Tofaş; momentumu eline geçiremediği çeyrek final ikinci maçında Fenerbahçe BEKO'ya 98-87 yenilince; sezona erken veda etmiş oldu.

Geniş ve potansiyelli kadrosuyla hemen her oyuncusundan skor katkısı alan Fenerbahçe BEKO'ya karşılık; Tofaş'ta özellikle yerli ve yabancı 1 numaraların oyuna yeteri kadar girememesi; deplasman takımı için ikinci maçta ekstra avantaj oldu.

Coach Dimitris İtuidis'in hemen her pozisyondan skor bulabilen yetenekli kadrosunu rakibini ciddiye alarak oynatması; rövanşla yarı finalistin belirleyicisi oldu.

Rakibin kısa ve uzun rotasyonundaki kalite farkı da, Tofaş'a ağır basınca; Bursa temsilcisinin yapabileceği fazla bir şey kalmadı.

Fenerbahçe BEKO 5 numarada Jonathan Motley'in sertliği ile çember altı atletizmini ön plana çıkardığı dakikalarda farkı açmaya başladı.

Toure ve Ege Demir; çabuk ayaklı ve şutu olan ABD'liyi bire bir savunmada çok zorlandılar.

Konuk takımın en belirleyici oyunculardan birisi de; normal sezonda hem Avrupa'da hem de ligde fazla süre alamayan Tarık Biberoviç'in yüzdeli üçlükleriyle yarattığı fark idi.

Maçı domine edenlerden Nigel Hayes'da hem sırtı dönük oyunlar üzerinden çembere giderek, hem de köşe üçlükleriyle cezayı kesip, Tofaş'ın yaklaşmasına izin vermedi.

Rotasyonla dakika alan Samet Geyik'le, Dyshawn  Pierre'in ekstra katkılarına; oyunu yönlendiren üç kısa Marko Guduric, Nick Calathes, Stott Wilbekin'in çift yönlü performansları da eşlik edince; maçın seyir zevki doruğa çıkıverdi

Özellikle topa ve oyuna müthiş yön veren Marko Guduric bu ligin çok üstünde bir oyuncu.

Oyun zekası, saha içi görüşü ve yüzdeli şut performansı ile NBA kalitesinde bir yıldız.

Harika ötesi bu kısa rotasyonla baş edebilmek sadece Tofaş için değil, her takım için büyük sorun.

Eurolegae kabusundan kurtulduktan sonra kendini tamamen kendi ligine odaklayan Fenerbahçe BEKO ile; bir diğer Euroleague kazazedesi Anadolu Efes arasındaki yarı final eşleşmesi; son yılların en keyifli ve nefes kesici maçlarına aday gibi.

Tofaş sezon başı bocalamasının ardından göreve getirilen Orhun Ene ile play-off'a kalarak; bu sezon için görevini tamamladı diyebiliriz.

Kadroları kendi seviyesindeki rakiplerine gücü yetecek kadardı, onu da başardılar zaten.

Taraftar kuşkusuz daha fazlasını bekliyordu.

Ne var ki rakip Fenerbahçe BEKO olunca; play-off serisinde oynadıkları iki karşılaşma; bu heyecanın az da olsa yaşanmasını sağladı.

Turkuaz yeşilli takımda Orhun Ene ile birlikte takıma katılan Milton Doyle ile Brady Manek süreçte mevcutlardan daha fazla katkı yaptılar diyebiliriz.

Özellikle Brady Manek oyun stili itiberiyle çok enteras ve dikkat çekici bir oyuncu.

Pası alınca topu hiç bekletmeden ve yere hiç vurmadan yüksek isabetle çembere göndermesi; ligin mevcut yabancıları içinde başka bir kimsede yok.

İyi pozisyon almasını takip smaçlarıyla bitiren Manek'in tek handikabı savunmaya hiç takılmaması.

Zaten onu da iyi yapsa; yeri burası olmaz!

Sözleşmesinin uzatılması için kulüp menaceriyle temasını sürdürüyor.

Manek Avustralya'dan direkt Avrupa'ya geldi ve yarım sezondan az bir sürede büyük mesafe kat etti.

Çok iyi şutör olması onu farklı bir kategoriye oturtuyor.

Tofaş'la devam etmesi harika olur.

Orhun Ene ile savunmayı da öğrendiğinde; sonraki adresi kesinlikle Euroleague'dir

Milton Doyle şutör özelliğiyle fark yaratınca, her rakip onu iyi tutmaya çalıştı.

Son haftalarda sert savunmalara karşı boş pozisyonlar bulamaması skor katkısını aşağılara çekmiş olsa da kumaşı tartışılamaz.

Opsiyonlu olan sözleşmesinden çıkılmayarak devam ettirileceğini düşünüyorum.

Orhun Ene geldikten sonra en çok gelişim gösteren oyuncu, Senegalli pivot Boubar Toure oldu.

Yunanlı Priftis'in Toure'si ile Ene'nin Toure'si arasında dağlar kadar fark var!.

Kendisini inanılmaz geliştirdi.

İtiraf edelim ki biz bile yanıldık!

Blok ve ribauntları halledince; smaç şovları spesiyalitesi oldu.

Son haftalarda her maçında en az iki üç smaç yapar konuma geldi.

Olmayan orta mesafeli şutuyla, düşük faul yüzdesini de geliştirebilirse kendisini çok farklı pozisyonlarda izleyebiliriz.

Tofaş'ın yeni sezonda çıtayı yükseltebilmesi için; kısa rotasyonuna atıcı isimlerle takviye yapması şart.

Tyler Ennis boşluk bulunca çembere girerek bitirse de şutu olmayan bir point guard.

Sert savunmalarda etkisiz, skor katkısı da sınırlı.

Sezon bittiğine göre herhalde teşekkür edilecekler arasındadır!

Rob Gray sezonun genelinde devam edecek kadar oynadı.

Benim aklımda sadece İzmir deplasmanında sınırlarını zorladığı P.KSK maçı kaldı.

İnişli çıkıştı oyunu; 'kalacak mı, gidecek mi?' sorusunu akıllara getiriyor.

Tofaş 'küme düşer mi?' kabusundan, Orhun Ene ile birlikte sıyrılarak kendini play-off'a atması beklentileri fazlasıyla yükseltmişti.

'Acaba Fenerbahçe'ye sürpriz  yapabilir mi?' aşamasına gelinse de; iki takım arasındaki siklet farkı daha fazlasına izin vermedi.

Benim gözümde bu kadro görevini başarıyla tamamlamıştır.

Yeni sezonda daha yukarılara çıkabilmek için daha kreatif yabancı ve yerli takviyeler gerekiyor.

Üstelik seneye kulübün kuruluşunun 50. yılı kutlanacak.

O bakımdan bu özel sezonda daha özel bir Tofaş bekliyoruz.

Tofaş'ın da elenmesiyle Basketbol Ligi play-off'larında bu sezon itibariyle temsilcimiz kalmadı.

Ben kendi payıma Frutti Extra Bursaspor, Tofaş ve Finalspor'a ortaya koydukları mücadele ile yaşattıkları heyecan için teşekkür etmek istiyorum.