Selim Kurtulan ve çocuklarıyla timsah yürüyüşü yapalım mı?

2025.05.02 19:28 - Son Güncellenme: 2025.05.02 19:33
A

'Adı aşk bu eziyetin' diyerek yola çıkan bir ailenin Bursaspor öyküsüdür...

RÖPORTAJ: Engin AKSÖZ

Röportaj yapmak bizim meslekte biraz birikim, biraz beceri, çokça da imtina gerektirir.

'Laf olsun' diye sorarsanız; bitirince ortaya laf kalabalığından başka bir şey çıkmaz!

Önceden hazırlanmak, ince eleyip sık dokumak şarttır, yoksa hiç başlamayın elinize yüzüne bulaştırıp kalırsınız.

Ne zamandır gündemimdeydi bu aile; sonunda en küçüğünden en büyüğüne hepsini bir araya getirmeyi başardım.

Selim Kurtulan, Zeynep Şevval, Ömer Faruk'la, Talha Kurtulan yani...

Ne güzel konuşmuştu o maçta oturduğu tribünün koltuğundan bir televizyon kanalına röportaj verirken Zeynep Şevval Kurtulan. (Hangi maçtı kusuruma bakmayın net olarak anımsayamadım)

Zeynep Şevval yani Bursaspor tribünlerinin efsane lideri (taraftar jargonuyla amigosu) Selim Kurtulan'ın kızı...

Muhabir sormuş; kuş gibi çarpan yüreğinden diline dökülen o sihirli cümleleri yüzünden eksik olmayan gülümsemesiyle adeta şiir okurcasına sıralayıvermişti.

'Bursaspor demek aşk, sevda, duygu her şey demektir;

Ben önce babama aşıktım, şimdi Bursaspor'a aşığım. Amigoluk yapmak duygudur duygu;

İnsanlara bir şeyler öğretmek ise dünyanın en güzel şeyidir.

Tutun Bursaspor'u ya; babam, abim, kardeşim, annem biz hepimiz Bursasporluyuz.'

Başka takımımız yok; bir tek Bursaspor var'

Görüntüsünü her izlediğimde gözlerim yaşarmış, hayranlığım katlanmıştı Zeynep Şevval'e.

Erkek gözüyle bakılan amigoluğu aile katkısıyla pek ala kadınların da yapabileceğini o küçücük yaşında kanıtlayan Zeynep Şevval'in ünü an itibariyle Bursa sınırlarının dışına durumda;

Sadece Zeynep ile sınırlı değil Kurtulan ailesinin Bursaspor sevgisi.

Ortancaları Ömer Faruk'la ağabeyleri statüsündeki Talha'da babadan çocuklara geçen bu kalıtımsal aşkın birer bireyi olarak Bursaspor'un neferi olmayı; 'Bursalı olmanın ve bu şehirde yaşamanın vazgeçilmez bir gereği' olarak kabullenmişler.

Neredeyse 24 saat Bursaspor'u konuşan, yeşil beyaz armanın renkleriyle nefes alıp, veren, 'en büyük Bursa başka büyük yok' sloganını yaşadıkları çevreleriyle, okullarında simgeleştiren Kurtulan ailesini -anneleri dışında- medyamızda ağırlayarak futbol literatürüne 'adı aşk bu eziyetin' tümcesiyle ölümsüzleşen sevgilerini tartıştık.

Medyatik olarak en küçükleri Zeynep Şevval popularite olarak biraz daha ön plana çıkmış olsa da; ortanca Ömer Faruk'la kardeşlerin en büyüğü Talha; sınır tanımayan Bursaspor sevgileriyle Teksas başta bütün tribünlerin çok sevip, bağrına bastığı isimleri olmuşlar şimdiden.

Babaları Selim neyse; Zeynep Şevval, Ömer Faruk'la, Talha'da o demek...

Zeynep'le Ömer Faruk babaları Selim'le Teksas'ın kulesinden taraftarları coştururken;

Demir gibi tavında dövülen Talha'da maraton tribünündeki kulenin demirbaşlarından birisi konumunda.

İç saha maçlarının dışında her deplasmana babalarıyla birlikte gidiyor, birlikte dönüyorlarmış.

Zor oluyormuş elbette deplasman yolculukları.

Okullarını aksatmadan, bazen otobüsün içinde ders çalışıyorlarmış.

Seyahatler sırasında birlikte yolculuk ettikleri taraftarlar da kendilerini çok seviyormuş.

Sosyal medyada özellikle instagramda Ömer Faruk'un paylaşımlarını görünce bunun farkına daha iyi varıyorsunuz.

Örneğin yaş gününü bir seyahat sırasında ve otobüste kutlamış Ömer Faruk;

Taraftarların arasında ve gülen yüzlerin üzerine yazılmış satırlarda 'nice mutlu yaşlara Ömer Faruk' yazıyor.

Birlikte Bursasporlular; birlikte 'adı aşk bu eziyetin' mısralarını yüksek sesle okuyarak o uzun yolları yakın eyliyorlar.

Isınma turları bugünler onlar için.

Zeynep, Ömer Faruk ve Talha babaları Selim Kurtulan günü gelip de, jübile yapınca; ünü Türkiye sınırlarının dışına taşmış Bursaspor tribünlerinin yeni liderleri olmaya şimdiden kendilerini hazırlıyorlar ufak ufak da olsa.

'Babamız emekli olursa biz ne güne duruyoruz; bu yeşil beyazlı bayrak hiç yere inmez, en zirvede dalgalanmaya devam eder' diye görüş belirtiyorlar.

Üç kardeş ortak bir akılla okulları bitince Spor Lisesinden devam etmeye karar vermişler.

Sonrasında da bu lisenin üniversite kısmında.

Konu konuyu açınca bir de itiraf geldi babaları Selim'den!

Ailenin annesi eskiden Fenerbahçeli imiş!

Öyle kolay mı Selim Kurtulan'la evli olmak;

'Bursasporlu yaptık; şimdi en koyusundan yeşil beyazlı oldu' dedi.

Bursaspor'un kupasını aldığı Bornova maçına getirmişler anneyi de.

Ailece ve hep birlikte kupa ile çekilmiş fotoğraflarını gösterdiler.

Selim törenler bittikten sonra Bursasporlu futbolcuları Teksas tribününün önüne aileleri ve çocuklarıyla birlikte yerleştirerek üçlü çektiriyor!

Harika bir ambiyans var o karelerde; Ayni zamanda hoş bir video olmuş; çok hoşuma gitti.

Hazır bulmuşken Selim'e de sorularımız oldu.

Selim Bursaspor tribünlerinin Türkiye'nin en yaratıcı tribünü olduğunun altını kalın kalın çizerek bir kez daha duyurma gereğini hissetti kendisinde.

'Bizim üstümüzde bir yere kimse çıkamaz, denemesi bedava' diye de ekledi.

Son maçtaki koreografinin Bursaspor tribünlerinde bugüne kadar gerçekleştirilmiş en güzel ve anlamlı koreografi olduğunu üstüne basa basa yineledi.

Ve ilave etti.

 'Hazırlığında benim çocuklarım da okuldan çıkınca stada giderek çalıştı. Tribünlerde çok yaratıcı arkadaşlarımız var. O koreografiyi çizenlerin eline sağlık. Çok emek verdiler. Çok masraf yaptılar.'

Bir de sitemini belirtti ki; yazmazsam olmayacaktı.

'Bazı iş adamlarından katkı aldık ama yeterli olmadı. Böylesi organizasyonlarda Bursalıların top yekün desteği olmalı.'

Selim Kurtulan 56 yaşında. 15 yaşından beri tribünlerdeymiş.

Rahmetli amigo Yaşar, Fiko ve Hızlı gitmez Tahir dönemlerinde maçlarda seyirciymiş Selim.

Şunları da ekledi açıklamalarına...

'O zamanlar doğru dürüst tezahürat olmazdı. Yaşar ağabey bir baba hindi çektirir, 'yeşil beyaz en büyük Bursa' diye bağırılırdı. Bizimle birlikte sloganlaşmış tezahüratlarla, tornistan edilmiş şarkıların sözlerinden destek dönemine geçildi.'

Kendisiyle ilgili en çok merak edilen soruyu da sordum. İlginç bir yanıt geldi...

'Beşiktaş tribünlerinden geldiğim tam bir palavra. Sadece amigoları Alen arkadaşımdır o kadar. Ben Bursalıyım, ailem de Bursalı.

Babam ve ben birlikte Heykel'de Basak Caddesi üzerindeki eski Bursa Haber Gazetesi'nde çalıştık. Ben gazetecilikten gelmeyim. Nereden çıkartıyorlar Beşiktaşlı olduğumu.'

Amigoluğu bırakacak mıydı peki?

'Ben çoktan bırakacaktım ama; Teksas ve tribünler beni bırakmıyor!' şeklinde bir yanıt aldım kendisinden.

'Zamanı gelince insan çekilmesini bilmeli. Bir gün bu işten el etek çekersem eğer; yerime veliahtlarım şimdiden hazır. Üç evladımla Bursaspor'un hizmetindeyiz.''

Abdullah Gül'le İstanbul'da Vahdettin Köşkünde birlikte yemek yiyip, fotoğraf çektirdiği için adına eklenen 'Cumhurbaşkanı' lakabına da açıklık getirdi.

'Özel olarak kendisi davet etmişti. Hikayesini bilmeyenler beni hemen o makama layık gördüler! Yoksa cumhurbaşkanlığı ne haddimize. Böyle tanınıyor olmak bile büyük bir onur oldu kendi payıma'.

Bir aile düşünün; babadan çocuklara yansıyan silsile içinde Bursaspor'a tribünde liderlik yaparak hizmet etmeye çalışıyorlar.

En küçükleri Zeynep'den, ortanca Ömer Faruk ve en büyüğü Talha ile babaları Selim'e kadar.

Anne uzaktan seyretse de, onun yüreği de Bursaspor için çarpmakta...

'Adı aşk bu eziyetin' diye boşuna söylenmemiş;

Hep birlikte Bursasporlu olmanın eziyetini kabullenerek aşık olup sevmişler;

Ne mutlu Selim Kurtulan'a;

Harikasın sen 'Bursaspor sevin ya' diye Bursalılara içten bir temennide bulunan en küçükleri Zeynep Şevval;

Teksas tribününde kurulu kulede babasıyla tribünleri yöneten Ömer Faruk;

Ve bir de maratonun en küçük lideri Talha Kurtulan...

Seviliyor, seviliyor, seviliyorsunuz;

Hep yazar çizerim köşe yazılarımda;

Bursaspor sevgisi bambaşka bir sevgidir;

O sevgi ile büyüklük başka bir sevgi ile büyüklüğe benzemez;

Selim Kurtulan'la çocuklarının birlikte yaşadıklarını kaç aile yaşayabilir ki Bursa'da...

Değerini bilelim Bursaspor'umuzun..

Teşekkürler Selim, teşekkürler Zeynep Şevval, Ömer Faruk'la, Talha...

İyi ki varsınız, iyi ki doğmuşsunuz, iyi ki Bursasporlusunuz...

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları