Bugün beraberce biraz değişik takılalım mı?

Hep Bursaspor, hep transfer, hep basketbol, voleybol vs.

Yukarıdakilerle ne kadar yazsam yine okumaya bıkmazsınız biliyorum ama; bugünlük içine biraz mizah sosu dökerek harmanladığım, hoşunuza gidecek ilginç spor haberleri derledim sizler için.

Dudaklarınızda bir tebessüm yaratabilirsem ne mutlu bana.

Başlayalım mı?

Galatasaray'ın Ali Sami Yen Stadı'nda Kocaelispor'la oynadığı lig maçı yoğun sis nedeniyle başlamasına dakikalar kala hakem tarafından iptal edilir.

Galatasaraylı futbolcular soyunma odasına giderler. Herkes duşunu alıp, giyinmiş, tam staddan ayrılmak üzereyken aralarında kaleci Hayrettin Demirbaş'ın olmadığını fark ederler!.

Bunun üzerine Erdal Keser sahaya çıkarak Hayrettin'i aramaya başlar.

Bir bakar ki Hayrettin direkler arasında turlarken, diğer taraftan da kendi kendine mırıldanmaktadır.

'Ulan bizimkiler ne bastırıyor be Kocaeli'ne !. Yarım saattir top gelmedi elime.'

Erdal Keser uyarmasa belki sis dağılana kadar kalesinde volta atacaktır Hayrettin.

Olayı öğrenince kahkahalar atar, sonra da Erdal Keser'in koluna girerek soyunma odasına döner.

                                     xxx

 Dünya Kupaları tarihinde en ilginç turnuvadan çekilme hikayesi Hindistan'a aittir.

1950 Dünya Kupasına katılmaya hak kazandığı halde gidemeyen iki ülke vardı.

Birincisi maddi olanaksızlıklar nedeniyle Türkiye, diğeri de Hindistan.

Hintlilerin katılamama nedeni ise biraz trajikomiktir.

Ülkede futbol çıplak ayakla oynandığı için (!) FİFA söz konusu ülkeye böyle koşullarla maçlara çıkmasına izin vermez.

Statü nedeniyle Hindistan ihraç edilir. Koskoca ülke hak ettiği halde çıplak ayakla oynatılan kendi sisteminin kurbanı olmuştur !.

                                xxx

Premier Ligin henüz akıllarda bile olmadığı bir tarihe1957'ye gidelim. İngiliz 1. Ligi takımı Charlton Athletic, maçın tamamlanmasına 30 dakika kala 5-1 geridedir. Sonra ne olduysa olur, birden atağa kalkar Athletic, yarım saate sığdırdığı 6 golle karşılaşmayı 7-6 kazanırken, kendi kalesinde de 1 gol görür. Oynadığı rakibin ismini arşivde bulamadım. Onun için ismini veremiyorum kusuruma bakmayın.

                              xxx

2002'de Madagaskar ekibi Stade Olympique L'Emryne, şampiyon AS Adema karşısında kendi kalesine tam 149 gol atar. Bu ilginç rekor kırma girişimin nedeni ise!; bir önceki maçta hakemlerin verdiği kararları protesto etmek içindir.

Ne diyelim; Allah bu düşüncede olan insanlarla, takım oyuncularına akıl fikir versin...

Afrikalıların futbol takımları gibi, futbolcuları da ilginç oluyor.

Bir başka hem düşündüren, hem de tebessüm ettirecek öyküye gelecek olursak;

Zimbabve'de ordu takımı olan Cone Textiles'in golcü futbolcusu Elisha Banda, sivil bir takıma transfer olduktan sonra eski takım arkadaşları tarafından kaçırılır !

Banda  8 gün boyunca işkence gördükten sonra ağzı bağlı bir şekilde Harare yakınlarında bulunur.

                           xxx

Terör İsrail'in ruhunda var kesinlikle.

Bakalım okuyunca bu habere ne diyeceksiniz ?.

1973 yılında İsrail'in Galilee takımının bütün oyuncuları, İsrail ligindeki rakiplerini dövdükleri için geceyi nezarethanede geçirir.

Maçın skoruna tahammül edemeyip toplu halde darp teşebbüsünde bulunmak bir çözüm değil elbette ama ne yaparsınız ki zaman zaman da olsa bu tür olaylar vakayı adliyeden sayılıyor.

                        xxx

Arjantin yeşil sahalardaki başarıları kadar, yetiştirdikleri dünya çapında yıldızlarıyla da ünlü. (Maradona, Messi, Kempes gibi)

Diğer taraftan da batıl inançlarıyla farkındalık yaratıyorlar.

Örnek mi istiyorsunuz?

Ülke federasyonu 1986 ve 1990 Dünya Kupası'nda yer alan Arjantin Milli Takımı futbolcularının tavuk yemelerini 'uğursuzluk getiriyor' gerekçesiyle yasaklamış!.

Bir gıda ürünü üzerinden 'uğursuzluk' güzellemesi yapılması insanı düşündürüyor ister istemez.

                      xxx

 Futbolla devam edelim. 1986'da Finlandiyalı futbolcusu Pentti, bir maçta kendi kalesine 5 gol atarken; Fildişi Sahili temsilcisi ASEC Abidjan, 1989 ile 1994 yılları arasında yani 5 yıl içinde oynadığı 108 maçı yenilgi

yüzü görmeden tamamlamış.

1993'te Paraguay Ligi'nde Sportivo Ameliano ile General Caballero takımları arasında oynanan maçın hakemi ise sahanın içiyle kenardakilere toplam 20 kırmızı kart çıkartarak kırılması zor bir rekorun sahibi konumunda an itibariyle.

'Olmaz, olmaz' dedirten olay ise 1988 tarihli. İngiliz hakem Martin Sylvester, futbolcuya yumruk atmasına gönlü razı olmadığından kendisine kırmızı kart göstererek sahadan ihracını gerçekleştirmiş!

Bir daha yaşanır mı sanmıyorum ama; sonuç itibariyle bir rekor ve hala konuşulmaya devam ettiğine göre daha uzun yıllar unutulmayacaktır.

                  xxx

Futbol tarihin bir başka garip olayı ise; 1998'de ikinci lig ekibi Jiul Petrosani'de forma giyen Romen orta saha oyuncusu Ion Radu'nun Valcea takımına 500 kilo et karşılığında satılması olmuş.

2002'de Middlesbrough golcüsü Malcolm Christie, Manchester United maçında son dakikada golü attıktan sonra taraftarına koşsa da; o karambolde gol sevincini abartınca çenesini kırmaktan kendini kurtaramamış.

Arşivlerde geçen yıl yaşama veda eden ünlü İtalyan forvet Luigi Riva'nın sert şutlarından biriyle bir taraftarın kolunu kırdığı da yazılı.

'Bir ilginç rekor da İngilizlerin 'Sir' lakaplı efsane futbolcusu Sir Stanley Matthews'e ait. Matthews 33 yıllık kariyerini hiç kart görmeden tamamlayarak dünya futbol tarihine geçmiş.

Danimarka futbolunun efsanelerinden Michael Laudrup'un hem Real Madrid formasıyla Barcelona'ya karşı, hem de Barcelona takımında Real Madrid'e karşı 5-0'lık galibiyetler yaşaması ilginç bir anekdot olarak notlarda yerini almış.

Futbolla sürdürelim turumuzu;

Bologna' takımından Giuseppe Lorenzo, Parma ile oynadıkları maçın 10. saniyesinde rakibine tekme attığı için kırmızı kart görür. Lorenzo şimdi ayni futbol takımının çalıştırıcısı pozisyonunda  !.

Brezilya Milli Takımının unutulmaz forvetlerinden Rivaldo'nun, Türkiye A Milli Takımıyla yapılan özel maçta bacağına top çarpar. Ne var ki top çarptıktan sonra karnını tutan Rivaldo (!) sağlık ekiplerine kafasını işaret edince bu yanlış tercihiyle tüm dünyaya alay konusu olmaktan kendini kurtaramaz.

İngiliz futbolunun unutulmaz isimlerinden Wayne Rooney'in başına gelenler ise; tam Aziz Nesinlik bir mizah örneğidir.

Rooney'in etrafına hakem maçın son düdüğünü çaldığında San Marino'lu futbolcular toplanır. Oyuncu o anları 'Birisi formamı, birisi kramponlarımı, birisi konçlarımı, birisi şortumu ve hatta içliğimi bile istedi. Kıramayıp hepsini verdim. Ondan sonra anladım ki asıl kaybeden bizmişiz!. San Marinolular donumuza kadar ne varsa almışlardı !.' diyerek anlatır.

Efsanevi İtalyan futbolcu Giuseppe Meazza, sıradan bir İnter maçından 3 dakika önce uyanmış, 86. dakikada oyuna dahil olmuş ve hat-trick yaparak karşılaşmayı bitirmiştir.

Son ilginç notumzu da futbol vererek yazımızı noktalayalım.

19 Kasım 2005 tarihinde oynanan El Classico maçında Ronadinho'nun Real Madrid'e attığı jeneriklik golü tüm Real Madrid taraftarı tarafından ayakta alkışlanır. Bu olayın El Clasico tarihinde bir örneği daha yaşanmamıştır.