Bana bu defalık 'Bursaspor, Tokat Belediye Plevne maçında ne yaptı!' gibisinden bir şey sormayın lütfen...

Sorduğunuzu yazarsam; 'tribündeki şahasere' ayıp etmiş olurum!

'Şahaser' yani taraftarlar;

TEKSAS, Maraton, kuzey kale arkası, protokol ve VİP 'fevkaladenin fevkindeydi' bu maçta...

O kadar özlemişler ki Bursasporlularını;

Anlatılır gibi değildi;

Çocuk, genç, delikanlı, kadın, yaşlı, anne ve babalar hep birlikte bir pazar gününü futbol şölenine dönüştürmek için sokağa dökülmüştü öğleden sonra.

İnsanlar metrolarla, otobüslere sığamadı;

Stadyuma uzanan iki taraflı geniş caddede omuz omuza yüründü.

Hiç dolmayan bizim basın tribünü bile ful çekti; o kadar söyleyeyim.

İçeriye girilince de;

Müthiş oynadı her bir tribün maçı;

İnanın saha kısmından daha çok 'seyirci ne yapacak ?' diye onları gözlemledim bu gün.

Tüylerim diken diken oldu; gözlerim nemlendi;

Sanki şampiyon olacaktık bu maçı kazanınca;

16 Mayıs 2010 gecesi kupa ile taçlanan sezonun yaşadığımız unutulmaz enstantaneleri; bir film şeridi gibi geçip gitti gözlerimin önünden...

Çok büyüktünüz hakikaten Bursasporlular;

Çok farklı ve nev-i şahsına münhasır insanlarsınız gerçekten.

Eşiniz menendiniz yok;

Hele bir de ağzınızdan kötü kelam çıkmayınca;

Daha bir süper olup, tarihe not düşüyorsunuz.

Yok Çarşıymış, yok Ultra Aslanmış, yok Genç Fenerbahçelilermiş;

Kusura bakmasınlar semtinize bile uğrayamazlar sizlerin!

Uzun sözün kısası;

Türkiye'nin en büyük korusu işbaşındaydı Yüzüncü Yıl Atatürk Stadının tribünlerinde dün /bu gün;

Söyleyince dinlettiler, bağırınca ağlattılar;

Tepinince; başkaları bir başka yerde zıpladı.

'Cendere' 'Odam kireç tutmuyor', 'Samanyolu' bu taraftarla ruh ve şahsiyet kazanıyor.

Başkaları zırıltı gibi; TEKSAS okuyunca bir şeye benziyor!

Taraftarı anlatmaktan maça giremedim.

Okumasanız da olurdu zaten;

İzleyen beğenmedi oynanan futbolla takımı;

Ben de beğenmedim.

Üç tecrübeli ayaktan gelen gollerle kazanılan 3 puan tek tesellimiz oldu.

Öyle söylendiği gibi 'önümüze çıkana, göbeğimizi kaşıya kaşıya  üç atarız, beş atarız' diyemeyiz bu ligde.

Rakip kim olursa olsun bizi ciddiye alarak çıkacaktır maça.

Bugün Tokat Belediye böyle çıktı ve ilk yarıda bayağı iyi oynadı.

Yani karşı tarafı ciddiye almaz, 'nasılsa yeneriz' modunda  gevşenirse; tokadı erken atarlar; bugün sinyalleri geldi bile.

Henüz tam hazır değiliz.

Orta saha bana biraz sorunlu geldi.

Musa Çağıran dışında topla alışverişi iyi oyuncu sayısı az.

Yenilerden Mücahit Can Akçay, Yiğitalı Bayrak, Sedat Cengiz bir türlü oyuna giremediler.

Ahmet İlhan Özek, Musa Çağıran'la İlhan Depe kaliteleriyle fark yaratan isimleriydi maçın.

Zaten 3 golün ikisi bu oyunculardan geldi. (Diğeri Mücahit Can Akçay)

Muhammed Demir'le, Tahir Babaoğlu sakatlıktan dönünde ilerisi daha kreatif hale gelir de;

Orta saha düşündürdü beni bugün.

Musa dışında topa iyi hükmedebilecek, pasör özelliği güçlü bir isim daha gerekli gibi geldi.

Öyle anlaşılıyor ki biraz daha bekleyeceğiz;

Zemin neden bu kadar kötüydü anlayamadım.

Hani bibrite dönüştürülmüştü?'; kel alaka bir şey çıkmış ortada.

Tam oturmadan yapılan idmanların etkisi oldu sanırım.

Çim Uzmanı Muhittin İpek'e sorar öğreniriz!

Kapılardan içeri girişte sorun yaşamış taraftarlar.

'Çoğunu açmamışlar, tek kapıya mecbur bırakıldık' diye şikayet ettiler.

O kadarını bilemem; yönetimin dikkatine...

Bizim basın tribününde de internet çekmiyordu.

Arkadaşlar haber geçip, resim atmakta sıkıntı çektiler.

Bildim bileli hep böyle bizim tribün.

Medya ile de ilgilenilsin lütfen.

Pablo Martin Batalla'nın oyuncularının önüne geçmeme adına; tribünlerin o kadar çağırmasına karşın gidip yumruk şov yapmaması büyük bir centilmenlik.

Bu jestiyle 'Benim futbolculuk günlerim geride bıraktım. Oyuncularımı çağırıp, alkışlayın' demeye getirdi.

Arjantinli, yabancı ama yüz Türk'e bedel bir beyefendi insan.

Bizden birisi olsa; Teksas'ın önüne dört nala koşar; yumruk şov yapmakla kalmaz, amuda bile kalkarak selam dururdu!..

Anlamışsınızdır sanırım!

Taraftarının Bursaspor'a fark attığı bir maçı yazmak; benim için de farklı bir duygu oldu.

Gollerin yanı sıra, futbol dolu güzel günlere bir an önce kavuşabilme dileğiyle.