Yazarlar

Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.comSultanlara rektifiye şart!
2022.10.12 17:36 - Son Güncellenme: 2022.10.12 17:37Bayan voleybolcularımız Hollanda ile Polonya'nın ortaklaşa düzenlediği 2022 FİVB Dünya Şampiyonası'na çeyrek finalde veda etti.
Biraz erken oldu; en azından yarı final beklediğimiz turnuvaya böyle kolayca mendil sallamak.
Bana sorarsanız eşleştiğimiz ABD yenebileceğimiz bir rakibimizdi;
Meğerse kızlar daha parkeye çıkmadan kafada kaybetmişler maçı; fazla direnç gösteremediler.
ABD aslında oyuncu bağlamında bizim seviyemizde bir takım.
Öyle Egonu kalibresinde 'süper star' diyebileceğimiz bir yıldızları da yoktu.
Peki nerede fark yarattılar bizle, diğerlerine karşı?
Hemen söyleyeyim; yılların alışkanlığı sonrası oturtulan sistemleriyle;
Bu sistem doğrultusunda takım halinde ve birlikte mücadele etmeyi belki de en iyi başarabilen ülke olmalarıyla;
Ne olursa olsun oyun disiplinlerinden hiç ödün vermeden; her bireyiyle maçlara tutunabilmeyi çok iyi başarabilmeleriyle;
Ve galiba tek istisnaları; arkadaşlarını bir maestro gibi yönlendirmesinin yanı sıra; en kötü manşetlerde bile hücumcularına şapkadan tavşan çıkartırcasına yaptığı servisleriyle pasör Poulter'le;
ABD'nin % -50'si Poulter zaten, diğer yarısı da kalanları!
Bayanlarımız için 'Buraya kadar gelmek bile başarıdır' denilebilinir mi?
Kesinlikle hayır!..
Çünkü Guidetti'nin öğrencileri Polonya'dakinin çok ötesinde bir güç ve potansiyeli olan bir kadro.
Genelde bu turnuvada pasöründen smaçörüne, hatta orta oyuncusuna kadar kötü oynadılar.
Deyim yerindeyse şöyle rakipleri ısırarak bir maç bile kazanamadık.
Sırtımızı koltuğumuza yaslayıp da 'keyfini çıkartmadık' parkedeki mücadelenin.
Hep zorlamalarla, hem bilindik oyuncuların bireysel performanslarının devreye girmesiyle, bazen de rakip hatalarıyla aradan sıyrıldık.
'Neden böyle oldu?' diye soracak olursanız;
En önemli faktörü;
Koskoca yaz mevsimi boyunca neredeyse hiç tatil yapamamalarıdır kızlarımızın.
Hiç dinlemediler.
Pandemi nedeniyle yaklaşık 2 yıl ertelenen uluslararası turnuvaları peş peşe oynamaktan adeta hepsine gına geldi.
Bir bıkkınlık, bir yorgunluk vardı üstlerinde.
Rakiplerimizin de benzer koşullarda mücadele verdiklerini kabul etsek bile; en önemli handikap olan mental ve fiziksel çaresizliğe bir türlü çözüm üretemedik.
Demek ki rakipler bunun önlemini bizden daha iyi çalışarak almışlar.
Fiziğimizin de böylesine uzun bir turnuvada yetersiz kaldığı net bir şekilde test edilmiş oldu.
Şimdi yapılması gerekenler;
Giovanni Guidetti görevine devam edecekse eğer, Ebrar Karakurt dışında karşı köşeye yani 4 numaraya yeni ve daha uzun, atletik smaçörler bulup çıkartmak kaçınılmaz ve öncelikli çözüm olarak önümüzde durmakta.
Hücumda tıkandığımızda top öldürsün diye sürekli Ebrar'dan oynamak; hem bu oyuncuya yapılan bir haksızlık, hem de sayı bulma noktasında yaşanan tıkanıklığın net bir göstergesiydi.
2 numaradaki istikrarı; ne yazık ki karşı taraftaki Saliha Şahin'le Hande Baladın'da göremedik.
Sosyal medyadaki hayranları tarafından teknik kadroya oynatması için mobbing uygulanan Tuğba Şenoğlu'da elimizin altında olsaydı; yine bir şey fark etmezdi.
Bir maç iyi, diğer maç vasat oynamakla böyle önemli maçlar kazanılamıyor.
Bir süreklilik, bir devamlılık gerekiyor.
Hande arka pozisyona geçince savunma, özellikle manşet alma noktasında yetersiz kalmayı sürdürürken;
Saliha'da inişli çıkışlı performansıyla devamlılıktan uzaktı.
İlk etapta;
Biraz daha atlet, biraz daha uzun köşe oyuncularının A Milli Takıma acilen monte edilmesi gerekiyor.
Alt yapıda bu kalibrede çok sayıda oyuncu olduğu bilinen bir gerçek.
Yavaş, yavaş, azar azar; zamana yayarak değişime gitmeliyiz.
İtalyan coach Guidette hazır oyuncularla yıllarca idare etti.
Meryem Boz gibi, turnuvanın genelinde iyi oynamış olsa da Eda Erdem Dündar gibi yıllarca milli takımı omuzlamış isimler artık kariyerlerinin sonuna yaklaştılar.
Bundan sonrasında yeni bir yapılanma için cesur adımlar atılmalıdır.
Belki bir süre eski günler aranabilir; ama olsun fark etmez.
Alttan gelmekte olan yeni ve yetenekli kuşağın ablalarının açığını kapatacağına inanırken, onlara bu güveni de vermeliyiz.
Top Guidetti'de...
Yıllardır kazandıkları başarılara voleybol severleri alıştırdıkları için; Sultanların son dünya şampiyonasındaki kötü sayılacak performansları eleştirilmeye başlandı.
Bu sadece voleybolun değil, her sporun doğasında var.
Yani miadı dolan gider, yerine yenisi ve daha iyisi gelir.
Son şampiyona bir kez daha gösterdi ki; Sultanlar acilen rektifiyeden geçirilmeli.
Yazarın diğer yazıları
- TOFAŞ yarı finali Bursa'ya bıraktı 01 Haziran 2025 Pazar, 13:22
- Tofaş yarı final için avantajı eline geçirdi 30 Mayıs 2025 Cuma, 17:56
- Futbol Federasyonu'nun radikal kararı, emeklilerin keyfini kaçırdı! 28 Mayıs 2025 Çarşamba, 17:09
- Yücel Çağın Başaran... 27 Mayıs 2025 Salı, 18:20
- Tofaş mı doğrusunu yapıyor; yoksa 'şampiyon Fenerbahçe' mi? 26 Mayıs 2025 Pazartesi, 17:50
- Bursaspor Yörsan sonunu getiremedi: 70-74 24 Mayıs 2025 Cumartesi, 23:35
- 'Gout Gout' yeni Usain Bolt olabilir mi? 23 Mayıs 2025 Cuma, 17:33
- Türk futbolunun 5 efsanesi bir fotoğraf karesinde buluştu 22 Mayıs 2025 Perşembe, 17:38
- Rakamlar yalan söylemez! 21 Mayıs 2025 Çarşamba, 17:53
- Voleybol kulüplerde son şampiyon Perugia 19 Mayıs 2025 Pazartesi, 23:40
Yazarlar
- Karacabey'den Yenişehir'e yeni dönem! Beklen... Hasan Boztürk
- 350 bin TL'ye kurbanlık olur mu? Elif Didem Danacıoğlu
- Sürpriz transfer müjdesi heyecan yarattı! Çetin Sabırlı
- TOFAŞ yarı finali Bursa'ya bıraktı Engin Aksöz
- Ya bıçak ya da silah olsaydı Metehan Demir
- Bursa'nın dağ yöresi gücünü bir kez daha gös... Hasan Yalçın
- Bursa'nın kentsel gelişimi üzerine... Prof. Dr. Murat Taş
- Bir Bursa aşığıdır Erkan Can..! Binay Kazan
- Bu yazım kadınlara! Erkekler okumasın... Ece Sarı
- Gece dönerinden gece turizmine Hanlar Bölges... Ramazan Başan
- 2b arazilerini kullanan vatandaşlar ne yapmalı? Yeşim Mutlu
- Göçün hüzünlü hikayesi: Bursa Göç Tarihi Müzesi Kamuran Vatansever
- Kişisel verilerin korunması kanunu kapsamınd... Av. Emircan Pirinççi
- Ufukta bir ÖTV artışı yok! Emre Özpeynirci
- Sıkılaştırmadan en çok KOBİ dışı işlet... Levent Yılmaz