Sporsuz, kitapsız, sinemasız, tiyatro ve müziksiz kalmayın...

2025.02.27 17:39 - Son Güncellenme: 2025.02.27 17:43
A

Sık sık ölüm haberleri üzerinden yorumlar yapmamla, kültür sanat eleştirilerim bazılarınızın hoşuna gitmiyor olabilir.

Belki de kızıyorsunuzdur 'bize ne ölmüş işte, sevenleri kimse onların başı sağ olsun' demek özgürce itiraz şeklidir saygı duyarım.

Ne bileyim kültür, sanat, kitap okumak, sinema, tiyatroya gidip müzik dinlemek ilginizi çekmiyordur, yazdım diye sinir olup, pas geçebilirsiniz.

Ama ben sizler gibi düşünmüyorum sevgili okurlar;

Yazıp anmaya çalıştıklarım sıradan insanlar, sanatçılar ya da olaylar değil.

Sıra dışı kişilik hepsi de;

Bir toplumda, bir camiada, bir kulüpte, ya da sanat dünyasında yeri olan, iz bırakmış şahsiyetler...

Kitabın önemine, sinema, tiyatro izlemenin dayanılmaz keyfi üzerine bilgilendirmelerde bulunarak yaşı genç olan okurlarımın farklı alışkanlıklar kazanmasını istiyorum;

'Tam zamanı galiba' diyerek sizlerle bir özelimi paylaşmak istiyorum.

Yaklaşık 20 yıldır sadece mesleğim olan spor üzerine değil, müzik, sinema, tiyatro, okuduğum kitaplarla, aktüalite, iç ve dış politika, tarih, coğrafya, ekonomi, keşif ve icatlar üzerine arşiv tutuyor.

Cebime sığacak büyüklükte kareli küçük defterlere kırmızı kalemle notlar alıyorum.

Senelik 4-5 defteri buluyor bu notlarım.

Altlarına 'ne zaman olmuş' hatırlamak için tarihleri atmayı unutmuyorum.

Sonrasında o kareli küçük defterler hiç ama hiç atılmıyor.

Kütüphanemin en değerli köşesinde saklanıyor.

'Belki günün birinde bir şeye gerekir' diyerek...

Canım sıkılınca veya boş zamanlarımda elime alıp yeniden ve tekrar tekrar okuyorum.

Hangi sanatçı ya da önemli kişiler ölmüş; hangi kitaplar en çok okunarak 'best seller' olmuş, hangi filmler en çok izlenmiş;

Ödül kazananlar vs...

Canlı bir arşiv gibi durur elimin altında;

O yıla ait olanlar hep çantamdadır ayni zamanda...

Toplu ulaşımla seyahat ettiğim için ayakta ya da oturarak fark etmez, çıkartıp okurum.

O yılın canlı arşivi diyebileceğim defterler sürekli elimin altında ve her zaman yanındadır.

Bu takıntımı zaman zaman bırakmayı denesem de yapamadım!

'Kendime ihanet olacak sonra' diye algıladım.

Yazmak, notlar almak, okumak en büyük hobilerimden birisi oldu benim süreç içinde...

Zaten not alırken okumaya mecbursunuz!

Bir taşla iki kuş vurmak böyle bir şey olmalı.

Yaşı 70'i geçenlerin beynini zinde tutacak en iyi uğraşı bir bulmaca çözmek iki okumak, üç müzik dinlemekmiş.

Benim değil, bilim adamlarının görüşü bu şekilde...

Demans ya da alzheimere olabildiğince geç yakalanmanın en büyük ilacı bu iki şeymiş.

Öğrendiklerinizi unutmamak; ya da hafızanızın size ihanet etmesini istemiyorsanız yaşınız genç de olsa şimdiden bunlara kendinizi alıştırın derim.

İleride sıkıntı çekmezsiniz.

Kendimden çok bahsettim değil mi?

Aslında sizlerin iyiliğinizi düşündüğüm için anlatmaya çalıştım bütün bunları.

Şimdi hafızalarınızı yoklamanıza yardımcı olmak için, son günlerde kaybettiğimiz bazı önemli değerleri buradan sizlerle birlikte bir kez daha anmak istiyorum.

Fethi HEPER (81) Eskişehirspor'un efsane forveti. İki kez gol kralı oldu. Bir ara Bursaspor'un da transfer listesine girmişti. Fark yaratan özelliği; Türkiye'nin ilk ve tek profesör futbolcusu olmasıydı.

Hayri Hiçler / Gazeteci-spor yazarı /73/ TV programcısı.

İbrahim Pekayla /66 / Eski futbolcu, sanayici, Bursaspor Divan Kurulu üyesiydi.

Kahtalı Mıçı (Mustafa) 74/

Türk Halk Müziği sanatçısı,

Mehmet Haluk Sarıuçak /68/ Gazeteci-spor foto muhabiri.

Emin Gümüşkaya /78/ Bursalı tiyatrocu. AVP Tiyatrosu eski müdürü, sanatçı, dizi ve film oyuncusu. Sıkı bir Bursasporlu olan sanatçı 'Çocuklar Duymasın' dizisindeki 'Seyyar Tayyar' rolüyle kariyerinin zirvesine çıkmıştı.

Ali Doğan :Ülkerspor Kulübü eski başkanı, Basketbol Federasyonu Başkan adayı.

Prof. Dr  Feroz Ahmad /87/ Sonradan Türk uyruğuna geçen Hint asıllı Tarihçi ve akademisyen.

Roberto Flack / 87/ 'Killing me softly with his song' şarkısıyla Grammy ödülü kazanan ABD'li piyanist ve şarkıcı.

Ahmet Sever /65/ 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün basın danışmanı, gazeteci, yazar. Kalp krizi geçirerek öldü.

Amigo Orhan ERPEK / 87/ Eskişehirspor'un efsane tribün lideri. Bursaspor efsanesi Amigo Yaşar'la ayni jenerasyondandı. Fenerbahçe'nin 1968 yılında Manchester City ile oynadığı, o zamanki adıyla Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası rövanş maçına sarı lacivertli kulüp yönetimi tarafından özel olarak tribünleri coşturması için davet edilmiş, etkileyici performansıyla büyük takdir toplamıştı. 

Gece Hackman /95/ Oscar ödüllü ABD'li aktör. Evinde eşiyle birlikte ölü bulundu. 'French Connection, Bonnie and Clyde, The Royal Tenenbaus, Mississiphi Burning' filmleriyle hafızalara kazınmıştı.

Bursasporsuz, basketbolsuz, sinemasız, tiyatrosuz, kitapsız, müziksiz kalmamanız dileğiyle...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları