56 ülkeden yaklaşık 2 binin üzerinde sporcunun katıldığı 5. İslami Dayanışma Oyunları bugün Konya'da sona eriyor. (9-18 Ağustos 2022 arası)

Oyunların büyük bölümünü canlı ya da banttan izlemiş bir spor gazetecisi olarak; burnumun direği sızladı Konya'nın sahip olduğu spor tesislerini görünce.

Oyunların 'Bursa' dururken düzenlenecek şehir olarak Konya'nın düşünülmesi bile kentimiz adına küçük düşürücü, onur kırıcı bir tercihtir.

Üzerine alan varsa alsın; adam yerine konmamakla eş değerdir.

Bursa sadece Osmanlının ilk başkenti değil ki?

İlk 6 Osmanlı padişahının türbeleri burada.

Deniz burada, göl burada, ova burada, dağ burada, yeşil burada.

İstanbul ise burnunun dibinde;

Medeniyet, sanayi, turizm, gerçek sporsever de.

Oyunlar bundan önce düzenlendiği Azerbaycan'da iken bir sonrakinin nerede organize edileceğinin de kararı alınmıştı.

Benim adayım Bursa idi; bizi Konya'dan farkı kılan özellikleri yukarıda anlatmaya çalıştığımı sanıyorum.

Tesislerini bir tarafa bırakıyorum; söz konusu oyunlar için söz konusu şehrin Bursa'nın önünde önde ipi göğüslemesini gerektirecek 'Mevlana faktörü' dışında en küçük bir fazlası yok.

Neden Konya değil de Bursa ?

İktidar partisine en yakın şehir olduğu içinse Bursa'yı hangi kefeye koyacağız peki?

Kim istemedi bu oyunları bizim düzenlememizi, kimler yeteri kadar kulis yapmadı?

İktidar partisinin milletvekilleri böyle bir konuda ağırlıklarını koymayacaklarda ne zaman Bursa'nın hayrına bir iş için güç birliği yapacaklar?

Muhalefetin de suçu büyük, çalışmadılar, umursamadılar, sonucu da böyle oldu.

Bilemiyoruz tabii perde arkasında yaşananları ama yakında öğreneceğimizi tahmin ediyorum.

'Spor Bakanı'nın inisiyatifi (!) ile tercih şekillendi' deniliyorsa; Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na günün birinde denk gelirsek bunu sormak boynumuzun borcu olsun.

Şampiyona Konya'ya verilince devletin de bütün imkanları bu şehre yağdırıldı!

Aklınıza ne gelirse her şey ama...

10 bin kişilik olimpik salon ve kongre merkezi, olimpik kapalı veledrom, olimpik yüzme havuzu, trap skeet, bocce tesisleri, atletizm stadyumu ile irili ufaklı 13 farklı tesis!

İktidarın siyasi arenada kalelerinden birisi de sözde Bursa ama; diğer kale Konya'nın yanında tesisleşme noktasında cüce mi cüce kaldı.

Onlar finiş çizgisini çoktan görürken; biz gerilerden yetişmeye çalışıyoruz.

Neden bu kadar ısrar ediyorum Bursa'nın tesisleşmede istediği yatırımdan yoksun bırakılmasına söyleyeyim o zaman.

Bu spor şehrine hakkı olan organizasyonlar tesisleri yeterli olmadığı için verilmediğinden!

Sadece bir örnek; onu da basketboldan vereceğim.

4 yıl önce yine Konya'ya vermişlerdi Avrupa U 18 Basketbol Şampiyonası  finallerini.

Bizim Nilüfer'de ıkına sıkına bitirilen olimpik salonumuzdan başka bir ikincisine sahip olmadığımız için.

Yıldırım'da Naim Süleymanoğlu'na baktılar 'acaba olur mu?' diye. Önce tribünleri yetersiz bulundu, sonra da ulaşımı.

'Konuk takımlar Odunluktaki otellerinden buraya metro ile mi gelecek' diyerek üzerimizi çizdiler!

O günlerde basketbol liglerinde takımı olmayan Konya'ya, basketbol şehri Bursa dururken  Avrupa şampiyonası verildi.

Sırf olimpik kriterlerde salonu var diye...

Bu yaz  yine Avrupa Erkekler U 18 Basketbol Şampiyonası finalleri vardı; ülkesinin Türkiye olacağı belliyken şehri pekala Bursa olabilirdi.

Kriterlere uygun en az iki salonumuz olmadığı için bu şampiyonada İzmir'e gitti.

İslami Dayanışma Oyunlarını izliyorum, Konya'da birisi 4200 (Selçuklu Belediyesi Uluslararası Salonu), diğeri 10 bin kişilik (Karatay Spor ve Kongre Merkezi) iki süper salon var.

Gerçi maçların çoğunda tribünleri boş kaldı ama olsun(!), önemli olan istenilen kriterlere uygun olmaları.

Böyle olunca İslami Dayanışma Oyunları biter, bir başkasını sıra gelir; belki de onu da Konya'ya verirler (!); sen ise Bursa olarak boynunu büker arkasından bakarsın.

Yıllardır yazıyorum Bursa'nın özellikle uluslararası basketbol şampiyonalarına ev sahipliği yapabilecek vasıflarda yeteri kadar salona sahip olmadığını.

Sayısını unuttum artık;

Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden dostluğumun olduğu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Tesisler ve Yatırımlar Müdürü Prof. Dr Süleyman Şahin'e kaç defa rica etmişimdir telefonla ya da whatsApp üzerinden; 'Ne olursun müdürüm Nilüfer Bursa'ya yetmiyor, en az 5 bin kişilik bir tanesine daha ihtiyaç var' diye..

Alinur Aktaş başkanın da ayni minval üzerinden kulaklarını çınlatmışımdır.

Belediye Millet Bahçesinin yanında ismi 'Atatürk' olan mevcudunu yıktı, sözde yenisi projelendirildi; o da 1500 kişilik olarak.

1500 kişilik kapasiteyle hiçbir şey vermezler Bursa'ya Türkiye'ye; olursa 'idman salonu olur' o kadar.

Yıkılalı neredeyse 3 yıl oldu Atatürk Spor Salonu; yenisinin başlaması için henüz en küçük bir faaliyet yok!

Neden bilemiyorum; ya belediyede para yok, ya da orasını da 'Millet Bahçesi' diye mevcuduna ekleyip unutturacaklar, bekleyip, göreceğiz!

Aslında bir umut daha var. Eğer Atatürk Spor Salonu'nun yerine yenisi yapılacaksa; proje tadiliyle kapasitesini büyütmek en akılcı tercih olacaktır.

5 bin kişiye çıkartılsa seyirci limiti; fena mı olur.

Genel Müdürlük, sevgili Süleyman Şahin devreye girip bastırsa belediye 'hayır olmaz' mı diyecek.

Üniversitede 10 bin kişilik salon yapacağım diye kafa patlatacağına, eskisinin yerinde daha güzelini dikerek hizmete sokmak insanları daha çok mutlu etmez mi?

Hem ulaşımı da çok daha kolay, şehrin her noktasından bir metro ile ulaşılabilecek bir destinasyonda.

Konya'nın sahip oldukları tesislere bir Bursalı gazeteci olarak gıpta ederek baktım.

Resmen 'yok yerine saymışlar' bizi; gel de iç geçirme.

(Yıllar önce devlet baba; mis gibi Uludağ dururken, Kış Oyunları'nı da Erzurum'a vermişti!

Hem de o zamanlar henüz inşa halinde olan Nilüfer'deki salonumuzun parasını buraya aktararak!..)

Bursa olarak tesisleşmede hak ettiğimiz pozisyonda değiliz, bizi küçük görmesinler.

10 bin olmasa da 5 bin seyircili ikinci bir salon;

Yanı sıra olimpik kapalı veledromla diğerleri de;

Seçim de iyice yaklaştı hatırlatırız!