Bizim yerel medya iyice basketbolcu oldu!..

Bu yeni merakın sebebi de; Frutti Extra  Bursaspor'un Euro Cup ve İNG Süper Ligi'nde peş peşe gelen başarıları.

Nilüfer'deki salonun basın tribününde son üç maçtır tek boş koltuk göremiyorsunuz!.

Sosyal medyası, sözlüsü, yazılısı, görseli kim varsa hepsi Nilüfer'de.

Altın madeni bulmuş gibi; teçhizatlarıyla işgal ediyorlar.

Sanırsınız ki bizim mesleğin farklı departmanlarında çalışan bu arkadaşlar en başından beri basketbolla alakalı!.

Sevinmemiz gerekse de; işin aslı öyle değil.

'Meslek aşkı' diyeceğim; ama onunla da en küçük alakası yok.

Çoğuyla ilk kez tanıştım salı akşamı!.

Rutin sezonda salonun semtine bile uğramayan kim varsa; Euro Cup, İNG Basketbol Süper Ligi'ndeki başarılar üzerine ilgi alanlarına Nilüfer semtini ilave etmişler.

Ruh halleri aynen şöyle:

'Gidip bir bakalım, neler oluyormuş';

'Ali, Veli, Hasan, Ömer oradaysa biz de bulunmalıyız';

Yaşamında yolları nadiren basketbolla kesişmişlerin oluşturduğu bu kuru kalabalık; sanırsınız ki işgal kuvvetlerinin bir başka kolu.

Kendileri yok, konuşlandıkları sandalyelerle masaların üzerinde laptopu, sırt çantası, su şişeleri ile alet edevatları var.

Hazretler ya dışarıda, ya salonun içinde,  ya da sigara molasında duman altı olmakta!...

Bir oyuncu sorsanız adını bilmez, kulüpleri sayın deseniz oracıkta tıkanıp kalır.

Seviye bu kadar düşük yani..

O zaman...

Bırakın da bu işi; bu sporun gerçek emekçileri yapsın.

Hemen her maçına koşturarak fotoğraflarını çeken, yorumunu yapanlar yani.

Salı akşamı maçtan 45 dakika önce salona gelip de bütün koltukları tutulmuş bir şekilde görünce tepemin tası atıverdi.

Öyle sinirlendim ki anlatamam; ömrüm bu mekanda geçmiş olsa da kendime oturacak yer bulamıyorum.

İlgisizler baş üstünde, işini yapan ilgililerse iyot gibi açıkta...

Sonunda gözüme çarpan ilk boş koltuğu sahibi olduğunu bilebile altıma çekerek oturdum.

Bursa şubesinde genel sekreterliğini yaptığım TSYD'den yeni sezon için salona akredite olmayanların alınmamasını isteyeceğim.

Arada bir laf olsun diye gelenlere değil, basketbolu yazan gerçek sahiplerine açılsın o koltuklar.

Bu sporu sevenlerle, seviyormuş ayağına yatarak fuzuli işgale kalkanlar arasında bir farkımız olacak elbette; sonra bu fark hakkımız da.

İşler öylesine süratli ve olumlu yönde gelişti ki; Frutti Extra Bursaspor basketbolun ana sponsoru Uludağ İçecek'in bile bu kadarını beklediğini sanmıyorum.

Sponsorluğun lokomotifi Ömer Kızıl'ın mutluluğunu gözlerine bakınca anlıyorsunuz zaten.

Maç önceleri sürekli koşuşturma halinde. Müşteri memnuniyetine önem verdiği için gelenlerle tek tek ilgilenerek hal hatır soruyor.

'Acaba dolar mı?' denilen salonda son haftalarda oturacak tek boş  koltuk bulamıyorsunuz.

Tribünler full çekerken, Bursalı entelektüel kesimle, iş adamlarına ayrılan VİP'lerde ise insanlar oturmak için sırada bekliyorlar.

Bir bereket, bir bolluk ki sormayın; Allah daha da arttırsın.

Bursalı iş dünyasından arkadaşlarına 'Bize salon için reklam vermeseniz de olur, yakınlarınızla personelinizi bilet alarak maçlara getirin' diyen Ömer Kızıl'ın rüyaları gerçek oldu.

Şube de umulanın üzerinde Avrupa'da ve içeride başarı gösterince; Frutti Extra Bursaspor sadece yerel medyanın değil, genel medyanın da manşetlerinde gezinmeye başladı.

Lafla değil, çok çalışarak, organize olarak geldi bütün bu başarılar.

Tabii ki ağabey kardeş Kızıllar'ın bireysel popülariteleriyle, İstanbul'daki geniş dost çevrelerinin etkisi de unutulmamalı.

Bakıyorsunuz her maç İstanbul'dan gelmiş yığınla dostu o koltuklarda oturuyor. Menaceri var, iş adamı var, Fenerlisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, Trabzonsporlusu var.

Kulübün ana branşı futbol yerlerde sürünüp küme düşerken, üvey evlat muamelesi çekilen basketbol Euro Cup finalinden sonra resmen 'Türkiye'nin takımı' olmuş, havasını atmakta.

Övgüler had safhada, yorumlardan bal damlıyor.

Yönetici farkı değil, siklet farkıdır bu.

İşini bilen, çevresi olan, ilişkilerini her ortamda sıcak ve canlı tutanların başarılı olacağının kanıtıdır.

Şimdi bu iki kardeşi Bursa'da herkes futbolun başında yönetici olarak görmek istiyor.

Geçti Bor'un pazarı; sür merkebini basketbola.

Ne dönerler, ne de akıllarının ucundan geçer Bursaspor'un futboluna patron olmak.

Küfürlerle ağlatarak tribünleri terk ettirdiğiniz bu insanlardan hangi yüzle ne bekliyorsunuz ki?

Şimdi yazacaklarımı 'basketfaul sitesi'nden alıntıladım.

Frutti Extra Bursaspor'un Fenerbahçe BEKO karşısında bulduğu 23 üçlük isabeti; kayıtların bulunduğu 1997-98 sonrası play off'ları için rekor olmuş. 'tblstat.net'in paylaşımına göre bugüne kadar en yüksek üçlük isabeti 2019-20'de Darüşşafaka tarafından Büyükçekmece karşısında normal sezon maçında atılmış (23 üçlük). Böylece Bursaspor play off rekorunu kırarken, tüm aşamalar da dahil rekora ortak olmuş durumda.

Fenerbahçe BEKO karşısında Frutti Extra Bursaspor'a üçlük rekorunu getiren oyuncuların isimleri ise şöyle:

John Holland (1/4), Derek Needham (4/8), Metin Türen (3/4), Ömer Utku Al (1/1), Onuralp Bitim (6/9), Andrew Andrews (7/9), Kevarrius Hayes (1/1), David Dudzinski (0/2)