FIVB Voleybol Kadın Milletler Ligi'nde merakla beklenen final etabı dün gece ABD'nin Arlington şehrinde oynanan karşılaşmalarla başladı.

8 ülkenin mücadele verdiği final etabının ilk gününde ev sahibi ABD, Japonya'yı; Polonya'da Almanya'yı 3-1 yenerek yarı finale yükseldiler.

Çeyrek finalin diğer iki karşılaşmasında ise Brezilya Çin ile İtalya Türkiye fileye yükselecekler.

Köşe yazılarımı takip edenlerin iyi bildiğini tahmin ediyorum.

Sultanlarımızın maçları; voleybol yorumlarımızın öznesini oluşturuyor.

Bu kez bir kereliğine de olsa ABD ile Türkiye arasındaki saat farkı nedeniyle bu gece saat 22.00'de başlayacak Türkiye-İtalya maçını ancak yarın satırlara dökebileceğim.

Voleybolun süreye bağlı bir spor olmamasının da en az zaman mefhumu kadar önemi var.

Örnek verecek olursak karar setine (5.set) uzayan bir karşılaşma en az 2,5 saatte bitiyor.

Hoşgörünüze sığınarak telafisi cumaya diyorum.

Dileriz yarın yine bu köşeden; Sultanların yeni bir zaferini sizlere aktarmak nasip olur.

Tahminim; Melissa Vargas'ın dönmesiyle hücum potansiyelini ikiye katlamış olacak kadınlarımızın yeni bir destan yazarak bizleri sevindireceği yönünde.

Bu maçla ilgili en büyük avantajımız, rakibimizde milli takımı bırakma kararı alan Paola Egonu'nun oynamayacak olması.

Sultanlarımızın  gök mavililerin en önemli hücum opsiyonu olarak kabul edilen Nijerya asıllı pasör çaprazının eksikliğini en iyi şekilde değerlendireceklerini düşünüyorum.

Çeyrek finalin ilk iki maçına gelecek olursak;

Ev sahibi ABD; Japonya karşısında büyük git geller yaşadığı maçı; arkadaşlarından daha fazla  sorumluluk alan Drews, Cook ve Skinner'in performanslarıyla kazandı. (Drews 13, Cook, Skinner 11 sayı)

Maçın setleri de ABD'nin ne kadar zorlandığının göstergesi gibi zaten. (25-23, 25-21, 18-25, 25-18)

Japonya yine kendine özgü yer savunması ve manşet performansıyla bu istatistiklerin en önemli takımlarından birisi olduğuna yeni bir örnek daha verdi.

Genetik olarak kısa boylu bu ülkeden Tayland gibi son derecede elastiki oyuncular yetişiyor.

File önünde fizik olarak kısa kalmalarını; savunmaya odaklanarak gideren Japonya hücum eksikliğini de bir şekilde apsorve edince; ev sahibi maçı bocalamalarla ve ritmini kaybederek bitirmeye çalıştı.

Japonların neredeyse yere yapışarak dublaja girmelerini başka bir ülkede görebilmek çok zor.

Öyle inanılmaz ve zor topları çıkartarak hücum tazeliyorlar ki; karşı tarafın hem morali, hem de psikoloji bozuluyor.

Japonlarda Koga (10 sayı), Yamada (12 sayı), Airi (10 sayı) ile maçı tamamladı.

Maçın bitiminde seyirci de 'Sezar'ın hakkını Sezar'a vererek maçı hiç bırakmayan rakibini alkışlarla soyunma odasına gönderdi.

Polonya; Almanya maçından beklendiği gibi favori ülke galip çıksa da; ilk kez 8'li etaba kalan Almanlar; Nilüfer Belediyespor'un da hocası olan Vital Heynen'in inatçı karakteriyle kısa bir süre sonra potansiyel bir rakip olacaklarını gösterdiler.

Polonya yine Stysiak,  Rozanski (18'er sayı) ve Lukasik ile (15 sayı) hücumu domine ederken; fizik olarak rakibinden hiç de aşağı kalmayan Almanya; Orthman'ın file üstünde yıldızlaştığı maçın (22 sayı) özellikle dördüncü setinde (26-24) favori Polonya'ya adeta soğuk terler döktürdü.

Yaşça hayli küçük, genç, fizikli Almanya bu özelliklerine eklediği file üstü savunmasıyla ileride dikkat edilmesi gereken bir voleybol ülkesi olabileceğe benzer.

Acaba NVL yarı finalinde ABD'nin rakibi Türkiye'mi olacak?

Saat 22.00'de başlayacak İtalya maçı oynanıp bittiğinde hep birlikte öğreneceğiz...

Şimdilik 'inşallah' diyebiliyorum.