Tofaş sezonu erken kapattı: 102-107

2024.05.04 22:34 - Son Güncellenme: 2024.05.04 22:34
A

Son yılların en verimsiz yabancı kadrosuyla oynayan Tofaş; sezonun 'tamam mı, devam mı' maçının uzatmalarında kritik şut seçimlerini doğru oyuncular üzerinden yapamayınca; dördüncü çeyrekte ritim bulan Buğrahan Tuncel'in alev almasına çözüm üretemedi.

Kaybedilen bu maçla play-off treninin dışında kalan Tofaş için 2023-2024 sezonu; hiç hatırlamak istemeyeceği anılarıyla kulüp tarihine geçecek.

Maçın en kritik tercih hatalarını son çeyreğin sonuyla uzatmalarda yapan Tofaş'ı seyircisi de bu maçta tanıyamadı.

Maç boyunca bir türlü yakalayamadığı momentumun peşinden koşan Bursa temsilcisi; normal sürenin bitimine 10.3 saniye kala 97-94 önde iken, topu kenardan oyuna sokan The Bost'un pasını çıkardığı Buğrahan Tuncel'e faul yaparak süreyi durduracağına, üzerine koşmayı unutunca (!); bu oyuncunun üçlüğüyle maç uzatmaya gitti.

Daha iki faul yapma hakkı varken, Orhun Ene'nin diskalifiye edilmesiyle kenarda yapacaklarını birbirine karıştıran Tofaş, eli sıcak Buğrahan Tuncer'i yakın alamamanının bedelini pahalıya ödedi.

Kazanma aşamasına getirdiği maçın elinden kayıp gitmesiye uzatmaları üzerinden atamadığı moral bozukluğu içinde sürdüren Tofaş, saymaya devam eden Buğrahan Tuncer'in kritik anlarda soktuğu üçlüklerine karşı koyamayarak maçı 102-107 kaybetti.

Büyük umutlarla başlanan bir basketbol sezonunun play-off dışında tamamlanması; Tofaş'ın son yıllarda yaşadığı en büyük hayal kırıklığı oldu.

Aslında bu sezon bir çok maçını hem BCL'nde, hem de Türkiye Süper Ligi'nde benzer formatta oynayan turkuaz yeşilli takım; son çeyreklerde gücü yetmeyince; öncesinde de buna benzer bir çok maçını kaybederek hedefi tutturamamıştı.

Yabancı oyuncuların yetersizliği bu sonuçta etkili olurken; yerli rotasyonu da inişli çıkışlı performansıyla 'kara sezon'un  diğer failleri olarak kulüp tarihe geçtiler.

Gerçekten çok üzücü ve bir o kadar da düşündürücü bir sezon sonu finali oynadılar dün.

Şimdi hem coach Ene, hem staff, hem de ne kadar üzerlerine alabiliyorlarsa (!) yabancı ve yerli oyuncular kuşkusuz oturup kendi aralarında bu sonucun muhasebesini yapacaklardır.

Yanılacağımı sanmıyorum;

Yabancılar yarın itibariyle günden öncesinden rezerve edilmiş biletleri ile birer birer ülkelerine dönerek tatile başlarlar bile;

Yerli kısmı da bir gün üzülür, ikinci günden sonra normal yaşamını sürdürür!

Yara alarak prestij kaybeden şubeye ise 'nerede hatalar yaptık ta bunlar yaşandı' sorusunun acı yanıtını aramak kalır.

Tofaş bugüne kadar düşük enerjili başlayarak oynadığı maçların neredeyse tamamını kaybetti.

Bugün de takım olarak kritik bir maça çıkmanın sanki farkında değillermiş gibi, çok düşük bir modda ve heyecansız göründüler.

Winston ve Homesley gibi kilit oyuncuların ruhen ve bedenen maçın içinde olmamaları Galatasaray EKMAS'a ilk dakika itibariyle üsünlük sağlarken;

JJ O.Brian ile Zeljko Sakic'in maç oynadıklarını hatırlamaları için çok uzun dakikaların geçmesi gerekti!

Ama en çok da takımın en verimli oyuncusu 5 numaralı Austin Wiley'in zamansız sakatlığı nedeniyle kenarda oturması etkili oldu.

Rakibine tam 19 hücum ribaundu vererek bu departmanda denize dökülen Tofaş, kimi oynatsa, kimi denese çember altını bir türlü kontrol edemedi.

Ege Demir'in kısa süreli sekansları dışında, uzun kategorisinde sayılabilecek O.Brian ve Sakic'in boyalı alanda çok yetersiz kalmaları, Galatasaray'a maç boyunca bu bölgede adete cirit atarak oynama olanağı sağladı.

Sonradan geri dönerek maçların içine girmek ise; bu sezon Tofaş'a fayda yeriren zarar getirdi.

Enerji tükenince iyice bastıran yorgunlukla, kazanabileceği seviyelere getirdiği bir çok karşılaşmayı birbirinin kopyası oyunlarla avucunun içinden kaçıran Tofaş için bugünkü Galatasaray sınavı da; önckilerin bir başka benzeri gibiydi.

Son tercihlerde yapılan yanlışların sonunda şutu çembere atmaması gerekenlere kullandırmak, yenilginin belki de en önemli nedeniydi.

Çok yorulan Tolga Geçim'in son çeyrekle uzatmalarda en kritik boş şutu kaçırıp, faulleri de % 50 ile atması maçın kaderini belirledi.

Şutuna aşırı güvenen Holesley'in cruch time'de topu doğru dürüst çevirmeden direkt çembere savurması da bir başka handikap oldu.

Girmeyen bu ve benzeri şutlar sonlarda Mustafa Kurtuldum gibi orta karar şutu olan oyuncuların çembere bakışını bile etkilerken, cesareti olmayanlar risk alma yerine pas yapmayı tercih ederek sonucu hazırladılar.

Dördüncü çeyrekte Buğrahan Tuncer'in skoru 97-97'e getiren üçlüğünden sonra kalan son 6.5 saniyede eline önemli bir fırat geçen Tofaş bu şansını da takım halinde hücumda organize olamayarak harcadı.

Bu toptan basket bulunabilmiş olsaydı; maç uzamaya gitmeden kazanılır ve play-off garanti olurdu.

Basketbol oyunu biraz da nasip, şans, kader işi...

Bazen çok isteseniz de olmayınca olmuyor...

Sezon itibariyle hakemlerin maçların sonucunu etkileyen tartışmalı düdükler çalmaya bu karşılaşmada da devam ettiğini gördük.

En tecrübelileri Zafer Yılmaz'ın; çömezleri Hüseyin Çelik'le Tolga Akkuşoğlu'nun (!) açıklarını kapatırken bazen kendi işini karıştırdığı bile oldu.

Bir hakem bir antrenöre bu kadar kolay teknik faul çalmamalı.

Orhun Ene'nin diskalifiye edildiği ikinci düdük pekala ev sahibi avantajı gözetilerek tolere edilebilirdi.

Sonradan bu yanlışı telafi edebilme adına; bir başka pozisyonda kenara gelirken Tolga Geçim'le hakemlere her kesin duyabileceği yüksek bir ses tonuyla sinkaf eden (!) Göksenin Köksal'ı gecikerek diskalife etmek de hakemlik olmuyor ne yazık ki!

Recep Ankaralı'nın öğrencileri bitmekte olan normal sezonun açık ara en kötü figürleri.

Top yekun düzeltilmeye, yapamayacak olanların da bıraktırılmaya ihtiyaçları var !

Çünkü;

Kulüpler kendine hayrı dokunmayan yetersiz hakemlerin oyuncuğu haline getirildi ki; bir yerden sonra fena halde patlayacaklar.

Bu kanayan yaraya mutlaka bir çözüm bulunmalıdır.

İstatistiklere gelecek olursak;

Galatasaray hücum ribauntlarında 19/5, üç sayı isabetinde 17/7 ile oynarken, TOFAŞ rakibine iki sayı isabetinde 25/17, top çalmada 10/3 üstünlük sağladı.

Yerli oyuncular TOFAŞ'ta 26, Galatasaray'da 57 sayı attılar.

Tofaş 32/71 saha içi, 25/42 iki sayı, 7/29 üç sayı yüzdesiyle oynarken, çizgiden de 31/37 ile şut soktu.

5'i hücum, 26'sı savunma toplam 31 ribaunt topladı.  

Yaptığı 22 asiste, 7 top kaybı, 10 top çalma istatistikleri ekledi.

Dikkati çekenler:

TOFAŞ: Cassius Winston 11 sayı, 2 ribaund, 6 asist, Caleb Homesley 16 sayı, 8 ribaund, 4 asist, J.J. Obrien 19 sayı, 3 ribaund, 5 asist, Tolga Geçim 18 sayı, 6 asist, Marcus Denmon 19 sayı, 4 ribaund
Galatasaray Ekmas: İsmet Akpınar 16 sayı (4/6 üçlük), 2 ribaund, De Bost 11 sayı, 7 ribaund, 6 asist, David McCormack 18 sayı, 9 ribaund, Klemen Prepelic 10 sayı, 3 ribaund, 6 asist, Buğrahan Tuncer 26 sayı (5/6 üçlük), , 6 ribaund, 3 asist

Normal sezonu 5. sırada bitiren Galatasaray EKMAS; play-off çeyrek finalinde P.Karşıyaka ile eşleşti.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları