2023 CEV Kadınlar Avrupa Voleybol Şampiyonası'nda mücadele eden Filenin Sultanları dördüncü maçta Yunanistan'ı 3-0 yenerek C grubunu birinci sırada tamamlamayı garantiledi. 

Rakibi karşısında ilk ve üçüncü sette hayli zorlanan Sultanlar; sadece ikinci sette kendi düzenini kurarak, 'şampiyon takım' gibi oynayabildi. 

Maça gelecek olursak; 

Doğrusunu söylemek gerekirse karşılaşmanın genelinde beklentileri karşılayamadık. 

Hücumda yaşanılan gelgitlere, savunmadaki dağınık görüntü de eklenince Yunanistan'a bir ara 'neden olmasın ?' bile dedirttik.  

Skorun kafa kafaya geldiği süreçlerde süper yıldızımız Melissa Vargas inisiyatifi ele alınca; neyse ki korkulan başımıza gelmedi. 

Peki neden iki maçtır tekleyip, yürekleri ağızlara getiriyoruz ?. 

Hemen söyleyelim; 

An itibariyle dünya voleybolunda hedef takım olduğumuz için. 

Milletler Kupası'nda şampiyonluk kazanınca; her rakip bizi yenemese de 'en azından set ya da setler alabilmek için' varını yoğunu ortaya koyarak oynamaya başladı. 

Başka bir söylemle ülke voleybolumuzun bulunduğu pozisyon; bütün ülkeler için ekstra motivasyon nedeni artık. 

Şampiyonu yenebilmenin geride kendileriyle, ailelerine güzel bir anı olabileceği hırsıyla ölümüne mücadele ediyorlar.  

Bir gece önce Çekya Sultanlardan bir set almıştı, bu (dün) akşam da Yunanistan Çekya'nın yapabildiğini tekrarlamak için olağanüstü efor sarf etse de; Vargas faktörünü aşamadılar. 

Özetlersek rakipler bize karşı çok farklı bir psikoloji ve inanmışlıkla oynuyorlar. 

Standardımızı tutturabilsek karşı tarafın psikolojisi ile motivasyonu vız gelip, tırıs gider de; yapılan işin spor olduğu da yadsınamaz bir gerçek. 

İyi günler kadar, kötü sonuçlar da sporun doğasında olağan şeylerden. 

İki gün için 'kendimiz gibi değildik' dedim. 

Çünkü bir yerlerde eksiktik, düzeltip, toparlayamadık. 

İyi manşet, iyi servisle, pasör, hücum koordinasyonu en vazgeçilmezlerimiz bizim için. 

Birinden birisi aksayınca; düzen dışına çıkarak oynamaya zorlanıyoruz ki; bu da rakiplere avantaj sağlıyor. 

Allahtan Melissa Vargas gibi hücum opsiyonlarının her şeklinde olağanüstü oynayabilen süper bir silahımız var da; canımız yanmadan gruptan çıkabiliyoruz. 

Melissa Vargas benzetme yerindeyse kadın voleybolunun Wilfrede Leon'u gibi.

Wilfredo Leon: Dünyaca ünlü Kübalı pasör çaprazı.  İtalya'nın Perugia Volley Takımının yanı sıra; Polonya Milli Takımında da devşirme olarak forma giyen Leon 385 cm'lik kulaç açıklığıyla dünyanın dikey olarak en yükseğe sıçrayabilen erkek voleybolcusu olarak tanınıyor. Geçen yıl Polonya Milli Takımı erkekler voleybolda dünya şampiyonu olunca, Leon'u da ülkede 'yılın sporcusu' seçtiler.

Köşelerde istediği paslar gelince onu blokla durdurabilmek neredeyse imkansız. 

Çünkü olağanüstü bir şekilde dikey sıçrama yeteneğine sahip. 

Arkadan yaptığı 6 numara hücumları da file önü smaçları kadar etkili ve öldürücü. 

Smaç servisleri için ise söyleyebilecek söz bulamıyorsunuz. 

Ritmini bulduğunda seriye bağlayarak, peş peşe 'ace' sayılar kazandırabiliyor. 

Smaç hızında ise bir dünya rekortmeni. (112 km/h) 

Küba asıllı oyuncunun yanı sıra kusursuz hücum yetenekleri kadar, savunma performansı da göz kamaştırıcı. 

Manşet alıyor, dublaja giriyor, arada bir de olsa kaçırdığı topları bir futbolcu gibi ayaklarıyla oyuna kazandırarak, arkadaşlarına moral verip, hırslandırıyor. 

Vargas Yunanistan maçını da alışılmış hücum performansıyla tamamladı. (İkisi 'ace' den olmak üzere % 66 ile 22 sayı) 

İlk set tanınmayacak kadar kötü oynamamızda kaçırdığımız servisler etkili oldu. Kim köşeye geçtiyse ya dışarı attı, ya da fileye taktı. 

Manşetler aksadığında pasörümüz Elif'in oyun kurmada sıkıntı çektiğini gördük. 

 Bu zaaf en çok Ebrar'ı olumsuz etkiledi. 

Hande, Eda,Aslı'da beklentilerin altında kaldı. Yunanistan  servisler üzerinden ilk seti kazanmaya çok yaklaşsa da; devreye giren Vargas'a takıldı. (26-24) 

Birinci set molasında Santarelli'den fırçayı yiyen kadınlarımız ikinci sete normal düzenini oturtarak başlayınca Yunanistan'ın gardı düştü. 

Bu sette iyi servis attık. Köşelerde sadece Vargas, Ebrar değil, Hande'de kendine gelmişti.  

Yanı sıra ortadan da kaptan Eda'da peş peşe toplar öldürmeye başlayınca ara iyice açıldı. 

Yunanistan'ın silkinmeye çalıştığı dakikaların karar sayılarında yine Vargas faktörü ön plana çıkınca; durumu 2-0 yaparak rahatladık (25-16) 

 Üçüncü set 'silip, süpürürüz' diye umut ederken; bize yakışmayan saçma sapan bireysel hatalar ve servis kaçırmalarla fişi çekmeye hazırlanan Yunanistan'a bir umut ışığı daha yaktık. 

Adeta maç başa dönüverdi; 

'Acaba set gidiyor mu?' stresi yaşanırken; Vargas bir kez daha bütün ihtişamıyla sorumluluk alarak sete ve maça son noktayı koyuverdi. (28-26 / 3-0) 

Kadınlarımızın sayı dağılımına bakacak olursak; 

Melissa Vargas ikisi ace 22 sayı, Eda Erdem Dündar 10 sayı, Ebrar Karakurt birisi ace 15 sayı, Hande Baladın birisi ace 8 sayı, Aslı Kalaç ikisi ace 5 sayı, Elif Şahin 2 sayı  ile oynadılar. 

Grupta son maçımız yarın (perşembe) ev sahibi Almanya ile. 

Bu kez seyirci faktörü iki taraf için % 50, % 50. 

Almanya bizi yenemese de; en iyimser tahminle set sayılarını uzatmaya çalışacaktır. 

Bunun da kendileri için bir galibiyet kadar değerli olacağını söyleyebiliriz. 

Maçı ilginç kılacak bir başka faktör; Almanların coachunun; Bursa  Nilüfer Belediyespor'da ikinci sezonuna hazırlanan Belçikalı Vital Heynen olması. 

Cuma günü de 'son 16 maçları' Belçika'nın Ghent şehrine geçeceğiz. 

Son 16'daki muhtemel rakibimiz ise ev sahibi Belçika. 

Eğer çok büyük sürprizler yaşanmazsa çeyrek finalde Polonya, elersek de yarı finalde İtalya ile eşleşiriz. 

Final maçına gelirsek; 

Bir tarafı Sırbistan gibi duruyor. 

Dileriz diğer tarafın da Sultanlarımız olur. 

Eski dost Giovanni Guidetti'ye karşı; bir önceki VNL şampiyonu Daniele Santarelli. 

Bir tarafta kadınların, diğer tarafta da İtalyan hocaların rekabeti... 

Finali çok istiyor ve umuyorum. 

Sıra ile ve adım adım inşallah... 

Olursak da şampiyonluk çok yakışacak Türkiye'mize. 

Voleybolla ilgili bir başka haber daha vererek bitirmek istiyorum. 

Meksika'da devam eden U21 Kadınlar Dünya Voleybol Şampiyonası'nda kadınlarımız ikinci turda Brezilya ve İtalya'ya 3-0 yenilerek yarı final oynama şansını kaybetti. 

Başarılarına alışınca üzülmedim dersem yalan olur. 

Yine de 'sağlık olsun' diyelim...