Vincenzo Montella karizmayı çizdirdi!

2024.03.27 16:51 - Son Güncellenme: 2024.03.27 17:04
A

Avusturya karşısında uğranılan 6-1'lik ağır hezimeti; 'alt tarafı bir özel maç' savunmasıyla geçiştirebilir miyiz?

Asla...

Böyle bir yaklaşım hataların en büyüğü olur;

Geriye dönüp bakılınca son Avusturya yenilgisi; 101 yıllık tarihimizde ve oynadığımız 624 maç içinde 5 veya daha fazla gol yiyerek kaybettiğimiz 15. maçımız olmuş;

6-1'lik skorla daha önce 12 Eylül 1926'da İstanbul'da Polonya'ya, 7 Eylül 2021'de de 2022 FİFA Dünya Kupası Avrupa Elemelerinde Hollanda'ya karşı kaybetmişiz.

Maçın en kısa özetini kendi payıma şöyle yapabilirim;

Avusturya gibi bizim seviyemizde bir rakipten özel de olsa yarım düzine gol yiyemezsiniz;

Çünkü bu skorun mantıklı bir izahı yapılamaz; yapsanız da kimseyi inandıramazsınız!.

Maç bitip genelini düşününce 'az bile yemişiz!' dedim kendi kendime.

Allahtan atamadılar da daha fazla üzülmedik!

İkinci yarı itibariyle 'sahada var mıydık, yok muyduk' belli değildi.

Hiç mücadele edemedik;

Direnç gösteremedik:

Yaprak gibi döküldük;

Savunma yapamadık;

Kalecimiz ise 'yok' gibiydi!

Orta sahada top yapamadık;

İleride çoğalamadık;

Özetle söylersek; sanki yasak savmak için sahaya çıkmış gibiydik;

Macaristan'dan sonra bu maç çocuklara angarya gibi geldi;

Kenarda teknik direktör; sahanın içinde 'ruh' yoktu!

Şaşırıp; kaldım.

'Özel maçtı, taktik deniyoruz, kim nerede oynar oyunculara bakıyoruz'

Bırakın geçin bunları;

Milli formanın bir özgül ağırlığı vardır; kimse hafife alamaz...

Denenen oyuncuların bazıları bu takım için aşırı lüks; yerleri yok;

Maçı kaleni iyi savunursan, kazanırsın.

Biz de ne kaleci, ne sağ, ne sol bek, ne de stoper vardı...

Örnek mi?

Merih Demiral'ın topla ilgisi kalmamış.

Tank gibi ağırlaşmış;

Sadece bıraktığı pala bıyıkları ile dikkati çekti!

Atalanta'da kızağa çekilmiş; iyi olsa önce orada oynar.

Yine savunma bloğunda Mert Müldür, Cenk Özçakar, Kaan Ayhan sahada hiç etkili olamazken;

İkili mücadelelerde de sürekli top kaybederek rakibe fırsat üstüne fırsat tanıdılar.

Kalede güven veremeyen Uğurcan Çakır yine saatli bomba gibiydi.

Topları ayağıyla bir türlü oyuna sokamadığı gibi; tokatladığı iki şut kalemizde gol oldu.

Bu maçta 'kalecisiz oynadık.' diyebilirim.

'1 numara' takımın yarısıdır;

Biz de ise en büyük sorun !;

Mert top sektiriyor, Uğurcan'ın dokunduğu gol oluyor!

Bir de;

Kale atışlarında paslaşarak topu oyuna sokma; fundemantali kötü oyuncularla resmen bir kumardır; resti olmadığı için kaybedersiniz;

İlk iki golü böyle ve göstere göstere yedik.

O zaman;

Prese karşı top çıkarmasını  beceremiyorlarsa ayni sistemle oynamaya niye ısrar edersen Vincenzo Montella?

Bireysel becerileri ile top kullanma yetenekleri yüksek Arda Güler ve İrfan Can Kahveci ağırlıklarını koyamadıkları bu maçın en çok eleştirilen iki ismiydi.

Bu bölgede bütün yük yine Hakan Çalhanoğlu'nun omuzlarındaydı.

Tek başına oynamaya mecbur bırakıldı ve bu maçta performansı olumsuz etkilendi.

Ortadaki üçlü blok topu kaptırdıklarında geriye koşmayı da unutunca; Avusturya geçiş hücumlarından çok sayıda fırsat yakalasa da değerlendiremedi.

Dua edelim az attılar!

Maçın hakemi ise sıklıkla  VAR'a başvurdu.

Ben bugüne kadar atılmış bir golün iptal edilerek; başlangıcındaki pozisyona bakılarak penaltıya dönüşmesine ilk kez tanıklık ediyorum!

'Farkı ikiye indi' diyemeden; süreç tersine dönünce 3 farklı geriye düşüldü.

Bir ilk yaşanması açısından çok ilginç geldi bana;

Özel, genel ne olursa olsun; kendimize denk gördüğümüz bir rakibe yarım düzine golle yenilmek; Montella ile kazanılmış karizmayı da yerle bir etti.

İtalyan hoca da bu tarihi skordan kendisine dersler çıkarmalıdır.

Planı, programı, taktiği ve karşı hamlesi olmayan bir milli maçla hüzünlenmeyi; doğrusu aklımın uçundan bile geçirmemiştim.

Şaşırmadım, şok oldum...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları