Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Acemler bölgesinde trafiğin rahatlaması için yapılan köprüye Bursaspor'un yaşayan efsanelerinden Sedat 3'ün (Sedat Özden) ismi verildi.

Öncelikle bu anlamlı jesti nedeniyle Bursa B.Şehir Belediye Başkanı sayın Alinur Aktaş'ı kutlamak istiyorum.

Arkasına, önüne, siyasi görüşüne bakmadan; oyunculuğunda maddi, manevi bağlamda hak ettiği değeri bulamamış Sedat 3'ü; şehrin en işlek arterlerinden birisinde yer alan köprü ile özdeşleşmeyi başarmak önemli bir hizmet başarısı olduğu gibi, ahde vefa adına da farkındalık yaratmıştır.

Beğenmeyen çıkabilir, çıkacaktır da;

'Daha iyi bir yere verilebilirdi' diyen de;

Saygı duyuyorum;

Düşünüp de yapamayanlar (!), düşündüğünü icraata dökerek tarihe not düşenleri eleştirme yerine; bir kereliğine de olsa teşekkür etmelidirler !.

Yeri gelmişken söylemekte yarar var.

Sedat 3 için benzeri bir jesti aslında büyükşehirden çok daha önce, formasını terlettiği Bursaspor Kulübü yapmalıydı.

Dünle de bugünle de Sedat 3 etle tırnak olduğu kulübüyle; bir iki istisna dışında hiç bir zaman yan yana getirilmek istenmedi.

Örneğin menacerlik ya da sportif direktörlük; ondan daha iyi kim layık görülebilirdi; düşünüyorum ama bulamıyorum.

Son tahlilde;

Bu kulüpte heykeli dikilecek ilk kişi, Pablo Martin Batalla değil Sedat 3 (Özden) olmalıydı.

Bu konuyu şimdi değil; Batalla'nın heykeli dikilmeden çok önceleri dillendirmiş bir gazeteci olarak yaşayan efsanemizin yeşil beyazlı camiada asla karşılığını bulamadığına inanıyorum.

Sadece Sedat 3'ü değil, Ersel Altıparmak, Mesut Şen, Müfit Gürsu, Osman Uçaner gibi kuruluş yıllarında performanslarıyla belleklere kazınmış o ilk kuşağı da en azından bir anı müzesi kurarak; kendilerine ait küçük birer hatıra ile hatırlayıp, hatırlatmayı düşünemedik maalesef.

Bilgisi olmayanlara farklı anekdotlarla hatırlatma yapmak isterim.

Sedat 3 geçmişten bugüne tüm Bursasporlular için rengi ile şehrine sadakatle bağlı, aidiyet duygusu zirve yapmış bir futbol fenomeni olarak anılmaya devam edecektir.

Sedat 3 yıllar yıllar önce Beşiktaş'ın önüne saçtığı serveti; 'Ben bu şehirde doğdum, büyüdüm, futbolcu oldum. Para ile rengimi değiştirirsem, kimliğimi de değiştirmiş kadar olurum. Asla ihanet edemem' diyebilmiş bir ahlak ve fazilet abidesidir.

Yanı sıra;

Alçak gönüllüdür, mütevazidir, sevecendir, çocukla çocuk, büyükle büyük olabilmeyi bilmiş; nev-i şahsına münhasır bir  'Bursasporludur'.

Sedat 3'ün isminin verildiği o viyadüğün kazasız, belasız güzel ve hayırlı yolculuklara vesile olmasını diliyorum.

Yeri gelmişken;

Alinur Aktaş başkandan benim de özel bir ricam olacak bu yazı aracılığıyla.

Efsane Sedat 3'ü nasıl unutmayıp onurlandırdıysan; bu kulübün bir başka efsanesi olan Mesut Şen'in de yattığı yerinde ruhunu şad etmelisin başkan.

Bunun için de;

Eşinin yaşamını sürdürdüğü Setbaşı Sakaldöken Caddesi Aslanlı Yokuşu'na onun isminin verilmesi için mecliste ağırlığınızı kullanmanız yetecektir.

Bursaspor değerleriyle büyüktür;

Gereken ne ise yapılmalıdır.