Spor medyası 'konuşmasını bilenler, az bilenler ve Allah'a emanetlere' kaldı!

2024.09.25 17:20 - Son Güncellenme: 2024.09.25 17:27
A

Öyle anlaşılıyor ki bizim medya Jose Mourinho'yu Türkiye'de fazla yaşatmayacak!

Portekizli otursa kabahat, ayağa kalsa suç!

Şimdi de basın toplantısına geç katılmasını dillerine dolamışlar.

Huyunu suyunu bilmediği bir memlekette, maç sonu basın toplantısına gecikerek katılmış olması sorun yapılacak bir konu değil aslında.

Okan Buruk konuşurken 70 dakika bekletilmek, kariyeri uçlarda gezinen birisi için çok uzun bir zaman dilimi.

Sıkılmış, şaşırmış, haklı olarak da tepki vermiş adamcağız.

Ne var bunda şimdi de 'pireyi deve' yapıyorsunuz?

İlle birisine sataşacaklar ya!

Bulamasalar kendileriyle kavga ederler.

Zaten yavaş yavaş getirdiği yabancıların performansları üzerinden altını da oymaya başladılar.

Youssef En-Nesyri formsuzmuş.

Boş kaleye bile topu gönderemiyormuş!

Galatasaray Osimhen'i transfer ederken, bu kazma Faslıya mı kalınmışmış!

Bir maçına bakarak mı verdiniz bu kararı?

Bugün kötü oynar, yarın, öbür gün coşar.

Bilemezsiniz ki...

Zamana ihtiyacı var antrenörlerin.

Biraz rahat bırakıp, süre tanımak gerekir...

Ayni şekilde dünyanın ve Avrupa'nın dört bir tarafından getirilmiş futbolcuların da...

Süper Ligde 5 hafta henüz tamamlandı.

Medyaya göre Galatasaray yine çoktan şampiyon gibi!

Şimdiden 5 puan fark yiyen Fenerbahçe de mutat olduğu üzere nal toplayacak.

Diğer kulüplere saygısızlık etmek istemem.

Çünkü daha çok sular akacak köprünün altından.

Bakarsınız Beşiktaş alıp, götürmeye başlar ligi.

Bilemezsiniz ki Trabzonspor silkinip kendine geliverir.

Bugünkü yazımda amacım üç büyüklerle Süper Lig'e değinmek değildi aslında.

Fenerbahçe-Galatasaray maçının skoru üzerinden kopartılan yaygaranın, şirazesinden çıkmış spor medyasındaki yansımasını anlatabilmek için bulaşmam gerekiyordu, onu yerine getirdim!

O zaman yeni bir paragraf açarak devam edeyim.

Yorumcular bir felaket ekranlarda;

Yayıncı kuruluş nispeten;

TRT 'eh işte';

Ivır zıvır kanallar ise yerlerde sürünmekte.

Konuşmasını bilenler, az bilenlerle, idare etmeye çalışanların bir önce söyledikleriyle, bir sonraki söylediklerinin uyumsuzluğu insana kafayı yetirtecek boyutlara geldi.

Ya sabır!

Haftaya rehabilite olmuş bir şekilde girmek isteyenlere tavsiye ederim.

İzlesinler!

Size bir şey söyleyeyim mi?

Spor medyasının her geçen gün 'her şeyi çok bilip de, hiç bir şey bilmeyenlerin mesleği haline gelmesine' yüreğim daralarak tanıklık etmeyi içime sindiremiyorum.

Gazetelerde köşe verdiklerinizle, ekrana çıkarttıklarınız bir ağırlığı olmalı bence.

Futbol ağırlıklı yazar ve yorumcu çıkartıyoruz sadece.

Basketbolu, voleybolu, hentbolu, atletizmi hiç bilmeyen; sorulunca da 'bana ne onlardan' diyen meslektaşlarla yüzleşmek hicap verici.

Amatör sporları neredeyse yaygın medya bile yok sayacak çizgiye geldi an itibariyle.

Eskiden olimpiyatlara özel yazar ve muhabirler gönderilip, oradan her gün naklen yayınlar yapılırdı.

Hepsi bitti.

'Nasılsa TRT gidiyor, devletin ajansı da haberini geçiyor ya, ne lüzumu var masraf yapmaya' diyen bir zihniyetle yönetiliyor medyalar.

Üretmeden, gezmeden, dolaşmadan, röportaj yapmadan 'kes, kopyala, yapıştır' tarzı haberler genelin de, yerelin de düsturu olmaya başladı.

Çok yazık; aynı zamanda düşündürücü de...

Epeydir mesleğimizle ilgili bir öz eleştiri yapmak istiyordum.

Kısmet bugüneymiş...

Girişimi beğenmeyenlere de savunmam şöyle olur.

Jose Mourinho'yu da bir kereliğine yazımın çileği, garnitürü gibi kabul edin...

Bilmem hoşunuza gitti mi!

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları