Türkiye Futbol Federasyonu, 2022-2023 futbol sezonu ve devam eden sezonlarla ilişkin yayın ihalesinin iptal edildiğini ve mevcut yayıncı Digiturk BeIN Media Group ile iki yıllık yeni sözleşme yapılmasına oy birliği ile karar verildiğini açıkladı.

Önce TFF'den yapılan açıklamayı okuyalım;

'Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu yaptığı toplantıda 2022-2023 futbol sezonu ve devam eden sezonlara ilişkin olarak; TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig yayın haklarının devrine ilişkin düzenlenen yayın ihalesi ile ilgili bir değerlendirmede bulunmuştur. Yönetim Kurulu; daha önce oluşturulan 9 kişilik yayın ihale komisyonundan 7 üyenin ayrılmış olması nedeniyle komisyonun işlevini yapamaması, isteklilerin ihale şartnamesindeki şart ve koşullara uygun teklif verememesi, bazı paketlere şartnameye uygun verilen tekliflerin toplamının hedeflenen fiyatın çok uzağında kalması ve yayın sektöründeki koşullar nedeniyle 2022-2023 futbol sezonu ve devam eden sezonlara ilişkin yayın ihalesini iptal etmeye oy birliği ile karar vermiştir.

Yukarıdaki koşullara ilave olarak transfer sezonunun açılması, ve kulüplerimizin transfer döneminde sağlıklı bir planlama yapabilmesi, liglerin başlamasına çok az bir süre kalması nedeniyle yeniden bir ihale düzenlenmesinin de mümkün olmadığı göz önünde bulundurularak, mevcut yayıncı kuruluş Digiturk BeIN Medya Group ile 2 yıllık uzatma sözleşmesi yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.'

Söz konusu açıklamayı yorumlayacak olursak;

'Oybirliği ile alınan karar' sadece Futbol Federasyonu'nun tercihi.

Nerede futbolun diğer ortak bileşenleri?

Niçin onlarla istişare yapılmadan tek taraflı karar alınıyor?

Hepsi soru işareti...

Sanki başka isteklisi yokmuş gibi yapılan açıklamanın ise doğruluk payı yok.

Oysa Saran Medya ile TRT açılan ilk yayın ihalelerine katılmış, ancak sundukları teklifler az bulunarak geri çevrilmişti.

Şimdi sormak gerekmez mi?

Neden yayın ihalelerinde için sadece BeIN Media'ya mecbur bırakılıyoruz; neden alternatifleri için çözüm üretmek federasyonun aklına gelmiyor?

Bunların yanıtının verilmesini bekliyoruz.

Dikkat ettiyseniz futbol sektörünün en büyük bileşeni olan kulüplerin adı bile geçmiyor söz konusu anlaşmada.

O zaman biz de sorgulamaya devam edelim.

İki yıllık sözleşme uzatılmasının toplam maliyeti nedir?

Bu konuda kulüplerin görünüşü alınmış, başka bir söylemle ortak bir mutabakata varılmış mıdır?

Yayıncı kuruluş tarafından bugüne kadar yapılmış eski ödemelerden zaten hoşnut olmayan futbol bileşenlerinin; yeni yapılan sözleşme ile mağduriyetleri giderilecek midir?

Anlaşma yapıldığına göre(!) dolar kuru kaç TL üzerinden sabitlenmiş, bu önemli detay imza aşamasından önce muhataplarına bildirilmiş midir?

Gelirleri TL, giderlerinin neredeyse tamamı döviz bazında olan futbol emekçisi kulüpler yayıncı kuruluşun öngördüğü, ama kendilerinin onaylamadığı bir rakamla yüzleşirlerse; ileride karşılaşmaları yüksek bir olasılık olan mağduriyetleri için sorunlarını kimle paylaşacak; ortaya çıkacak kriz anında çözümü için nasıl bir yöntem izlenecektir?

Katar sermayeli yayıncı kuruluş; bugüne kadar girdiği tüm ihalelerdeki kazanımları sürekli tek taraflı olarak kendine yontmuş, kulüpler ikinci planda bırakılarak, mağdur edilmişlerdir.

Bu arada;

Bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik durgunluğun neden olduğu enflasyonist baskıların ülkelerin gelir gider dengelerini bir süre daha olumsuz etkileyemeye devam edeceği gün gibi ortadadır.

Bu olumsuz süreç yanı sıra dövizde stabil bir ortamın başlayabileceğini de imkansız kılmaktadır.

Bunlar göz önüne alınarak bir değerlendirme daha yapılacak olursa; ileride yaşanması kaçınılmaz kur artışlı kayıpların telafisi için TFF yayıncı kuruluşla pazarlık yapmış, bu konuda kendilerinden bir söz almış mıdır?

Öyle anlaşılıyor ki TFF; yayın ihalesine başka katılımcı çıkmayacağını fark edince apar topar BeIN Media Group'un ipine sarılarak, yangından mal kaçırırcasına apar topar imzayı basmıştır.

Bu el sıkışmadan Türk futbolu mu, yoksa Türkiye'yi semirerek büyümeye devam eden BeIN Media 'mı kazançlı çıkacak yakında kokusu ortaya çıkınca anlarız.

Tabii dekoder sahipleri de (bunlardan birisi de benim ne yazık ki) yarın öbür gün bu içeriği bilinmeyen sözleşmenin mağduru olurlarsa hiç şaşırmasınlar.

Şimdilik yayın ihalesi belli olmadığı ve futbol sezonu bittiği için cüzi ödemeler yapılıyordu.

Eylül ayında 'ben bu ihaleye şu kadar dolar verdim' dayatmasıyla hıncını kullanıcılarından çıkarmaya kararlı kurumun gözlerimizi fal taşı gibi açtıracak fatura sürprizleriyle karşılaşırsak kendinize mukayyet olun derim!..

Kulüpleri de, kullanıcıları da mağdur eden bir sistemin kulu kölesi olmaya mecbur bırakılıyoruz ne yazık ki.

Karşı taraftan doğru dürüst bir şey alamadan, sürekli tırtıklanmak ise insanın içine oturuyor.

'Top yekun protesto' en caydırıcı yöntem olsa da; böyle bir eylemde kaç kişiyi kendi safınıza çekebilirsiniz işte orası soru işareti.