Aziz ile Fransız Earvin Ngapeth'e avuç dolusu dolar-euro/ları saçmışlardı.

Bu yıl da CEV Cup şampiyonu olarak camiasıyla, voleybol severleri sevince boğan Ziraat Bankkart'ta bir başta dünya yıldızı ABD'li smaçör Matthew Anderson'u keyifle seyrettik.

Yanında son Paris 2024 Yaz Olimpiyatlarının 'en değerli oyuncularından' Fransız pasör çaprazı Trevor Clevenot ile birlikte.

Artık bizden birisi gibi olan; bir başka yabancı Hollandalı smaçör Wouter Ter Maat'a  da 'başımızın üstünde yerin var' diyebiliyoruz.

İki yılını Fenerbahçe'de geçirdikten; sonra son 5 sezonda Ziraat Bankkart'ın hücumda en önemli spor opsiyonlarından birisi oldu.

Elbette böyle yıldızlar Türkiye'ye gelerek kulüplerimizde voleybol oynasınlar; itirazımız yok;

Gençlere örnek olmaları bile yeter;

Ben bu resitalde biraz daha fazla Türk oyuncusunun 'süperlerin arasında' yer alarak kendilerini göstermelerini beklerdim.

Neyse ki Ziraat Bankkart bu bağlamda biraz daha farklı ve geniş düşünen bir camia.

Anderson, Ter Maat  ve Clevenot kadar, Türk orta oyuncuları Vahit Emre Savaş, Bedirhan Bülbül'le, pasör Murat Yenipazar'a olabildiğince dakika vererek farkındalık yarattılar.

Özellikle pasör pozisyonunda bir Türk'e güvenmeleri çok hoşuma gitti.

Antrenörleri de bir Türk; Mustafa Kavaz.

Yıllardır bu kulüpte ve alt yapıdan başlayıp; yardımcı antrenörlükten buralara kadar yükselmiş birisi.

'Bravo' diyorum.

Kendisine de, kulübüne de;

Bizim antrenörlerimizden gram fazlası olmayan 'abuk sabuk' yabancılara para saçacaklarına; camialarından yetişmiş bir isme güvenerek sonunda özlemini çektikleri o kupayı müzelerine götürdüler.

Mustafa Kavaz'ı milli takımda da görmek isteriz.

İtalyanlardan, Sırplardan ötekilerinden gına geldik artık.

Erkek voleyboluna ne verdiler bugüne kadar da; bundan sonra versinler.

Türkiye'nin en başarılı federasyon başkanı Mehmet Akif Üstündağ'dan bu konuda da gereğini yapmasını bekliyoruz.

Türk'e Türk'ten başka dost; pardon fayda yok.

Final serisinin nesini anlatayım ki?

Parkede Ziraat Bankkart adına Matthew Anderson diye bir 'süperman' vardı;

Pasörü topu nereye atsa; adeta oralardan kanatlanarak vurdu;

Arkadan, köşeden öldürmediği top kalmadı.

Blok tuttu, smaç servisleriyle takımına sayısız 'ace'ler kazandırdı.

Bir voleybolcudan çok daha fazlasıydı.

Zaten finalinde 'En Değerli Oyuncusu' / MVP / seçildi.

Getirecekseniz böyle yabancı getireceksiniz.

ABD Milli Takımında da defalarca izlemiştim.

'Dört dörtlük' profesyonel.

Sezon başına kaç para alır bilemem de;

Her kuruşunu sonuna kadar hak ediyor; anasının ak sütü gibi helal olsun.

Yerlilerin hakkı da yenilmemeli;

Murat Yenipazar, Bedirhan Bülbül, Vahit Emre Savaş'ın yani;

Öpüldünüz çocuklar; tebrikler Ziraat Bankkart.

'CEV Cup şampiyonluğunuz' hayırlı, uğurlu olsun...