Tofaş 2022-203 sezonu ile öncesinde kadrosuna kattığı 6 yabancı oyuncusu ile yollarını ayırdı.

Kulübün yaptığı açılmadan sonra; Tyler Ennis, Rob Gray, Arturas Milaknis, Brady Manek, Milton Doyle ile Bobubacar Toure yeni sezonda başka kulüplerde forma giymek üzere camia ile vedalaştılar.

Komple yenilenmenin; farklı yüzlerle seyirciyi buluşturması gibi absürt bir faydası olsa da; sonradan yaşanabilecek olası sıkıntılar coachların pek istemediği yol kazalarıdır.

Oturmuş bir takım kimyası bozulduktan sonra; yenisini kurarken baş gösteren sıkıntılar antrenörler için zaman zaman; 'keşke X ya da Z'yi bırakmasaydık' tarzı yakarışları da gündeme taşır.

Tofaş'ta Orhun Ene'nin arkasından 'keşke' diyebileceği üç oyuncusu olduğunu tahmin ediyorum.

Birincisi yönetim tarafından kulüpte kalacağı '% 99 yeniden anlaşıldı' diye duyurulan Senegalli uzun Boubacar Toure;

Diğer ikisi de ligde zor günler yaşanırken 'cankurtaran simidi olur' ümidiyle Avustralya'dan getirilen Milton Doyle ile Brady Manek.

Toure; Ene geldikten sonra adeta küllerinden yeniden doğarak kalmasını hak eden harika bir performans sergilemiş;

Doyle'da 1 ve 2 numaralarda lider özelliğine eklediği, skorer kimliği ile bir çok maçta Tofaş'ı sırtlayan oyuncu olmuştu.

Katkıları göz ardı edilmeyecek bu üç oyuncu nasıl bırakılabilirdi ki?

Hemen açıklayalım;

Boubacar Toure ile Brady Manek'in gitmelerinde yaşanılan son dakika gelişmeleri etkili oldu.

Milton Doyle ise 'hanımköylü' çıktı!

Menacerinin hiç hesapta olmayan 'Euroleague' kartını açması; Senegalli'nin gözlerini de açınca; 'bitti' denilen transfere yepyeni bir sayfa eklendiğini gördük.

Her basketbolcunun ideali NBA olmazsa; Avrupa'nın en prestijli organizasyonunda yerini alarak kendine yeni pazarlar aramaktır.

Kısacası Toure sürprizi Tofaş'ta kimsenin beklemediği bir gelişmeydi; ok yaydan çıktıktan sonra oyuncunun tercihini değiştirmek mümkün olmadı.

Brady Manek'e gelirsek;

Kimsenin tanımadığı bir beyaz uzun olarak Tofaş'a geldikten sonra ivmelenen performansının mükafatını; ayni Toure gibi Euroleague tercihi yaparak kazanca dönüştürmesi aslında beklenen bir sonuçtu.

Kalması için olanaklar zorlansa da; daha fazla para kazanma hırsı; beyaz ABD'liyi farklı bir mecrada yeni dünyalarla tanıştıracaktı.

Manek'in yeni kulübü şimdilik Zalgiris Kaunas gibi duruyor.

NBA'den kontrat beklemeyi sümen altında tutsa da; bu idealinin gerçekleşmesi bir hayli zor görünüyor.

Araya daha büyük hedeflerle, liglerde oynama arzusu girince; böyle karakterdeki oyuncuları tutmak mümkün olmuyor maalesef.

Geriye de bana göre yapılacak tek şey kalıyor.

Tofaş'ın en kısa zamanda Euroleague platformunda yerini alması!

Ağzımızdan kaçırmış olsak ta; inşallah bir gün bu rüya gerçeğe dönüşüverir.

Milton Doyle ile devam edelim.

Gitmesinde 'şu ya bu lig' değil; aile daha doğrusu eş tercihi etkili oldu!

Avustralya vatandaşı olan eşi bu ülkede yaşamak isteyince; Doyle'de memnun kaldığı Tofaş'tan tekrar formasını giydiği eski kulübü Tasmania Jack Jumpers'a dönmek zorunda kaldı.

'Hanımköylü' olmak er babayiğidin harcı değil(!); ama ne yaparsınız ki; bu iş biraz da gönül işi!

Gelelim gönderilmelerine karar verilen üç oyuncuya.

Litvanyalı Arturas Milaknis veteran statüsünde geldiği Tofaş'ta ne istenilen katkıyı verebildi, ne de aldığı süreler onu memnun edecek düzeydeydi.

Çoğu maçı yabancı kontenjanına takılınca; seyirci gibi kenardan izlemek zorunda kaldı.

Çok iyi şutör olsanız da; devriniz geçmeye başlayınca size o parlak kariyerinizin bile getirisi olmuyor!

Rob Gray seyircinin beğenerek izlediği; maçın içinde kendi pozisyonunun özelliklerini çabuk olmasının avantajıyla zaman zaman şov tadında spektaküler enstantanelerle süsleyen farklı formatta bir oyuncu idi.

Ele avuca sığmayan, şutunun yanı sıra; çembere giderek de skor bulan; cross overleri keyif verse de; artılarını handikaba dönüştüren 'uncoachible' (antrenörün sözünü dinlememek) zaafı; Orhun Ene'den çizik yiyerek kendisini yeni kulüp aramaya mecbur bıraktı.

Peki beyefendi ve uysal karakter Tyler Ennis sizce neden gitmiş olabilir?

Oyunu iyi yönlendirmek, skorunuzu gerekirse çembere atak ederek çıkartmak farkındalıklarınızdan olsa da; dış şutunuz yeteri kadar iyi değilse; hep bir soru işareti dolaşır üzerinizde.

1 numara şutör oyuncu demektir; el yakan topları büyük bir cesaretle ve yüksek yüzdeyle çemberden geçirebilmektir.

'Şutu yeteri kadar iyi olmayan guard' statüsünden kendini kurtaramayınca Ennis'le de 'buraya kadar' denildi.

Yeri gelmişken belirtmek isterim.

Takım oyuncusu olmak ve arkadaşlarıyla uyum ve disiplin içinde oynamak cooach Ene için vazgeçilmez bir kriter.

Gidenleri bir de bu gözle değerlendirmek gerekiyor.

Sözün özü; Michael Jordan statüsünde birisi değilseniz (!); yerinizi bir şekilde birileri gelip dolduruveriyor!

Hele bir de oyuncu havuzunuz geniş ve alternatifiniz sınırsızsa; daha iyilerini getirmek her zaman için mümkün.

Tofaş'ın son iki transferi bu kategoriden.

1 numaraya yani shooting guard pozisyonuna Zenit Saint Petersburg'dan istatistikleriyle dikkati çeken Calep Homesley'i transfer eden turkuaz yeşilli takım; 3 numara tercihini de KK Buducnost VOLİ'den Jalee 'J.J' O B'rian için kullandı.

Toplamda 6 yabancı ile anlaşma yapılacak.

Geriye kalan 4 transferini de önümüzdeki hafta içinde kamu oyuyla paylaşılması bekleniyor Tofaş'ın.

 Bu arada yerli rotasyondan Berk Uğurlu Beşiktaş'a, Emre Tanışan Aliağa PETKİM'e gitti.

Kadronun genç yeteneği Berke Büyüktuncel için henüz netleşmiş bir şey yok.

UCLA yolcusu gibi dursa da; bir sene daha Tofaş'ta oynayıp, sonra NBA draftına katılması ihtimaller arasında.

Piyasadan yerli oyuncular da bakılıyor.

Kulüp kendi oyuncusunu yetiştirme noktasında çok üretken olduğu için pek de acelesi yok Tofaş'ın.

Berk Uğurlu'nun Beşiktaş'a transferinde bütün kozlar Tofaş'ın elinde olduğu halde; kalması yönünde fazla ısrar edilmemesinde; Orhun Ene'nin 1 numarada genç yetenek Özgür Cengiz'e şans tanıyacak olması ön çıktı diye düşünüyorum.

Geçen yıl alt yapı koordinatörü Cem Akdağ'la birlikte İzmir Gelişim Koleji'nden gelen Özgür Cengiz'i yeni sezonda Tofaş forması altında bol bol izleyebileceğiz.

18 yaşındaki genç yetenek; basketbol milli takımlar yaş gruplarındaki performansı ile dikkatleri üzerine çekiyordu.

Geçen yıl U 18 yaş grubunda İzmir'de Avrupa ikincisi olan Türkiye'nin önemli bir parçası olan Özgür Cengiz; geçen hafta Macaristan'da gerçekleştirilen U19 dünya şampiyonasında üçüncü olan milli takımın 1 numarasında yine hatırı sayılır süreler alarak dikkatleri üzerine çekmişti.

Tofaş sadece bir spor, basketbol kulübü değil,ayni zamanda sosyal sorumluluk projelerine yaptığı yatırımlarıyla da farkındalık yaratan köklü bir camia.

Yanı sıra; etik değerlere verdiği önemle de kendisinden söz ettirmeyi başarıyor.

Örneğin Berk Uğurlu'nun Beşiktaş'a transferindeki menacer hatasını pekala istismar edebilecekken; avantaja dönüştürmemeyi tercih etmelerini yaptıkları jestle süslemeleri çok ama çok anlamlıydı.

Buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.

Berk Uğurlu'nun Beşiktaş'a transferi sırasında TOFAŞ'a çıkış bedeli ödenmemesi ile ilgili hatayı menajerlik şirketi KIN Partners üstlendi. Bilindiği gibi Beşiktaş menajerlik şirketinin sözleşme konusunda bilgilendirme yapmaması sonucunda yönetmeliklere göre TOFAŞ'la sözleşmesi devam eden Berk Uğurlu'nun transferini açıklamış, TOFAŞ Kulübü de sözleşmeden çıkmak için kendilerine ödenmesi gereken rakam dışında Türk Eğitim Vakfı'na 100 bin TL ödenmesini şart koşmuştu.

TEV ödemesini üstlenen menacerlik şirketi KIN Partners ile TOFAŞ yaptığı paylaşımla "Umarız spor kamuoyuna iyi bir örnek olur." ifadesini kullandı.

Tarafların ortak paylaşımı şöyle:   

"Berk Uğurlu transferinde yaşanan durum, belirtilen ödeme tarihinin 27 Haziran 2023 tarihi olması, araya kurban bayramının girmesi ve bankaların işleme kapanması sebebiyle gerçekleşmiştir. Bir diğer nokta, iki kurumun arasındaki pozitif iletişim ve iş birliği neticesinde, mevcut durumu çözmek adına ortaya konan Türk Eğitim Vakfı'na 100.000 TL'lik bağış, umarız spor kamuoyuna iyi bir örnek olur."