Filenin Sultanları FIVB Voleybol Milletler Ligi'nin ikinci haftasına Hollanda galibiyeti ile iyi bir başlangıç yaptı. (3-0)

Hong Kong'da oynanan karşılaşmaya  Cansu Özbay, Simge Aköz, Ebrar Karakurt, Aslı Kalaç, Hande Baladın, İlkin Aydın altılısıyla başlayan İtalyan coach Daniella Santarelli maç içinde sürekli rotasyon yaparak takımını parkede enerjik tutmaya özen gösterdi.

Gençleştirilmiş rakibi karşısında ilk iki set ritmini bulamayan Sultanlar; 3. set kendine yakışan kimlikle oynamaya başlayınca; pamuk ipliğiyle maça bağlı Hollanda peşin peşin kabullendiği yenilgiden kendini kurtaramadı.

İkinci set tam 5 kez set sayısını çevirerek Hollanda'ya oyuna ortak olma şansı tanımayan Sultanlar; kendine özgü inatçı karakteriyle bir kez daha fark yaratmasını bildi.

Maça iyi başlayan Hollanda; eski Vakıfbanklı smaçör Daalderop'la, yeni Vakıfbanklı pasör Sarah Van Aalen'in hücumdaki uyumları ile kadınlarımıza uzun süre zorluk çıkarttı.

Almanya'nın SC Postsdam takımında oynayan Aalen genel performansıyla; son Avrupa şampiyonu temsilcimize Cansu ile birlikte 'can suyu' olacak kalitede.

Parmak hassasiyeti yüksek pasör; iyi manşet aldığı her topta köşelerden takımına iyi ataklar hazırladı.

Daalderop'ı ise 4 numarada neden gönderildiğini sorgulatan kusursuz oyunuyla; kadınlarımızın savunmasından kendisine bir boşluk yaratırken izledik.

Hollanda üç sete de onun öldürdüğü toplarla tutunmaya çalıştı.

Gençlik aşısının faydasını ileride mutlaka göreceklerdir.

Henüz galibiyetleri olmasa da; kadınlarımız önünde inatla ve sabırla maçın içinde kalmaya çalıştılar.

Kötü başlayıp, iyi bitirdiğimiz maçta Hollanda'nın umutlarını son sayılara kadar taşımasına izin verilmesi biraz da rehavetle ilintiliydi.

Boş vermişlik sendromunun sporda telafisi olmadığı unutulmamalı.

Her pozisyondan skor bulabilen potansiyeli bir kadromuzun olması bu maçta da en büyük avantajımızdı.

Ebrar Karakurt ve Melissa Vargas 2 numaradan tribünleri heyecanlandıran spektüler hücumlarıyla skor yükümüzü çektiler bir kez daha.

Vargas yer çekimine meydan okuyan atletizmiyle çok farklı bir seviyede ve durdurulması çok zor bir hücum silahı.

Blok üstünden atak ettiği için; file üstü savunmalar karşısında çaresiz kalıyor.

'Ace' ile biten servislerinin hızı ise; dünyada belki de hiçbir oyuncuda yok. 

Ebrar hemen hemen ayni seviyelerdeki performansıyla bir başka star oyuncumuz.

Filenin üzerinde  kendisine yükselen ellere 'blok out' yaptırma, ya da vuramayacağını anlayınca arkaya plase bırakma gibi; çok ekstra bir oyun özelliğine de sahip.

İki süper köşe hücumcusuna sahip olmak Santarelli'nin en büyük şansı.
Başta da söylediğimiz gibi her pozisyonda top öldürebilen çok yönlü hücumcularla oynamak önemli bir avantaj.

Takım sadece iki kişiye bağımlı oynatılmıyor.

Aralara serpiştirilenlerin hakkını yemeyelim,

İlkin Akın 4 numarada 'kırk yıllık' oyuncu gibi, kendini çok geliştirdi.

Servisleri de etkili kullanıyor.

Hande Baladın bir türlü çözümleyemediği manşet karşılama zaafına karşın; vazgeçilemez bir köşe hücum alternatifi.

Pasörümüz Cansu Özbay yorulduğunda; back up'u Elif Şahin bir kaç pozisyonluğuna olsa da; hiç sırıtmadan hücumda takıma yön verebiliyor.

Orta oyuncumuz Eda Erdem Dündar yıllamış şarap gibi.

En kritik anlarda 3 numaradan, gerekirse tek ayak üstü smaçlarıyla pasör arkasından ve 2 numaradan hücum yapabilme becerisiyle bu kadronun 'olmazsa olmazı'

Tekli bloklarıyla Hollandalı smaçörleri denize dökmesi; farklı bir başarı hikayesi oldu kariyeri için dünkü maçta.

Zehra Güneş'in bu pozisyonda maçlar ilerledikçe Santarelli tarafından daha aktif olarak kullanılacağını tahmin ediyorum.

Maçın üçüncü setinde kendimiz gibi oynadık.

Top yekun hatasız bir oyunun sonunda 'Filenin Sultanları bu' dedirtti kadınlarımız.

Servislerimiz bezdirirken, ikinci kattan yapılan hücumlara blok dayanmadı!

Hollanda'nın Alman coachu da durumu fark edince; oyuncularına neredeyse hiç müdahale etmeden maçın tamamlanmasını bekledi.

Hücum yönüyle kusursuz, savunmada ise git gelleri olan bir kimyaya sahip olsak ta; o kadar kusur kadı kızında da bulunurmuş deyip geçelim.

Santarelli kendisinden merakla beklenen 'Vargas'la, Ebrar'ı ayni anda birlikte oynatma ' kombinasyonuna bu maçta hiç girmedi.

Bana sorarsanız; iki köşede ayni senaryo içinde iki süper atak oyuncusu kullanmak Sultanlar'a seviye atlatabilir.

Rakipler birisiyle baş edemezken,ikisiyle parkede dizilmek; kadınlarımızı erişilmesi zor bir konuma getiremez mi sizce de?

Nereden olursa olsun fark etmez, atak ederek top öldürmek ana karakterimiz oldu diyebiliriz.

'Yumuşak karnımız' savunmada;

Blok arkasına atılan plaselerde dublaja iyi yerleşemedik.

Manşet karşılamada da oyuncu bazında inişler çıkışlar yaşandı.

Hande Baladın bu noktada kadronun en defolu ismi.

Portföyüne servislerde topları parmakla karşılama alışkanlığı da ekledi ki; pasörler şaşıp kalıveriyor oyunun içinde.

Böyle oynamak bir avantaj da sağlamıyor ayrıca.

Hollanda önünde ilk iki set zorlansak da maçı kayıpsız atlattık.

Bugün / yarın / saat 12.00'de bu etabın en dişli takımlarından Polonya ile fileye yükseleceğiz.

İtalyan coach bakalım bu maçta hangi rotasyonla sahaya çıkaracak kadrosunu.

Doğrusu çok merak ediyorum.

Türkiye: 3 Hollanda: 0

SETLER: 29-31, 21-25, 15-25
SÜRE: 1 saat 25 dakika