Ötesini, berisini, arkasıyla gerisini hiç düşünmedik...

Kazandıkça 'yaşasın olacak bu iş' dedik...

Kurulan taş gibi kadroya bakarak, rakipleri küçümsedik...

'Önümüzde kimse duramaz, bizi kimse durduramaz' dedik.

Ben bile gaza geldim yaşananlara bakarak;

'Bu ligin üç siklet üstündeyiz. Gerisi teferruat' deme zaafında bulundum. Meğerse öyle değilmiş!

Haftalar ilerledikçe defolar ortaya çıkmaya, oynanan futbol sırıtmaya başladı.

Yeniyoruz ama ıkına sıkına;

Rakipler bizimle maç yaparken inanılmaz asılıyor;

Hırs yaparak çıkıyorlar karşımıza.

Yenilmemek için yere yatan bir daha kalkmak bilmiyor!

Kalecisi oyunu, beki tribünleri soğutuyor;

Peki ya biz;

Yani Bursaspor;

Şimdilik ve maalesef şaşıra şaşıra bakıyor ve çare bulamıyoruz;

Fesat yüreklilerle, algı operasyonu çekmek isteyenlere fırsat doğacaktır bu yazdıklarımdan sonra;

'Takım hiç yenilmedi daha ne istersin ki; gerçek niyetini söyle'ciler lapin gibi üşüşürse sosyal medyaya hiş şaşırmam;

Kimse kusura bakmasın;

Demek ki bu ligin formatı böyle;

O zaman değişeceksiniz arkadaşlar;

'Olmazı olur' yapan yönetimin dışında herkes  değişmeye mecbur;

Üstüne toz kondurmak istemediğimiz Pablo Martin Batalla oyun sistemini, sahadakiler kafalarını değiştirecek..

Çok çıtkırıldım, çok narin ve çok nazik oynuyorsunuz.

Galatasaray'ın efsane amigosu 'Karınca ezmez Şevket' gibisiniz!..

Kendisini hiç görmesem de yazılardan öğrendim;

O hiç küfür ettirmezmiş seyircisine;

Bizim oyuncular da rakiplere 'ayıp olmasın' diye gol atmaya  çekiniyorlar!...

Böyle olmaz; böyle gitmez haberiniz olsun.

Amiyane söylemle üçüncü ligin üzerindeki topçularsınız;

Vurup geçmeli, yıkıp, yıkmalısınız da;

'Nerede o Bursaspor', henüz göremedik.

Enerjiniz eksik, hırsınız yarım yamalak;

Sakın 'ben daha önce Süper Ligden geldim' demeyin; kimse o titrinize dönüp bakmaz bile;

Süper Lig'den geldiysen 'süper' sıfatınıza yakışır şekilde oynayacaksın;

Dura, dura, mola vere vere değil;

İki misli koşacak, iki misli enerji harcayacak, iki misli motive olarak tazı gibi koşturacaksınız;

Ne demişti rahmetli Mehmet Özman;

"Sen Bursasporsun üç atacaksın, beş atacaksın";

Kapasitenizi kimse tartışamaz da; varlığınız soru işareti maalesef...

Kaliteniz de var, potansiyeliniz de oysa;

Ama çimlere çıkınca 'aranıyor, kendinizi arattırıyorsunuz' kendinizi;

Anket yapılsın; oynanan futbolla, alınan sonuçtan 'yüzde yüz memnun olan' taraftar sayısı bir elin parmağını geçmez.

Yine ona atıfta bulunarak devam edeceğim.

Rahmetli meslektaşım, sevgili arkadaşım Mehmet Özman her programında 'Sen Bursasporsun üç atacaksın, beş atacaksın' diyerek anlatırdı meramını.

Hep böyle konuştuğu için yıllar önce Bursa'da berabere biten bir maçın sonunda ve canlı yayın başlamışken öfkeli bir taraftar 'takımı bu kadar şişirip durma' tepkisiyle kendisine kırmızı kart göstermişti, hiç unutamadım.

İçinden geçenlerle, şampiyonluk kupasını göremeden göçtü gitti bu dünyadan; belki hala Bursaspor'unu düşünerek uyuyordur yattığı yerde.

Futbolcu arkadaşlar;

Kusura bakmazsanız Bursaspor camiasını size biraz daha iyi anlatmak gerekiyor.

Bu kulüp geçen sene sonunda 3. Lig'e düşünce kapanmanın eşiğine kadar gelmişti biliyor musunuz?;

Borç gırtlakta, umutlar sıfıra inmişken;

Bir sihirli değnek dolaşıverdi evliyaların koruduğu bu cennet şehrin üzerinde;

Enes Çelik'le arkadaşlarını Bursaspor'a nasip etti.

Yönetim değişince sanki şehirde değişti;

Şampiyon Bursaspor'un küllerinden yeniden doğması için düğmeye basıldı;

Büyük şehri, ilçesi, işçisi, memuru, esnafı, sanayicisi, daha aklınıza kim geliyorsa yakılan umut ışığının etrafında ateş böceği gibi dolanmaya başladılar.

Tahta açıldı, transferler yapıldı, inanamadık;

Gözlerimiz yuvalarından fırlayacak gibi oldu sanki.

'Bugünleri de mi görecektik' diyen herkes ağlıyordu o an itibariyle; bunları size anlattılar mı acaba futbolcu arkadaşlar;

Sizlere bu kadar nasihati; ileride zor durumlarda kalmayasınız diye yazmaya mecbur kaldım.

Çürümüşlüğün içinden yeniden temize çıkabilmek için gecesini gündüzüne katarak olağanüstü fedakarlıklarda bulunan bu güzide yönetimle; her maç rekorlar kırarak tribünleri dolduran taraftarınızın kıymetini bilin lütfen.

Bursasporlunun üstüne taraftar tanımam.

Sonuna kadar yanınızda durur, Fizan'da bile olsa maçlara giderek desteğini verir;

Ama tepesinin tası atarsa gereğini de yerine getirir!..

Protestonun en alasını en iyi onlar bilir!..

Şimdi ıslık, mıslık, kötü söz filan, hiçbirisi yok;

Ama böyle devam ederseniz olmayacağını kimse garanti edemez!

'Sabırlarını daha fazla zorlamayın' derim;

Yediğiniz önünde, yemediğiniz arkanızda;

Primse prim; maaşsa. maaş, taksitse, taksit;

Günü güne ve zamanında ödeniyor.

En önemlisi sevginin ve sevilmenin en görkemlisini Türkiye'nin spor camiası alıntılayarak gündemine almış konuşuyor.

Daha ne istersiniz  anlayamıyorum?

Tekrar hatırlatalım;

Formasını giydiğiniz kulüp Bursaspor; 'çıtkırıldım spor' değil;

Süper Lig şampiyonluğu yaşamış, Şampiyonlar Ligi'nde oynamış, UEFA Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda dördüncü olmuş bir camianın  bireylerisiniz.

'Bursaspor'u yok Karşıyaka imiş, yok muşmuş, yok şuymuş, yok buymuş dengimiz bile olamayacak rakiplerle ayni safta tutmayın' lütfen...

Çıkın sahaya; 3 atarak, 5 atarak kazanın;

Alayına gücünüz yeter; yeter ki isteyin...

Kütahya maçı da siftahınız olur inşallah...

Bilmem anlatabildim mi; ya da sizler anlayabildiniz mi beni?