Tofaş'tan PAOK zaferine gölge düşüren yenilgi!

2024.01.06 21:00 - Son Güncellenme: 2024.01.06 21:02
A

Tofaş  BCL play-in ilk maçında PAOK'u Selanik'te 32 sayı farkla yenmenin verdiği moralle çıktığı Galatasaray EKMAS maçını; baştan sona çok kötü oynayarak 19 sayı farkla kaybetti.(95-76)

Dee Bost başta olmak üzere Jonah Radebourgh ve Klemen Prepelic gibi üç kısasından müthiş skor ve savunma katkısı alan Galatasaray EKMAS'a karşılık Tofaş maçı ideal beşini bulamamanın dezavantajıyla konsantrasyon sorunları yaşayarak tamamladı.

Son derecede düşük bir enerji ile başladığı oyunda, tempoyu da yükseltemeyince; Galatasaray diri ve canlı savunması ve her pozisyondan skor bulan saha içi organizasyonlarıyla en başından maçın momentumunu eline geçirdi.

Galatasaray EKMAS maça rakibin top getiren kısalarını ön alanda ikili sıkıştırmalarla top kayıplarına zorlayarak başladı.

Beklenmedik bu sert savunma karşısında zorlanan Tofaş, rakibinin set hücumlarından bulduğu el üstü üçlüklerini seyrederken, savunma da  hiç motive görünmedi.

Hiç öne geçemediği gibi, rakibin şutör kısalarına da önlem getiremeyen temsilcimiz ikinci çeyrek felaket derecede kötü oynayarak Galatasaray'ın işini kolaylaştırdı.

Tofaş'a kendi düzenini kabul ettiren Galatasaray EKMAS çok kolay bulduğu basketlerle farkı ikinci çeyrek bir ara 30'un üzerine çekmeyi başardı.

İlk yarı bittiğinde soyunma odasına ummadığı farkla giden Tofaş üçüncü çeyrekte kendine gelemedi.

Kötü oyununun yanı sıra, savunma da aksadı.

Bu yarıda Dee Bost'un neredeyse logodan attığı uzun mesafeli üç üçlüğüyle Galatasaray iyice rahatlarken; karşılaşmanın kalan dakikaları antrenman havasında oynanmaya başlandı.

İki hafta önce P.Karşıyaka deplasmanında alınan farklı yenilgiden sonra  'Sen Tofaşsın böyle yenilemezsin' şeklinde başlık atmıştım.

Bugünkü maç da P.KSK karşılaşmasının adeta kopyası gibiydi.

Niçin bu kadar kötü oynandı, takım içinde çözümlenemeyen bir takım sorunlar mı var; ya da yabancı oyuncu grubundan bazılarının camiayı kabullenememe gibi gizliden bir tepkileri söz konusu olabilir mi?

Araya karbon kağıdı konulmuş gibi oynanılan iki deplasman maçı arka arkaya gelince; bu soruları sormadan edemedim.

Çok kötü bir oyunla ve hiç mücadele edemeden Galatasaray'a boyun eğmenin savunulacak bir mazereti olamaz.

Hepsi profesyonel oyuncular;

Sahaya çıkınca da bu profesyonelliğin gereğini yerine getirmeleri gerekir.

Şaşırıp kaldım bugünkü Tofaş'ın perişan haline...

PAOK maçıyla en küçük alakası olmayan bir Tofaş vardı bugün parkede.

Rövanşa mı sakladılar kendilerini; ya da canları oynamak mı istemedi?

Ne bileyim yorulmak istememiş olabilir mi takım?

Rakibin de Tofaş gibi salı günü İstanbul'da İtalyan Bertham Derthona ile Şampiyonlar Ligi maçı var.

BCL'nde play-ine kalmış iki takımı karşılaştırılınca; arada dağlar kadar fark gördüm.

Bugün kendi ligini de ciddiye alan ve oyun disiplinlinden uzaklaşmadan mücadele eden Galatasaray'a karşı hiç direnç koyamayarak farklı yenilen Tofaş düşündürdüğü kadar, taraftarını üzdü de.

Dün yazdığım gibi, PAOK önünde alınan farklı galibiyet takımı rehavete sürüklememeli.

Yunan takımı Salı gecesi Bursa'daki ikinci maça çok motive bir şekilde başlayıp, seriyi ve turu üçüncü maça bırakabilmek için saldıracaktır.

3 Nisan 1997 Perşembe gününün tekrarı olmaz inşallah;

Bugün takımın kafası yerinde değildi, herkes o maçı düşünüyor gibi geldi bana.

Öyle anlaşılıyor ki Avrupa maçını göz önüne alarak, kendi ligini pas geçmek istemiş oyuncular!

Ama böyle düşündülerse eğer, hiç iyi yapmadılar.

Maçla ilgili bir kaç teknik yorumda bulunmak istiyorum.

Orhun Ene'nin 1 numaradaki kararsızlığı tavan yapmış durumda.

Cassius Wnston'la ne yapılsa olmuyor.

Şutunun eksikliği bu maçta iyice ortaya çıktı.

Sürekli çembere giderek oynamaya çalıştı.

Yine yüzdeli atamadığı gibi, adamını da iyi savunamadı.

Ene rakibin saha içi hamlelerine göre Winston'un yerine yeni transfer Marcus Denmon, Özgür Cengiz, asıl pozisyonu 2 numara olan Caleb Homesley ve Mutafa Kurtuldum ile topu getirmeyi denedi.

Hepsini toplayınca bir Dee Bost kadar olamadılar.

Bost 9 metreden peş peşe üçlükler sokup, oyunu yönlendirdiği gibi, gerektiğinde de  çembere giderek bitirmesiyle maçın X faktörü oldu.

Tofaş'ta bu pozisyon yine zayıf ve yetersizdi.

En önemli skor opsiyonu Homesley kötü bir gününde ve kendinde olmayınca dışarıdan skor katkısı sınırlı kaldı.

Austin Wiley ile birlikte ilk çeyrek bomboş turnikeleri kaçırarak kenarda Orhun Ene'ye kriz geçirttiler.

4 numarada Zeljko Sakic performansıyla 'soru işareti' olmaya devam etti.

Maç kadrosuna alınmayan Luke May ya da J.J.O'Brian'dan birisi oynamış olsaydı; en fazla bu kadar kötü görünürlerdi.

Takıma saha içinde liderlik yapacak birisinin yokluğu da bir başka handikap.

Görev verilen kısalar böyle bir misyon üslenme yolunda maalesef güven veremiyorlar.

Özetle;

Salı günü için çok kötü bir prova oldu Galatasaray EKMAS karşılaşması.

'Galiba takım düzeliyor' demeye kalmadan yeniden en başa dönüldü.

PAOK sınavı artık oyuncu grubunun onur ve gurur maçıdır.

'Biz aslında bu takım değiliz' diyerek çıkacak ve kazanacaklar.

Orhun Ene'yi son çeyrek coachluk yapmaktan vazgeçirenler kendilerini başka türlü affettiremezler!

Bir de saha içi notlarına bakalım;

İki takımın yerlilerinden Galatasaray'da tamamı Sadık Kabaca'dan 12 sayı, TOFAŞ'tan ise 23 sayı geldi.

Galatasaray farkı bir ara 39 sayıya kadar çıkarırken, TOFAŞ maçın içinde hiç öne geçemedi.

Üç sayı bölgesinden Galatasaray yüzde 48.1 (13/27), TOFAŞ yüzde 32 (8/25) ile isabet buldu.

Serbest atışları Galatasaray  20/22, TOFAŞ 10/14 ile kullandı.

En iyiler...

Galatasaray Ekmas: Dee Bost 26 sayı (6/9 üçlük), 3 ribaund, 7 asist, Jonah Radebourgh 15 sayı, 7 ribaund, 4 asist, Akwasi Yeboah 12 sayı , 5 ribaund, 3 asist, David McCormack 10 sayı, 5 ribaund, Sadık Kabaca 12 sayı, 2 ribaund, Klemen Prepelic 20 sayı (5/9 üçlük), 5 ribaund, 4 asist
TOFAŞ: Marcus Denmon 11 sayı, 2 ribaund, Zeljko Sakic 12 sayı, 6 ribaund, Austin Wiley 16 sayı, 9 ribaund


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları