Halk TV'de yaşanılan büyük depremin adeta sesi, soluğu kabul edilen o kederli baba neler, neler anlatmıştı göz yaşları içinde acaba izleyeniniz oldu mu?

'Atın kardeşim benim gibileri bu topraklardan, atın da başka bir yerlere gidelim.  Doldurduğunuz  Suriyeliler kadar değerimiz kalmadı kendi ülkemizde. Atın beni yaşamak istemiyorum'.

Daha çok şeyler söyledi de; 'kırmızı noktalı' olduğu için fazla ileri gidemiyorum.

Bu zelzele ile sadece canlarımız kayıp gitmedi ellerimizin arasından.

Ar damarımız çatladı ar maalesef...

Adına 'insan' denilemeyecek bir azınlık yaratığın çirkin ve karanlık yüzleri çıktı ortaya.

Hele o sosyal medya yok mu?

Zerre haysiyet,  zerre gurur,  zerre duygu, zerre ahlak, zerre şeref, zerre namus, zerre maneviyat; velhasıl insanı değerlerle alakalı zerre hasleti olmayanların tepiştiği bir yüzsüzler arenası oldu çıktı son günlerde.

Hakaretle, küfrün bini bin para.

Algı operasyonları ise had safhada;

Sağcısı, solcusu, muhalifi, iktidarı, tarafsız gibi görünüp de bel altından vuranlarıyla;

Utanıyorum, sıkılıyorum, üzülüyorum; okumak zorunda kaldığım için de yüzüm kızarıyor.

İktidara böyle bir yasa çıkardığı için kızıyordum;  inanın azını yapmışlar.

Görüldü ki bu iki ayaklı yaratıklara bırakın yasayı, idam sehpası kursanız yine frene basmazlar.

Depremin sesi olan o acılı babanın içten feryatlarında altını çizdiği gibi;

'Atın kardeşim bu topraklardan insan kılıklı havlayan yaratıkları!'

Ebabil kuşlarının kanatlarını kırın,  'son laik bükücü' denilen yaşayan ve yaşamış en büyük hainin ağzını burnunu dağıtamasanız da IP'isi bulup zindanlarda çürütün.

Neyi paylaşamıyorsunuz aranızda, nedir bu kin, nedir bu öfke?

Kardeşçe ve bir arada yaşamak varken en ağır hitaplarla birbirlerinizin üzerine yürümeler.

Beğenmediğinin ailesine, kardeşine, kızına, baldızına, yedi sülalesine saydırırken histeri nöbeti geçiren ahlaksızlar bile var.

Eninde sonunda hepimizi, hepinizi iki metrelik çukura bir beyaz kefenle sararken, üstümüze de beş kuruş para götüremeden toprak atacaklar.

Kardeş, arkadaş, hısım, can yoldaşı olduğunuzu ne çabuk unuttunuz?

Yine de;

Sağduyulular tahmininizden de fazla.

Efendice yazarak eleştirenler ise çok daha fazla.

Bir küçük azınlık sadece dediğim gibi.

Yürürlüğe girsin bu yasa hem de bir an önce, hatta yarın.

Küfürlerinizden, edepsizliklerinizden, aslı astarı olmayan hakaretlerinizden bir erkek olarak okurken benim yüzüm kızarıyor, gerisini siz düşünün.

Ebabil, zümrüdü anka, bükücü her neyse;

'Allah şeyinizi versin' diyeceğim de; bugün mübarek cuma;

Tahammül sınırlarını zorlayan o seviyesiz satırlarınızla sosyal medyayı da lağıma çevirdiniz, iğrençsiniz, rezilsiniz;

'Yok olup  gidin canım ülkemden' diyorum;

Derdini insan gibi anlatacak, duygusu olan, yüreği güzel insanlarla bu mecra size, bize, hepimize yeter de artar bile...

Haluk Levent'in 'ahbap' üzerinden topladığı deprem yardımları bazılarının uykularını kaçırdı.

Özellikle geçmişte FETO üzerine yaptığı paylaşımlarıyla tarihe not düşen bir gazeteci.

'Verilmesin yasal değil!'' dedi ekran karşısında.

Efendim 'o kadar para; yani 1 milyar lira' Haluk Levent'e bırakılamazmış!'

Hay hay paşam, gönder Pensilvanya'nın İBAN numarasını da; seni hoca efendine kefen parası olsun!..

Kimlerin emeği, göz nuru, katkısı yok ki o yardımlarda?

Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Özge Özpirincci, Oktay Kaynarca olmak üzere dizi dünyanın birçok ünlü ismi seve seve yardımda bulundular.

Bu türden eleştiriler aslında;  AFAD'a daha çok zarar veriyor.

İkisi de bizim oysa; 'ahbab''da AFAD'da.

İkisi de depremzedelere yardımcı olabilmek için zaman mefhumu gözetmeden çalışıyorlar.

Neyi paylaşamıyorsunuz o zaman?

Bir şeyi daha söylemeden geçemeyeceğim;

Televizyon dünyanın siyaset yorumlayan paralı ve kadrolu konukları(!); son üç dört gündür işi gücü bırakıp; deprem üzerine ahkam kesmeye başladılar !.

Sanırsınız her birisi Özgün Ahmet Ercan, Naci Görür, Celal Şengör'le, Şener Üşümezsoy muş da  bugüne kadar haberimiz olmamış!

Ekonomi, altılı masa ile kimin aday olacağını bitirdiler, sıra geldi depreme!

Her konuda bilgili, donanımlı bir medyamız var Allah'a şükürler olsun!