Vargas durdurulunca Türkiye de durdu

2024.08.09 16:58 - Son Güncellenme: 2024.08.09 16:58
A

İtalya yarı finali sultanların en iyi başladığı karşılaşması oldu.

Olabildiğince motive ve istekliydik 3. setin sonlarına kadar.

Rakip formunun zirvesinde olsa da, bir yerlerde mutlaka açık vereceklerini düşünerek ayakta kalmayı başardık.

İyi servis atıyor, manşetlere iyi konsantre olarak pasör Elif'e iyi toplar getiriyorduk.

Tek handikabımız hücumları topu öldürecek en garantili isim olan gördüğümüz Melissa Vargas'a endeksli olarak organize etmemizdi.

Başka bir oyuncumuzu maçın sonuna kadar bir türlü devreye sokmayı başaramadık.

Dersini iyi çalışmış İtalya fiziksel avantajını da kullanarak Melissa Vargas'a 3 sette adeta duvar örüp, ritminin dışında tutarak oynatmayı başardı.

Uzun oyuncuları Fahr, Bosetti, Egonu, Sylla ve Antropova 2 numaraya çabuk koşarak Vargas'ın net toplar öldürmesine izin vermediler.

Tamam umudumuz Melissa Vargas'dı belki ama mutlaka alternatif hücumcuları da bulmamız gerekiyordu.

Maçın bana göre kırılma noktası; 4 numaradan istediğimiz skor katkısını alamamamız oldu.

Ebrar'ı oyuna hiç sokamadık. Hande sakatlık riski ile çıktığı maçta beklentileri karşılayamayarak erken kenara alındı.

Arada bir Derya ve Meliha ile parlamaya çalışsak da bu kadarı maçın içine girmemize yeterli olmadı.

İtalya servis kaçırarak başladığı maçın sonraki dakikalarında toparlanıp iyi manşetler getirince, beklendiği gibi ortadan Fahr ile çabuk oynayarak yumuşak karnımızın üzerinden kolay sayılar bulmaya başladı.

Özetlersek; iki set pek etkili olamasa da, kaçırmadan servis atıp, manşetlerimizi standarda oturtmak tek başına maçı domine etmeye yeterli olmadı.

Maçın karar anlarını soğukkanlı bir şekilde ve doğru oyuncular üzerinden oynayan İtalya küçük farklarla biten iki seti kazanınca şansımız iyice zora girdi.

Biz ise Melissa Vargas ne kadar vurup top öldürdüyse, o kadar iyi oynayabiliyorduk!

Kritik anlarda karar verici oyuncu eksikliği çok bariz bir şekilde göründü.

Üçüncü sete 2-0 geride olmanın dezavantajıyla başlasak da oyuna tutunma çabamız hiç eksilmedi.

Neredeyse başa baş geçen sette karşılık sayılarla skor iki tarafa gidip gelmeye başladı.

20-18 öndeyken anlaşılmaz bir şekilde krize girdik.

Maçın en iyisi Paola Egonu'nun 2 numaradan çok etkili hücumlar yaparak skoru takımı adına eşitlemesi bizim adımıza setle maçın kırılma anıydı.

Egonu'nun çok kritik 'ace' sayıları; maça pamuk ipliğiyle tutunmaya çalışan takımımızın moralini de olumsuz etkiledi.

İtalya son kozlarını oynadığını iyi bildiği Sultanlara karşı Vargas'la, Meliha'yı hücumlarda peş peşe bloklayınca seti 25-22, maçı da 3-0 kazanarak adını finale yazdırdı.

'Ne yapalım gücümüz yetmedi, bu kadarı da bizim için iyidir' deyip geçersek kendimizi kandırırız.

Biz bu İtalya'yı ayni oyuncularıyla geçen yıl iki kez yenerek kupalar kazanmıştık.

Geçen süreçte rakibimiz daha olgun ve kreatif bir takım olurken; Türkiye maalesef çizgisini koruyamayarak irtifa kaybına uğramış.

Çin maçında Vargas dışında çok sayıda oyuncudan aldığımız skor katkısının İtalya önünde tekrarlanamaması düşündürücü bir düşüş.

Sakatlıkların da bu yenilgide elbette katkısı var.

Hande'nin bir türlü tam sağlıklı olarak dönememesi 4 numarada canımızı sıktı.

Ben karar anı olarak; skor 21-21 iken Elif'in iki pozisyonda Vargas yerine peş peşe bloklanan Meliha'dan oynama tercihini görüyorum.

Ebrar Karakurt'un formsuzluğu kendisiyle takım adına akla gelebilecek en son detay.

Turnuva boyunca ve son maçta bir türlü kendisi gibi oynayamadı.

'Geri dönecektir' diye beklense de her maçını bir öncekinden kötü oynayarak büyük hayal kırıklığı yaşattı.

Derya ile Meliha turnuva boyunca takıma Ebrar'dan daha fazla katkı sağladılar.

Ebrar'ın cinsiyeti üzerinden kendisine saldıran sosyal medya trollerine fazla takılıp kalması da; performansının ivmelenememesinde önemli bir faktör oldu kuşkusuz.

İtalya an itibariyle kadın voleybolunun en formda takımı.

Bize karşıda sahada sakin kalarak ve karar anlarında çok iyi tercihler yaparak zorlansalar da 3-0 kazanmasını bildiler.

Üç yabancıdan süper verim alırken, özellikle Paola Egonu 2 numaradan harika hücumlar yaparak maçı adeta tek başına domine etti.

Sylla ve Antropova'da 4 numarada savunma ve hücum bağlamında kusursuz oynayarak skora katkı yaptılar.

Üzüldük elbette; küçük de olsa bir umudumuz vardı final oynayabileceğimize.

Manşetlerimiz, servislerimiz iyiydi derken, darbeyi köşelerden iyi hücum edemeyerek yedik.

Elimizin en güçlü olduğu iki pozisyonda yetersiz kaldık.

Şimdi önümüzde turnuvasız uzun bir süreç var.

Sadece Melissa Vargas'a dayalı bir hücum sistemiyle daha fazla ileri gidilemez.

Hücum alternatiflerimizi çoğaltmaya çalışırken, köşelere daha uzun ve genç smaçörler kazanmak için detaylı bir program yaşama geçirilmelidir.

Bitirirken 'Teşekkürler Sultanlar' diyebilmek için; yarın gece Brezilya ile oynanacak üçüncülük maçını kazanmamızın şart olduğunu söylemeliyim.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları