Türk güreşinin yeni 'Koca Yusuf'ları

2022.04.07 17:31 - Son Güncellenme: 2022.04.07 17:33
A

1857-1898 yılları arasında yaşamış Şumlulu Kırkpınar Başpehlivanı Yusuf İsmail (Koca Yusuf); 1894 yılından itibaren Kuzey Amerika kıtasında döneminin en güçlü güreşçileriyle yaptığı müsabakalarda sergilediği müthiş performansı nedeniyle 'Terrible Türk / Korkunç Türk' lakabıyla anılırdı.

138 kilo ağırlığında ve 1.91 metre boyundaki pehlivan; süreç içinde acı kuvveti ile adeta bir efsane halini almıştı. İsmi kulaktan kulağa dolaşıyor, çıktığı turnelerde maçlarını izlemek isteyenler izdihamlar oluşuyordu.

Arşivler öyle söylediği için; ben de buradan ve aynen öyle yazıyorum!.

Rakibini ensesinden tutar tutmaz önce dut gibi silkeler, sonra dakikalar içinde sırtını mindere yapıştırarak tuş edermiş bizim 'Terribbe / Müthiş Yusuf.'

Koca Yusuf'a tevellütümüz yetmezdi de (!); sonradan bu sloganı minderi rakiplerine dar ederek  'Türk gibi kuvvetli' sözüne dönüştüren diğer efsane isimlerlerden Yaşar Erkan, Ahmet Kireççi, Nasuh Akar, Gazanfer Bilge, Celal Atik, Yaşar Doğu, Ahmet Ayık, Mahmut Atalay'la, Hasan Sevinç'i yaptıkları maçlarla kazandıkları şampiyonlukları; o gününün gazetelerinin spor sayfalarından aklıma kazımıştım; daha hala unutamadım.

Unutamadıklarım; maçlarını izleyemesem de; gazete arşivlerin sayfalarından beynimin kıvrımlarına kazınanlar.

Yukarıda isimlerini tek tek yazmaktan gurur duyduğum efsaneler yani.

Peki an itibariyle?...

Dünün Türk güreşine not düşenlerini saygı ve rahmetle anarken, bugünün efsanelerinin minderde devam eden başarılarının çoğuna canlı tanıklık etmek; çok hoş ve çok farklı bir duygu benim için.

Yıllar yıllar sonra torunlarımıza miras bırakacağımız anılar silsilesinin en önemli halkaları ayni zamanda.

Yaşar Doğu ile Ahmet Ayık'ı minderde seyredememiş bir spor gazetecisi olarak bu açığı 'Asrın pehlivanı' 3 olimpiyat madalyalı Hamza Yerlikaya, 11 altın madalyası ile Rus Aleksandr Karelin'in rekorunu kırmaya azmetmiş Rıza Kayaalp, yine 9 şampiyonlukla kariyerine dolu dizgin devam eden Taha Akgül'ün yanı sıra yeni kuşağın en yetenekli isimlerinden Feyzullah Aktürk'le telafi etmiş bir yazar olmak bana hem mutluluk, hem de gurur vermekte.

Sakın unuttuğum sanılmasın, hak geçirmek istemem...

Erkek egemen ata sporumuz güreşte kadınların gür sesi olmayı başaran altın madalya koleksiyoncusu Yasemin Adar Yiğit'le, Evin Demirhan Yavuz'u kürsünün en üst basamağında ay yıldızlı bayrağımızı dalgalandırıp, İstiklal Marşımızı okuttukları için ayağa kalkarak alkışlıyorum.

Son olarak Macaristan'da düzenlenen Avrupa kadınlar, erkekler serbest ve grekoromen güreş şampiyonasında tarihinde ilk kez 10 final müsabakası oynayıp 7 altın madalya kazanan Türkiye; toplamda da kazandığı 17 madalya ile güreş tarihine ismini yazdırmayı başardı.

Bu sonuçla ülke olarak bugüne kadar katıldığımız Avrupa şampiyonalarından kazandığımız madalya sayısı da 338'e çıkmış oldu. ( 106 altın, 90 gümüş,  142 bronz)

Yazımın bir yerinde erkek egemen güreşte bayanların başarılarına atıfta bulunmuştum.

Aslında atıfta bulunulacak bir başka mecra da; spor medyası!.

Müdürü de futbolla yatar, futbolla kalkar bu ülkede, en kıdemsiz muhabiri de...

 'Futbol egemen' portföylerde başka sporlara pek söz hakkı verilmez, yorum ya da haberler çok az yer alır.

Kazanılan son şampiyonlukların bile; istisnaları dışında yerel ve ulusal medyada beklenildiği kadar yer alamadığını gözlemledim ne yazık ki.

O zaman sloganlaştırdığım o cümlemin yeniden altını çizerek noktayı koymak istiyorum.

'Spor sadece futbol değildir, spor her şeydir!'


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları