Eski hakem, şimdinin spor yorumcusu Erman Toroğlu Bursaspor'un iç sahada oynadığı maçlarla seyirci rekorları kırdığını öğrenince; 'Bursaspor'u bu hale kimler getirdiyse Allah cezalarını versin !. Allah onları bildikleri gibi yapsın. İllet okuyorum.

Bursa, Eskişehir, Sakarya, Kocaeli bu şehirlere yazık.

Olacak şey değil.

Bursaspor'un ve İnegölspor'un alt yapısın mantar gibi topçu çıkartıyor' şeklinde çarpıcı bir değerlendirmede bulunmuştu.

Toroğlu'nun arkasından kim varsa, rol kapmak için adeta sıraya girdiler.

Eski hakem, bugünün yorumcusu Ahmet Çakar ' Futbol şehri demek Bursa demektir. 3. Ligdesin 40 bin kişiye oynuyorsun.

Futbol şehri demek, Bursa, Eskişehir, Sakarya, Samsun demektir.

Kayseri, Gaziantep, Ordu, Giresin gibi iller kendi kendilerini kandırmasın. Futbol şehri görmek isteyen dönüp Bursa'ya baksın' mealinde bir görüş belirtti.

Vallahi çok doğru söylemişler !!;

Eskiden ne derlerdi, şimdi nerelere geldiler?

Şahsen ben şaşıyor, şaşırıyorum;

Mesela Erman hocam;

Az mı eleştirmişti Bursaspor'la, yönetimini Lig TV günlerinde...

O yıllarda henüz at kuyruk saçla, sakal, küpe yok !

Yıllar sonra fiziğine format atınca (!) acaba görüşlerini de mi revize etti;

Düşünüp taşınsam da yine net bir sonuca varamadım!..

Tanışma olanağı bulduğu için yazıyorum.

Egosu tavan yapmış olsa da; dobralığından ödün vermez Erman hocam...

Bursa'ya, Bursaspor'a her zaman özel bir sempati beslemiştir...

Yüzde yüz penaltımızın üstüne yattığı o tarihi 1-1'lik Beşiktaş maçından sonra; yoluna giden adamın Beşyol kavşağında son model Mercedes'ini taşladığımızda bile 'olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar' deyip; Bursaspor'u suçlama yerine birkaç haddini bilmeze çatarak olayı unutup gitmişti.

Nev-i şahsına münhasır Ahmet Çakar'ın bir kulüp hakkında ağzından bal dalmıyorsa mutlaka bir bildiği vardır da onun için böyle konuşuyordur.

Niye Bursaspor'a yağ çekmek istesin ki?

Fıtratına uygun aykırı yorumlarıyla programının moderatörü Ertem Şener'le sürekli 'papaz olma' modunda racon kesen Çakar'ın 'eğriye, eğri, doğruya doğru' diyebilen bir fani olarak; Bursaspor'la ilgili görüş ve yorumlarında son satırına kadar içten ve samimi olduğunun altına imzamı atabilirim.

İki büyük yorumcu Süper Lig yıllarında önceden Bursaspor'un futbolunu eleştirir, seyircisine değinmezlerdi.

Yıllardır izleyememiş olsalar da; seceresini bildikleri Bursaspor'un futbolundan ayrışarak ön plana çıkan bu sezonki seyirci profilinin; ikisi de kendi portföylerinin dışına çıkarak böylesine fantastik yorumlar yaptırdığına inanıyorum.

Yeşil beyazlıları kendi gündemlerinin dışına çıkarak değerlendirmeye alanlar salt Çakar ve Toroğlu ile sınırlı değil;

Timsahın Şampiyonlar Ligi'ndeki maçlarını anlatmış 'Beyaz Futbol' programının moderatörü Ertem Şener içinde ilk göz ağrısı gibi durmaya devam ediyor.

'Yeşil beyaz topraklara hoş geldiniz' sloganıyla Bursaspor'un Şampiyonlar Lig maçlarını ekran başındaki izleyicilere aktarmış Şener; bıraktığı timsahın an itibariyle yeni pozisyonunun merakı içinde bir maçını Bursa'ya gelerek izleme sözü verdi programından.

Başkaları da var.

TRT her fırsatta Bursaspor'un futbolundan ziyade, seyircisinin tribünlerde yarattığı ambiyansı ekranlarından aktarmaya özel bir çaba sarf ediyor.

Yine Ekol TV ile A Spor'un Bursaspor'a özel ilgileri; sahanın içini by pass ederek tribünlerde oluşturan olağanüstü ambiyansı Türkiye'ye gösterebilmekten' kaynaklanıyor.

Bursaspor tribünlerine gelen seyircilerin; 3. Lig maçlarını Şampiyonlar Ligi atmosferinde görsel bir şölene dönüştürmeleri ender rastlanan bir spor olayı olduğu için; onca kanal bir yayın hakkı kapabilmek için kulübün kapısını aşındırmakta.

Yönetenlerimiz nasıl 'devletin itibarından tasarruf yapamıyorsa !';

Görsel spor medyası da hangi ligde ve hangi koşulda oynarsa oynasın Bursasporsuz bir futbol maçının keyif vermeyeceğini iyi biliyorlar.

Ruhumuz hala Süper Lig'de;

Sadece fizik olarak bulunduğumuz ve bir türlü kabullenemediğimiz bu mecradan kurtulmaya çalışıyoruz.

Bizimle özdeşleşmiş 'futbol şehri' kimliğimize tez elden kavuşabilme dileğiyle...