'Bursa basketbolunda kulüplerimizin genel görünümü' başlıklı yazımdan sonra bir dostum aradı.

'Engin ağabey bilgin olsun; Bursa BŞB'nin Bursaspor basketbola sponsor olma gibi bir amacı yok! Bozbey'le bu konuyu görüşmeye gelen kulüp yöneticilerine 'size maddi olarak katkıda bulunacak durumda değiliz' denilince masadan eller boş kalkıldı.'

'Nasıl yani anlayamadım?' demişim.

'Aynen öyleymiş' maalesef.

Konuştuğum dostuma kamera görüntüsü, kayıt cihazı vesaire gibi belgeleri yok ki elimde 'al arkadaş bu ne?' diye karşılık verebileyim!

Ortamı dost meclisi gibi düşünün;

Başkanla karşılıklı her telden konuşuyorsunuz;

Eşref saatine denk getirince de aklınızdaki soruyu 'şak' diye soruyorsunuz;

'Sevgili başkanım; Bursaspor basketbol takımı sponsor arıyor. Siz belediye olarak bir el atsanız olmaz mı? Manisa ve Mersin'in Süper Ligdeki basketbol takımları belediyelerinin desteğiyle transfer yapıyorlar.

Bursa'nın belediyesi bu iki şehirden daha büyük ve hacimli. Hani size daha çok yakışır da.'

Karşılığı da şöyle gelmişti; 'Elbette; Bursaspor'un basketbol şubesini ortaya bırakacak değiliz'.

İlki Özlüce'de idi Bozbey'le bire bir görüşmemizin.

İkinci de 62. Uluslararası Bursa Kültür ve Sanat Festivali'nin tanıtım toplantısının yapıldığı Altın Ceylan Tesislerinde;

İkincisinde bekledim ki, bire bir sorayım yeniden.

Etrafındaki protokolle, medyadan dostlar dağılınca 'fırsat bu fırsat' diyerek ayni sorumu bir daha patlattım.

'Hatırlarsanız Özlüce'de de sormuştum başkanım. Hani şu Bursaspor basketbol kulübüne belediye olarak sponsor olup olamayacağınızı?

Kısacık yanıtının mesajı çok netti.

'Tabii ki olacağız. Bünyemizdeki şirketlerden birisiyle destek vermeyi düşünüyoruz. Ama önce Uludağ İçecek'le konuşacaklar.'

Uludağ İçecek demek, Frutti Extra demekti, Kızıl ailesi demekti.

'Yoksa yine yeniden Uludağ' mı olacaktı' acaba?

Anında iletişime geçerek;

Ömer Kızıl'a önce Whatsapp üzerinden, sonra Uludağ Premium Ultra Trail'in 7. basın toplantısının bitiminde direkt yüzüne sordum.

'Başkanım hayırlı olsun, yeniden basketbola dönüyor muşsunuz galiba. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz da?

Whatsapp üzerinden mesajı da, yüz yüze açıklaması da geri dönüşün söz konusu olmayacağını söylüyordu.

'Yok öyle bir şey Engin ağabey. Biz görevimizi tamamladık bitti. Bursa'da bu işi bizim kadar iyi yapabilecek bir sürü firma var.'

Doğudur vardır da, sizden daha iyisi, canı gönülden seveni ve isteklisi çıkmaz, çıkamaz Ömer Kızıl başkan bilgi olarak aktarmak istedim.

Şimdi;

Çok iyi bir Bursasporlu olan Mustafa Bozbey'in basketbol şubesi ile ilgili bu kadar kesin kararlı olacağına ihtimal vermek istemiyorum.

Olmayacaksa önce bana söylemesi gerekmez miydi?

Ben işini yapmaya çalışan kendi halinde bir gazeteci, karşımda koskoca büyükşehirin belediye başkanı.

Benden mi çekinecekti? 'olmaz, olamaz' dese.

Bu kadar basit.

Şimdi bir böyle, bir öyle;

'Elbette sahipleniriz' den; 'belediye olarak böyle bir imkan yaratamayız'a gelmek doğrusu hem çok şaşırtıcı, hem de çok düşündürücü geldi bana.

Yalancı konumuna düşmem de işin cabası oldu.

Ne olursa olsun;

Mustafa Başkanın son dakikada bir babalık yaparak basketbol şubesini sahipleneceğini düşünüyorum.

'Örneği yok ki' derlerse anında çatır çatır başkalarını sayarım.

Süper Lig'den Manisa BŞB, Mersin BŞB, Denizli Merkezefendi Belediyesi, Büyükçekmece Belediyesinin katkılarıyla yol alan B.Çekmece Basketbol,

TBL'den Çayırova Belediyesi, Ankara Gölbaşı Belediyesi TED Koleji, Ankaragücü ile birleşene kadar Mamak; Belediyesi,

TB2L'nin ise neredeyse tamamı belediye takımları...

Nasıl yokmuş? Nasıl olmazmış?

Bu belediyelerle 'Bursa bir mi?' Allah aşkına.

Katkıda yani öyle atla, deve değil.

'Parasını söyle o zaman?' derseniz, sezon başından sezon sonuna kadar 'aylık 10 milyon TL' şubenin işini görür.

O kadar şirketi var Bursa BŞB'sinin Birisiyle isim sponsoru olsa,

Sağa, sola, ıvır zıvır yerlere harcama yapılacağına onlarla basketbola destek verilse kim itiraz edebilir ki?

Altını çizerek bir daha yazıyorum; Mustafa Bozbey başkaları gibi 'gösteriş olsun' diye değil, yürekten Bursasporludur.

Sık sık maçlarına geldiği Bursaspor basketbolun boynunu bükük bırakmaz, gereğini yerine getirir.

Mesajı bir daha verdik, herhalde anlaşılmıştır.

Benim asıl üzüldüğüm şey;

Bursaspor basketbola isim sponsorluğu yapabilecek şehirde onlarca şirket ve kurum varken kimsenin kılını bile kıpırdatmamasıdır.

Futbol biraz canlanıp yeniden parsayı toplamaya başlayınca, ne yazık ki basketbolun yüzüne kimse bakmaz oldu.

Hep söyledim, hep söyleyeceğim;

Ne de güzel yakışmışlardı birbirlerine Uludağ İçecek Frutti Extra ile Bursaspor birlikteliği.

Keşke hiç bitmeseydi.

Aile sevmişti, taraftar sevmişti, Bursalı sevmişti.

Ansınız bitiverince herkes çok üzüldü.

Ailenin dönmeye niyeti olmasa da, 'acaba bir kez daha ve yeniden düşünülemez mi? diye sormadan da edemiyorum.

Bursa zengin ve potansiyelli bir şehir,

Uludağ İçecek olmazsa ne bileyim Eker var, Sütaş var.

İkisi de gıda firması.

Televizyonlara, gazetelerle, sosyal medyalara verecekleri ilanların yerine basketbol şubesine sponsorluk yapsalar kendilerine dönüşümü daha çabuk ve karlı olur.

Canlı maçlar üzerinden yapılan yayınlarda seyirci pazarlanmak istenen ürüne / ürünlere /  daha çok ilgi duyuyormuş.

Bu benim değil, PR uzmanlarının görüşü.

Yönetimin İstanbul'da kapı kapı dolaşırken bazı ukalaların 'Bursa bizden daha zengin. Neden gelip de buralarda sponsor arıyorsunuz' tarzında küçümseyici ifadeler kullanmasına çok üzüldüm.

Şubeyi sahiplenin sevgili Bursalı firmalar.

Bu takım formasındaki ismiyle İstanbul'un arka bahçesi olmamalıdır.

Basketbolu yaşatamayıp, başka şehirlere kaptırırsak sonra çok üzülürüz ama, o zaman da iş işten geçmiş olur.