Yaşar Kemal Uğurlu, Fenerbahçe-Ümraniyespor maçında nihai kararını verebilmek için tam 4 pozisyon için VAR odasından gelecek yanıtı bekledi!..

Teknoloji icat oldu, futbolda mertlik bozuldu; 'VAR'ın tam karşılığını ben böyle yorumluyorum.

Öyle alışkanlık yaptı ki hakem camiasında bu teknolojik illet, hani bir yerinden açığını bulsalar taca, kornere, böceğe, sineğe neredeyse her şeye o karışsın diyecekler.

 Tamam 'VAR' hakem hatalarının en aza indirilmesi noktasında çok faydalı bir yardımcı olabilir; o kısmına itiraz eden zaten yok;

Eleştirilecek yönü ise, maçları yönetenlerin bu oyuncakla iyice tembelliğe alıştıklarının yadsınamaz bir gerçek haline gelmesidir.

Dikkat ettiyseniz neredeyse en kıdemlisinden en çömezine kimse sorumluluk almak istemiyor bu teknolojik rahatlık yüzünden.

Ben kendi payıma odadan gelen müdahalelerle hakemleri sahanın içinde kukla gibi yönlendirilmelerini asla doğru bulmuyorum.

Yaşar Kemal Uğurlu'nun pazartesi akşamı içine düştüğü durum tam ibretlikti.

Verdiğine, vereceklerine bin pişman oldu. Bir gol teyidi için dakikalarca bekleyip, bekletti!..

Sonuç itibariyle; iradeye ipotek koydurarak maç yönetmek asla hakemlik sayılamaz!.

Verilen kararların Riva'daki otorite (!) nezdinde bir hükmü yoksa eğer; o zaman hiç yapılmasın hakemlik denilen bu meslek;

Yapay zeka her yere girmeye başladı. Yakında hakemlerin yerine de sahada cip takılmış robotları maç yönetirken görmeye başlayabiliriz!.

İnsan faktörü ortadan kalktığı için kavga gürültü de olmaz!..

Biraz absürt geldi değil mi?

Yaşar Kemal Uğurlu'nun sahadaki mahcubiyetini gördükten sonra daha farklı bir şey yazamadım.

Söz konusu uygulamayı eleştireceksek eğer; bugününden ziyade geçmişine dönmek gerekiyor.

Kim bilir kazanılmış kaç şampiyonluk, kaç maç bundan 6-7 yıl öncesine kadar olmayan bu sistem yüzünden bir taraftan alınıp, diğer tarafa hediye edildi!..

Penaltılar atlandı, ofsaytlar görülemedi, rakibe arkadan yapılan kasti faulleri süzen çıkmadı!..

Kim bilir kaç hakem kendi şampiyonlarını yarattı, yine kim bilir kaç hakem nefret ettiği takımı bir punduna getirerek küme düşürdü!..

VAR'ın mağdurları asıl bugünde değil, geçmişte yaşamakta!.

Şikayet edecekse de en önce Bursaspor etmeli;

Bir örnek vermek gerekirse;

Geçen sezon İstanbul'da İstanbulspor ile oynanan tarihi öneme sahip maçta Ankaralı hakem Burak Pakkan; kaleci Alperen'in Pedro'ya yaptığı yüzde bir milyon penaltıyı verememiş, 1. Lig'de VAR uygulaması olmadığı için pozisyonun tekrarı izlenemediğinden devam ettirilen maçta yeşil beyazlı takım 3-1 yenilerek kümede kalma umutlarını büyük ölçüde yitirmişti.

Penaltı verilebilse, atıştan bulunacak golle skor 2-2'ye gelecek, kalan dakikalarda kalesini iyi savunacak Bursaspor bu maçtan çıkartacağı 1 puanla umudunu son haftalara taşıyacaktı.

1 puan farkla düşmüştü Bursaspor; o 1 puanı o maçta alabilseydi eğer, belki şu anda 1. Lig'de şampiyonluk hesapları yapan bir kadroyla yeni sezonun başlamasını bekliyor olacaktı;  kim bilebilirdi ki böyle olmayacağını.

VAR'ın geçmişindeki günahlar, bugünün ucube sisteminin omuzlarında.

Haksız yere düşürülenlerle (!), haksız yere şampiyonluktan edilenler (!); uygulamanın olmadığı sezonların mağdurları olarak kendilerine reva görülenleri ne unutacak, ne de  affedeceklerdir.

Fenerbahçe-Ümraniyespor maçı teknoloji denilen sözde modernliğin bir futbol maçını nasıl katledebileceğinin en açık ve en son örneğiydi bana sorarsanız.

Yaşar Kemal Uğurlu'da bu mekanik düzenin emrinde kendi iradesini kullanamayan zavallı bir aksesuar.