Tofaş İzmir deplasmanında P.Karşıyaka'ya 18 üçlük yiyerek 98-71 yenildi...

Yenilgiye, skora sözümüz yok;

Her takımın sezonun akışı içinde böyle sonuçlarla karşılaşması, sporun doğasında olan şeyler.

İtirazım hiç mücadele etmeden; peşin peşin sonucu kabullenip, sineye çekilmesine.

Tofaş'ın ismini parkeye çıkarsanız, bu maçta forma giyenlerden daha fazla efor sarf ederlerdi!

Şimdi denilebilir ki 'Caleb Homesley ile Ege Demir yoktu da ondan?'

Peki olmayanların yerine oynayanlar ne işe yaradı bu maçta?

Söyleyelim hiç bir işe!

Bu kadro az paralara kurulmadı ki...

Peki aldıkları paraların karşılığında ne kadar katkı veriyorlar takımlarına?

Taraftar büyük şok içinde, yaşanan hayal kırıklığı da işin cabası.

Tek tek bakılınca; 

Austin Wiley dışındakiler 'sıfıra sıfır elde var sıfır.'

P. KSK maçını izlerken içime resmen fenalık geldi;

Kafalarda kabul etmişler yenilgiyi.

Profesyonelce yaklaşamadılar rakiplerine.

Çok şaşırdım;

Dış şutu olmayan Cassius Winston'da olumlu yönde değişen bir şey yok!

Attığı sayıların hepsi çembere atak ederek buldukları...

Bir oyun kurucu dışarıdan tek üçlük sokamadan maç bitiriyorsa oturup düşüneceksin.

Ayakları bir karış yerden kalkmayan JJ O'Brian ile Zeljko Sakic; atletizmi yüksek KSK yabancıları karşısında çok sönük kaldılar.

Savunma yapamadıkları için gelen attı, giden attı.

Ribauntlara bile katkıları olmadı.

Yerli rotasyon da yabancılardan aşağı kalmayarak çok kötü bir maç çıkardı.

Genç yetenek Özgür Cengiz'i hiç bu kadar kötü görmemiştim.

Tolga Geçim'i de...

Son çeyrekte 3 üçlük atan Mustafa Kurtuldum yerlilerin onurunu kurtardı!

Takımın en önemli skor opsiyonu Caleb Homesley oynasaydı da; bu maçı kazanamazdı Tofaş.

Savunmaya konsantre olmadan, sertlik yapmadan Süper Lig'de var olamazsınız.

Tofaş bu sezon çok kötü savunma yapıyor.

İyileştirmek için de çaba sarf etmiyor.

Genel Menacer Tolga Öngören'le, antrenör Orhun Ene'nin bu kulübe emekleriyle, katkılarını kimse inkar edemez.

Çok şey verdiler Tofaş'a.

Ama bu sene fena yanıldılar.

Yabancılar beklendiği gibi iyi çıkmadı.

Luke Maye, J.J. O.Brian, Zeljko Sakic bu kadar oyuncular değillerse eğer; neden performansları ligin ortası geçtiği halde yukarıya doğru ivmelenmiyor ?

'Takımla kimyaları örtüşmedi' serzenişi bir mazeret olamaz.

Bana göre yeterli değiller.

Başka bir açıklamasını düşünemiyorum.

Sezona iki farklı cephede büyük hedeflerle başlayıp, daha ilk yarı bitmeden hedeften uzaklaşmak; bugüne kadar her adımını seçerek ve düşünerek atan Tofaş gibi bir kulübe yakışmadı.

Yabancılar performanslarıyla camiayı da, teknik kadroyu da fena halde yanıttılar.

Cassius Winston'un alternatifi olarak getirilen eski dost Marcus Denmon 1 numarada kötü giden işleri ne kadar düzeltebilir?

İzleyince göreceğiz.

Kadrodan başka gidenler olabilir mi?

Büyük ihtimalle 'evet'... 

Luke Maye' mi, J.J O.Brian' mı, Zeljko Sakic' mi teknik kadro karar verince öğreneceğiz.

Yenilgiyi bir şekilde telafi edebilirsiniz belki ama; kulübün prestiji üzerine yapılan yorumlar öyle kolay sineye çekilemez.

 'Yok öyleydi, yok şöyleydi'.

Ama öyle de değil, böyle de işte...

Karşıyaka seyircisi bayıldı bu galibiyete;

Maç üzerinden Bursa'ya edilen küfürler anında kulaklarımıza kadar geldi.

Tofaş  gibi bir basketbol markası; çıktığı her maçta adam gibi oynar;

Sonunda yener ya da yenilir.

Ama böyle yenilemez!

Kusura bakılmasın ama yenilmeye de hakkı yoktur.

Bu skorun sorumlularına herhalde hesabı sorulacaktır.

Genele bakılınca;

BCL'de büyük ihtimal bu turun sonunda yoksun;

Kendi liginde play-off'a kalsan bile; en dezavantajlı sıralamadan girerek mucize peşinde koşacaksın.

Ben bu sezon için yapılmış 7 yabancı transferinin ikisine 'evet' derken, diğerlerine muhalefet şerhi koyuyorum!

Acaba bir sihirli değnek bundan sonra takımın üzerinde dolaşırsa her şey eskisi gibi güzel olabilir mi?

Keşke her hayal gerçek olabilse!