'Yazsam ayıp olur mu diye düşünüyordum'

Galiba zamanı da geldi artık.

Ne zamandır aklımdaydı; kendimi tutamayacağım kimse kusuruma bakmasın.

Kime ayıp olacak ki?

Muhatapları belli.

Taraftarlar başta olmak üzere, yönetimin saygıdeğer bireyleri, stat personeliyle, kulüp görevlilerinin yüksek müsaadelerine sığınarak birer birer anlatalım.

Üstüne alınan alınsın; kızan olursa da bir zahmet arasın;

Nasılsa bir şekilde ortak paydada buluşuruz!

O zaman varan 1

Maç günleri metrodan stadyuma uzanan tretuvarların sağ ve sol tarafları sanırsınız 'açık hava meyhanesi'

Çekiyorlar arabayı, jeebi, pick-up'u, kamyoneti boş araziye ya da asfaltın üzerine;

Sonra başlıyorlar bagaj kapaklarının üstüne kurulmuş açık büfelerden birer birer çöplenerek 'haydi şerefe' tokuşturmalarına.

Seyyar satıcıdan alınmış kokoreçler, köfteler;

Hatta evden getirilmiş soğuk mezeler; acılısı, soğuğu köpoğlusu, haydarisi; patlıcan ezmesi;

Yanında da karışık ya da çoban salata;

Bir kaşık ondan, bir duble şişeden!

Oh afiyet olsun!

Biraları fondiplerken çakır keyif olunuyor;

Her gece Heybeli yerine, her 15 günde bir maça gidiyorlar!

Size yeminle o mecrayı terk edene kadar alkolün kokusu burnumdan gitmiyor;

Kendimi 'Arap Şükrü Sokağı'nda kafayı çekecek lokanta arar gibi' hissediyorum o anlık sürede!

Hayatımda içki kullanmadım;

O rezil manzaraları göre göre maça gelirken iyice tiksinip, nefret ettim.

Keyif sizlerin karışamam; kimse de karışamaz zaten;

Ahlak bekçiliğine soyunmaksa haddime değil.

Ama maç günleri, o açık arazide ve çoluk çocuğun gözleri önünde olmuyor Bursasporlular, olmuyor maalesef;

'İçki öldürür' diyorlar, o kadarını kullanan düşünsün;

'İçki kötü örnek olur' tarafına yüzde yüz katılır; köküne kadar frene basıp şu soruyu sorarım;

Sevgili taraftarım;

O çocuklar yarının gençleri; istikbalimiz;

Ergene maçına yanında babası koşturarak yetişmeye çalışan 5 yaşında ya var, ya yok dünya tatlısı bir erkek çocuğun babasına dönerek sorduğu şu soruyu çok önemsedim paylaşmazsam olmazdı:

'Maça gelirken böyle içki mi içmek gerekiyor baba. O zaman sen de aynısını yapsana!''

Yapmasın yavrum; yapmasın evladım, oralarda içmesin, gitsin evinde keyifle yudumlasın ne içecekse artık.

Bursaspor'un her biri diğerinden değerleri taraftarı;

'Keyif bizim sana ne'nin ötesinde bir davranış biçimi bu yaptığınız;

Çocukları, gençleri, kadınlarla, kötü alışkanlığı olmayanları özendiriyorsunuz;

Stadın çevresini 15 günde bir kurulan açık hava meyhanesine çevirdiniz;

Demokrasi var, yasaklayamazsınız;

O zaman otokontrol şart.

Herkes birbirini denetleyerek bu rezil görüntülerin bitmesini sağlamalıdır.

Başka bir çözümünü düşünemiyorum.

O kıyak kafalarla maça girenlerin ağzından kötü laf çıkmadan maç izleyebilmesi mümkün mü sizce; bana göre asla mümkün değil.

Sonra boşuna para cezası yiyor kulüp;

Varan 2

Tretuvarların üzerinin çırpıcı çayırından farkı yok;

Simitçi, kokoreççi, çekirdekçi, köfteci, lahmacuncuların yanı sıra, soğuk su ve meşrubat satanların işgali yüzünen rahat yürüyemiyorsunuz;

'Ekmek parası' kazanıyorlar diye bu başıbozukluğa daha fazla müsaade edilmemeli. Yapılacak iş basit aslında;

Büyükşehir Belediyesi maç günlerine özgü seyyar satıcılara stadyum çevresinde ortak kullanacakları bir alan tahsis eder, hepsi birlikte giderek satışlarını orada yaparlar.

Varan 3

Medya olarak stadyuma seyircilerle birlikte ve aynı bariyerleri aşarak giriyoruz.

Benim için taraftarlarla birlikte içeri girmek bir onur olsa da, farklı görevlerimiz nedeniyle zamanla yarışıyoruz.

Girişte cep telefonları çıkartılıyor, özel güvenlik oradan biletlerinize bakarak sizi içeri bırakıyor!

Kuyruklarla beklerken kilitlenen cep telefonları yüzünden bazen yarım saat beklediğimiz bile oluyor!

Kapalı tutulan ve açılmayan bir sürü kapı var stadın doğusunda oysa.

Birisini medyaya tahsis edilse sıkıntı falan kalmayacak.

Varan 4:

Medya katına çıkan asansörler sağlıklı değil.

Sık sık arızalanıyor.

Geçen hafta birisi arızalıydı; tek asansöre kalınca diğerinin önünde kuyruğa girerek yukarı kata çıkabildik.

Varan 5

Stadyumun tuvaletlerinin pis ve bakımsız olması sadece taraftara özgü bir sorun değil;

Aynı şikayetler bizim için de geçerli;

Kullandığımız pisuvarlarla, klozetler leş gibi;

El yıkamaya sabun, el kurulamaya kağıt yok.

Affedersiniz lavaboya sümküren medeniyet görmemiş meslektaşlar öylece pisliklerini bırakmış!

Mideniz bulanıp, içiniz kalkıyor.

Ben evden tedarikli gelerek ve mümkün olduğunca tutmaya çalışıyorum!

Kulüp Müdürü sevgili dostum Hüseyin Yeşilkavak'a bu sorunları aktarsam da; iki hafta iyi gitti; şimdi bizim tuvaletlerle lavabolar eskisinden daha beter.

Kulüp Yönetimi bu devasa stadı temiz tutmaya tek başına yetemez.

Belediyelerden yardım alınmalıdır.

Osmangazi'de başlatılan hizmet seferberliğine Büyükşehir, Nilüfer Belediyeleri de katılarak hiç olmazsa maç günleri katkı koyarak söz konusu şikayetlerin giderilmesine yardımcı olmalıdırlar.

Boşuna 'temizlik imandan gelir' dememiş büyüklerimiz.