Aynen yukarıdaki başlığımda yazılı olduğu gibi.

Haziran 2000'de iki sezon içinde ve üç farklı kulvarda 5 şampiyonluk kupası kazanmış basketbol şubesinin akıllara ziyan bir kararla faaliyetlerini askıya almıştı Tofaş üst yönetimi.

Efendim gerekçesi ekonomikmiş...

Fabrika zarar ederken basketbola bu kadar bütçe ayrılması  hoş karşılanmıyormuş..

Sonra işçiye ne diyecekler, nasıl anlatacakmış bunu...

' Çalışana üç kuruş para, eksi bilanço açıklayan fabrikanın basketboluna milyonlarca dolar!'

Kararı holdingin yıllık bilanço değerlendirmesinde Rahmi Koç açıkladığında sadece basketbol camiasında değil Türkiye'nin sportif platformunda gürültü kopmuş, kimsenin inanası gelmemişti.

Kriz olabilir de; damdan düşercesine şubenin önü kesilmez;

Bütçeyi düşürürdün, ne bileyim yabancılar üçken bire inerdi ama bir şekilde devam ederdi basketbola yatırım.

Tofaş Spor Kulübü'nün bağrından doğduğu şehir Bursa ile inatlaşmasının adıydı Haziran 2000'deki bu saçma sapan karar.

O Bursa ki ünlü Teksas tribünüyle Tofaş'ı adeta 'Bursaspor gibi' kabullenmiş, her deplasmanında peşine takılarak gittiği salonları inletmiş, kazanılan kupaların el emeği, göz nuru olmuştu.

Gidiverdi bir gecede o canım kadro ile şube.

Tarihin tozlu raflarına karıştı.

Bugün hala hatırladıkça duygulanır, burnumun direği sızlar...

Yani Cüneyt Erden, David Rivers, Serkan Erdoğan, Alper Yılmaz, Şemsettin Baş, Slaven Rimac, Murat Konuk, Rashard Griffith, Steven Rogers, Asım Pars, Hüseyin Demiral, Ömer Ünver'le geriden gelmekte olan gençler...

Bir daha Anadolu Efes'e kadar ne böyle bir kadro kuruldu, ne de böyle bir takım geldi Türk basketboluna...

 Amatör seviyesinde sürdürülen yatırımlar yıllar içinde ivmelenerek bugünlere kadar geldiyse de; Bursalı sporsever hala kırgındır Tofaş'ın bu kararını alan holding yönetimine.

Yönetimine kızdığı için basketbolunu da eskisi kadar sevmez, gönlünden silip atmıştır.

Bu küçülmeyi kendisine yapılmış bir ihanet olarak kabul etmiştir.

Bakın tribünlerine neredeyse bomboş, seyirci eskisi gibi maçlarına gelmiyor, daha doğrusu gelmek istemiyor.

Frutti Extra Bursaspor'un an itibariyle ve 3 yıl gibi kısa bir sürede Tofaş'ı seyirci ve ilgi bazında ikiye üçe katlamasında Koç Holding üst yönetiminin basketbol şubesine çektiği bu operasyon etkili olmuştur.

O karşılıksız sevginin kimsenin kabullenemediği o sudan gerekçelerle üstünü çizerseniz köprüler atılır, hiç bir şey bir daha eski sıcaklığında yürümez.

Tofaş şimdi yeniden o günlere dönebilmek için hamle üstüne hamle yapsa da tren çoktan kalktı.

Bilinen bu kadar lakırdıyı yıllar sonra yeniden niye yazdığıma gelince;

Başlığımı bir daha okuyun o zaman lütfen.

'Tofaş bunu hep yapıyor' yazmışım değil mi?

Evet doğru!...

Haziran 2000'den tam 22 yıl sonra; bu kez Temmuz 2022'de kulüp yönetimi, (muhtemelen holding patronlarıyla konuşularak alınmıştır karar); kendi halinde, sessiz sedasız ve mütevazi olanaklarıyla Voleybol Erkekler 2. Ligi'nde oynayan şubesini 'pat' diye kapatıverdi.

Basketbolu amatör seviyesine indirmişlerdi, voleybol ise kökünden kapatılıp, şubenin kapısına kilit vurdular.

Bundan böyle Tofaş diye bir kulüp voleybol liglerinde fileye yükselemeyecek.

Asgari ücret altına paralara oynayan o kadar genç çocuğun hevesini kırdılar bir günde, umutlarını tükettiler; ne kadar üzücü ve yanlış bir karar.

Telefonla görüştüğüm Tofaş voleybolunun emektar antrenörü Ünal Akgünel titreyen sesiyle anlattı olan biteni.

80'e yakın genç voleybolcunun bu karardan olumsuz etkilendiğini söyledi.

Ne yapacaklarını sordum;

Bütün boşta kalan oyuncularla, antrenörlerin büyük çoğunluğu; bu yıl Bursa'nın Efeler Ligi'nde ikinci takımı olarak fileye yükselecek Hekimoğlu GCT Bursa Voleybol'un çatısı altında toplanacaklarmış.

Bir kısım antrenörle oyuncu da Bosch Spor Kulübü ile anlaşmış.

Sahip çıkmış hepsine Hekimoğlu GCT  Bursa Voleybol'un başkanı Hakan  Çatal.

Çatal'ın ismini yazmışken onun da hakkını verelim.

Çatal; bir turizm şirketi olan GCT'nin (Global Connect Travel) sahibinin; şubeyi Düzce'den memleketi olan Zonguldak'a kaydırmasına direnerek Bursa'da kalmasını sağlayanlardan.

Yani bugün Bursa yerine Zonguldak'ta maçlarını oynuyor olsaydı GCT; Tofaş'ın ortalıkta bıraktığı onca genç isim, kendisine yeni kulüpler bulabilmek için dışarılara gitmek zorunda kalacaktı.

Şimdi bu çocuklar federasyon kabul ederse Erkekler Birinci Ligi'nde mücadele ederek kendilerini geliştirmeye çalışacaklar.

Yani bir yerden sonra  Hekimoğlu GCT'nin pilot takımı şeklinde faaliyetlerini sürdürecekler.

Sonuç itibariyle;

Kulüp de onların, şube de elbette tercihlerine karışacak halimiz yok.

Ne olursa olsun 22 yıl aradan sonra basketbola benzer bir uygulama ile gündeme gelmemeliydi Tofaş Spor Kulübü'nün ismi.

Bursalı bunu da öyle kolay kolay unutamaz;

Eskisini hiç unutamadığı gibi;

Biz söyleyeyim de; ötesi kendilerine kalmış bir şey.