Yıllardır Bursaspor kongresi izlerim;

Coşkunun tavan yaptıklarını da gördüm;

Neredeyse sinek avlanan ıssız, sessiz salon ve statları da;

Abartmıyorum;

Bugün belki de ilk kez, az ama öz kalabalıklı bir katılımla gerçekleştirilen kongrede son yıllarda kaderine terk edilmiş Bursaspor'un küllerinden yeniden doğuşunun ilk adımına tanıklık ettim.

Bursaspor'u araç olarak kullananlar zaten çoktan gemiyi terk etmişti;

Bugünkü o az ve öz kalabalık, aracın değil amacın sevdalılarıydı.

Armayı yüceltmeye ant etmiş Bursasporlular, nicedir özlemi çekilen birlik ve beraberliğin ete kemiğe bürünmüş şekliyle kulübün kader kongresinde buluştu.

İşte o az katılımdan geleceğe dönük müthiş bir sinerji çıktı;

Cılız da olsa insanın gönül telini titreten alkış ve sloganlarda; kulübün üzerindeki ölü toprağının silkelenerek yeniden eski günlere doğru yürüyüşe geçileceğinin mesajı vardı, inşallah benim gibi delegeler de  yanılmamıştır.

Pek gelmezlerdi kongreye siyasetçiler;

Bu kez iktidarı, muhalifi hatırı sayılır bir kalabalıkla tribündeydiler.

Eski bakan Faruk Çelik'i oğlu Enes Çelik için gelmiş olsa da; orada bulunmasını çok önemsedim.

Bir arada ve yan yana oturdular.

'Bursaspor siyaset üstüdür' sloganına en güzel yanıttı bu oturuş düzeni.

Bursa milletvekilleri AK PARTİ'li Mustafa Varank ile İYi Partili Selçuk Türkoğlu katılım sağlayarak birer konuşma yaptılar.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz'da tribünde yerlerini almışlardı.

Sırayla kürsüye çıkarak Bursaspor'a destek sözü verdiler.

Bir maaşını bağışlayan da (Selçuk Türkoğlu), üç maaş sözü veren de (Mustafa Varank) kutuplaşmış meclis profiline inat, Bursaspor için siyasetin sıcak ve sevimli yüzünü sergileyerek farkındalık yaratmasını bildi.

Bursa BŞB Başkanı Mustafa Bozbey koşulsuz ve şartsız Bursaspor'la Enes Çelik'in yanında olduğunu söylerken, statta büyük bir alkış tufanı koptu.

Zaten Bozbey ismi anons edilip, kürsüye yürürken de alkışlara boğulmuştu.

Galiba bu teveccüh; kendisini hala içine sindiremeyenler için 'ben bu şehir için doğru seçimim' demeye geliyordu; Belediye başkanları kulübün 1 Haziran'da kutlanacak 61. kuruluş yıldönümü için başlatılan bayrak kampanyasına katkı sunacaklarını açıkladılar.

Öyle anlaşılıyor ki 1 Haziran'da güzel Bursam yeşil beyaza boyanırken, yeniden ayağa kalkmanın da ilk adımları atılacak.

Tribüne dikkatle bakınca, eski başkanların çoğunun yine firarda olduğunu(!) fark ettim.

En sadık olanı Kani Şen'di yine, beyazlamış saçlarıyla çevresindekilerle sohbet etti.  

Örneğin her fırsatta medya üzerinden Bursaspor'un yanında olduğunu fısıldayan Cavit Çağlar orucunu bozup kongreye gelebilseydi çok iyi olurdu.

Verdiği vaatleri için sıkıştırılacağından mı korktu acaba!?

Kulübün birikmiş borçlarının en büyük sorumluları(!) her şeyi göze alarak orada bulunsalardı, en azından yapacakları açıklamalarla kendileriyle ilgili zihinlerde dolaşan soru işaretlerini açıklığa kavuştururlardı!.

Ali Ay, Recep Bölükbaşı, Mesut Mestan ve diğerleri;

Sizler seçilene kadar mı Bursasporluydunuz?

Siyasilerin yanında bir sosyal figür olan Kebapçı Yavuz İskenderoğlu büyüğümüzü yıllar sonra kongrede görmek çok hoşuma gitti.

Üzgün ve küskün bir Bursasporlu olarak geri dönüşü; bu kongrenin en çarpıcı detaylarından birisiydi bana göre;

Mustafa Bozbey konuşmasında çok önemli şeylere temas etti.

'Kolay değil nerelerden nerelere geldik. 2024 itibariyle maalesef bulunduğumuz yer hepimizi kahrediyor. Ama sevgili Bursasporlular inanın bana Bursaspor o muhteşem günlerine geri dönecektir.

'Bu şehirde doğan ya da doyan herkesin Bursasporlu olması lazım'. Bunu fiili olarak da görmek istiyoruz.

Bugün tarihi bir gün. Sizlerle birlikte Bursaspor'un nasıl her yıl başarılara imza atılacağının günü bugün. Enes Çelik'in başkanlığıyla yetinmiyor, bizler de yerel yöneticiler olarak onların alacağı kararlara sahip çıkarak Bursaspor'u şaha kaldırmaya söz veriyoruz. Onların işine karışmayacağız, bizim işimiz onlara sahip çıkmak' dedi.

En çarpıcı anekdotu ise 'Bursaspor siyaset üstüdür. Bursaspor, Bursalılarındır. Gülümseyen Bursa'da Bursaspor'da yakın zamanda  hepimizi gülümsetecek'  demesiydi.

O sözleri çılgınca alkışlandı.

Hiç beklenmiyorsa da günün protesto edileni; iki yıl önce Bursa'da oynanan Amedspor maçından sonra Bursasporlulara yönelik ağır siyasi ithamlarda bulunan Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal oldu!

Bir grup taraftar iğneli cümlelerle uğurladı Sarıbal'ı;

'Hani biz faşisttik?, Senin ne işin var Bursaspor kongresinde, sen Amed'in kongresine git!

Sanırım kendisi de geçmişte yaptığı yaptığı bu yanlışın farkındadır.

Bursa'nın milletvekili olmak istiyorsa, önce kalplerini kırdığı Bursasporlulardan özür dilemelidir!

Alkışlar ve sloganlarla kürsüye gelen kulübün 33.başkanı Enes Çelik Bursaspor'un yeniden Süper Lig yürüyüşüne destek olmak için geldiklerini belirterek, 'Üzerimizdeki yük ne kadar ağır olursa olsun bu şanlı görevin hakkını vererek kulübü yönetecek ve Bursaspor'u düzlüğe çıkartacağız şeklinde konuşma yaptı.

İşi hiç kolay olmayacak Enes başkanın;

Ağır mali tablonun yanı sıra, yeniden küllerinden doğmanın ilk koşulu olan tahtanın açılması, yönetimle başkanın önündeki en önemli problem.

Mutlaka her kesimden, özellikle sanayici ve iş adamlarından destek almak zorundalar.

'İlk olarak işe nereden başlamalı?' diye soracak olursanız;

'Kulüpten en büyük alacağı olan Ali Ay başta olmak üzere diğer alacaklıları Bursaspor için fedakarlık yapmaya ikna ederek' yanıtı veririm.

Şehirde oluşturulan güçlü konsensusla kimsenin itiraz edemeyeceği bir yönetim iş başına geldi.

Siyaset üstü bu yönetime her kesimden büyük destek var.

Umutlar tazelendi, yüzler gülmeye başladı...

Artık iş çevreleri ve sanayiciler de 'Verirsek paramızı kim bilir nereye harcayacaklar(!) emin olmak istiyoruz' kuşkusundan sıyrılarak, bu yönetimin arkasında durmalıdırlar.

Biraz formatın dışına çıkarak bir Bursaspor kongresine siyasi pencere açarak ve buradan hareketle farklı bir bakış açısıyla anlatmaya çalıştım.

Taraftar da 'son çare' olarak görülen bu yönetimin değerini iyi bilsin...

Eskisi gibi olur olmaz protestolardan vazgeçilmelidir.

Bursaspor buralardaysa; çizgisini aşarak kulübe zarar veren (küçük sayılarda da olsa) taraftarın da payı var.

Bu sezon sizler için de 'ilklerin sezonu' olsun;

Çenenizi tutun, sadece destek olun!

Bir zahmet...

Enes Çelik başkanla yönetim kurulundaki arkadaşlarına çıktıkları diken ve çakıl taşlarıyla dolu yolda başarılar diliyorum.

Allah yar ve yardımcıları olsun...