Taraftar bir işaret fişeği bekliyormuş meğerse yeni stadyumun eksikliklerini gündeme getirebilmek için.

'Bir dokunduk, bin ah işittik'  Bursada Bugün olarak;

Sosyal medya üzerinden yağmur gibi şikayet yağdı; 'şunu da yazın, bunu da yazın' diye.

Mazgalı olmayan yağmur kanalına tekerleği ile dalmış araba en somut örneği olduğu için çok konuşuldu.

Özürlü  bir vatandaşımız da benzeri bir kazaya uğramıştı iki hafta kadar önce.

Tekerlekli sandalyesi ile maç çıkışında gecenin zifiri karanlığında çukuru fark edemediğinden içine düşerek canı yanmış, arkadaşlarının yardımıyla ayağa kaldırılabilmişti.

Tribünlerle ilgili de çok sayıda şikayetler geldi bugün.

Kırılmış koltukları saymıyorum; çünkü bu durum normal bir vaka kabul ediliyor!

Pislikten geçilmiyormuş tribünlerin basamakları.

Çekirdeğini yiyen yere atıyormuş, çöpler öbek öbek;

'Tuvaletlerine girebilmek için maske takmak gerekebilir' demiş bir takipçim.

Kokudan girilemiyor, pisuvarlarla, klozetlerin içi pislikten geçilmiyormuş.

'Tıkanmamış lavabo yok gibi, ağzına kadar su dolu çoğu' diyen de vardı.

'Bu kadarı da olmaz ki?' diyen de.

Bunlar taraftar kesiminin şikayetleri.

Bizlerin konuşlandığı basın tribünü de aşağı yukarı ayni.

Daha fazla yazarak midenizi ayağa kaldırmak istemiyorum!

Çalışmayan asansörümüzü yalvara yakara tamir ettirebildik.

7 kat yukarıya yürüyerek çıkmak isterseniz, yolda kaybolma riskiniz büyük.

Çünkü katlar arasındaki lambalar yanmıyor, her taraf zifiri, kör karanlık.

Allah korusun; düşüp bir yerinizi kırmanız ihtimaller arasında.

Stadyumun mülkiyeti büyükşehir belediyesinde olsa da, kullanımı Bursaspor'da.

Şimdi kalkıp da burada 'Neden bakımını yapmıyorlar' diye şikayetçi olamam.

Kulübün kendisini geçindirmeye gücü yok ki; stadyumun temizliğine özen göstersin.

Çözüm;

Taraftarın kendisinde, yani bizde, hepimizde.

Eleştirdiğimiz konularla ilgili özen gösterip, dikkat edeceğiz.

Çıtladığımız çekirdeğin kabuklarını elimizdeki poşete boca edecek, lavabolara çer çöp atarak tıkanmalarına neden olmayacağız.

Yani her şeyi belediyeden, Bursaspor'dan beklemeyeceğiz.

Evimizi nasıl temiz tutuyorsak, ayni özeni stadyuma maç izlemeye geldiğimizde de göstermeliyiz.

Yüzölçümü itibariyle geniş bir alana yayıldığı için her köşesine bakabilmek zor yeni stadın.

Taraftar bu noktada üzerine düşeni yerine getirmelidir.

Ne demiş büyüklerimiz;

'Temizlik imandan gelir'...

Çalınan mazgalların yerine yenileri için çalışmaların devam ettiğini öğrendim.

Hurda hırsızlarının gözünü diktiği dökme koruyucu aksamların yerine beton muadilleri düşünülüyor.

O zaman şikayetler giderilene kadar; biraz daha dikkat edilmeli.

Ya da özel arabalar yerine toplu ulaşım araçları kullanılmalı.

Yeni stadyuma neden milli maç verilmediğine gelince.

Daha önce çalıştığım medyada da bu konuyu gündeme taşımıştım.

Birinci neden güvenlikle ilgili alınan önlemlerin yetersiz kalışı!.

Kriterleri karşılayamıyormuş; artık ne gibi kriterler isteniyorsa;

İkinci neden teknik konulardaki yetersizliği.

Aydınlatma, otopark, soyunma odaları, koridorlar vb.

Tabii bir türlü yeşermeyen kurak zemini de!

7 yaşındaki stadımızı nerelerde, nasıl eksik bıraktılarsa artık; sorumluları çıkıp bir açıklama yapamaz mı kamu oyunu aydınlatma adına?

Federasyon yetkilileri böyle konularda kapı duvardır; herkes topu birbirine atar.

Aradığınızda 'Bizim sorumluluk alanımıza girmiyor, filan birimi arayın' diyerek sizi başlarından savıyorlar.

Bir süre önce bu konunun üzerine gidip; sonuna kadar dayanarak sabrımın sınırlarını zorlamıştım!

Nafile; yetkilinin yetkilisine ulaşamadım!

Yukarıdaki gerekçeler; federasyona yakın dostlarımın bana ilettiği tiyolardan derleme.

Bursaspor'un tekrar Süper Lig'e çıktığını görmeye ömrümüz yetecek mi sanmıyorum da;

Hiç değilse A Milli Takım düzeyinde bir maçı çok görmesinler derim.