Sayın Mehmet Büyükekşi;

Sayın Futbol Federasyonu Başkanı;

Sizin akıl sağlığınız yerinde mi?

İyisiniz, bir sorununuz yoktur inşallah...

11 Aralık akşamı gecenin yarısında federasyon kapısının önünde 'Yeter' diye bağırdıktan sonra;

13 Aralık günü söylediklerinizle kendinizi inkar etmek de ne demek oluyor?

Hani tüm maçları süresiz ertelemiştiniz?

Tıpkı Yunanistan örneğinde olduğu gibi...

Sevindik; sadece ben değil, spor camiası da...

'Olması gereken yapıldı' sandık...

Ama burasının Türkiye olduğunu unutmuştuk!

Bu ülkede sabahtan akşama mevsimler değişirken;

Spor 'zurnanın son deliğiydi'; doğrusu düşünemedik!

Bir baktık ki tam yol geriye tornistan;

Sevinçler kursaklarda kaldı.

Masallarda bile gerçek payı vardır;

Bizimkiler istisnadır!

Başkan 'yeter artık' dedikten sonra o gece yattı, uyudu, sabaha kalktı;

Sonra bir daha yattı, uyudu yine sabaha kalktı,

Hop;

U dönüşü yaparak en başına döndü!

Ekranların karşısına geçerek kasıla kasıla Federasyonun yeni kararını açıkladı.

'Liglerimizdeki tüm maçlara 19 Aralık Salı günü yeniden devam edilecek!'

İki gün önce öyleydi, iki gün sonra böyle!

Şaşırmayın harikalar diyarında yaşıyorsunuz.

İstihareye yatsanız böyle bir saçmalık gelmez insanın aklına.

Sporun içinde yaşayan birisi olarak;

Bu eksen sapmasının kesinlikle siyasi baskının bir sonucu olduğunu düşünüyorum!

En tepesi mi, yoksa bir altındaki mi o kadarını bilemem!

Başka türlü bir izahı yapılamaz.

Olayı özü aslında nedir biliyor musunuz?

O zaman anlatalım.

Büyükekşi'nin o makama nasıl getirildiğinizi bilmeyen yok ki!

Doğru dürüst birisi bulunamayınca pası ona çıkardılar, topa girip golü attı.

Hiç hak edilmeden bir koltuğa oturtulur, sonra sıfır icraatla devam edilirse sonunda böyle saçmalarsın...

Hür iradenizle karar alamaz, bir yerlerden talimat beklersiniz!

Maçların süresiz ertelenmesinden 19 Aralık'a atılmasına tam şaşıramadan;

Asıl bombayı patlattı Büyükekşi!

Şok ki; ne şok...

Lafa bakar mısınız?

'Faruk başkan ( Hakem Halil Umut Meler'in canına kast eden Ankaragücü Başkanı Faruk Koca) hiç böyle birisi değildi; acaba bir sağlık durumumu oldu, bilemiyoruz!''

Valla futbol kamuoyu da seni bilemiyor. başkan!

Şaka gibisiniz gerçekten....

Türk futbol tarihine kara leke olarak geçen o yumruğun sahibi kişiden bir de özür dileseydiniz de (!) senaryo tamamlanıp, puzzel'ın parçaları yerli yerine oturmuş olsaydı keşke!

'Yok artık' demek istiyorum Büyükekşi; gerçekten 'yok artık'.

'Yeter' diye nara atıp sadece 48 saat sonra söylediklerinizi yalayıp yuttuğunuz yetmezmiş gibi;

Dayakçı magandaya merhamet duygularınızla kucak açarak (!) rezaletin sor perdesini indirdiniz.

En küçük bir faydanızı göremedik Türk futbolunda;

İstenmiyor, eleştiriliyorsunuz;

Son yaşanan olayla itibarınız da sıfıra indi.

Karşılıklı güven duygusunun yitirildiği bir camiada devam etmeyi sürdürmek size de zarar verecektir.

Bir an önce istifa edin;

Size de iyi gelir; Türk futboluna da!

Şahsınızla ilgili olmasıyla, yapılması gerekeni Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı Ali Koç çok güzel açıkladı.

'TFF bu olaylardan kendini sırıyamaz' dedi.

Ve şöyle devam etti.

'Türk futbolu artık yarışma değil, çatışma, hatta ayrışma noktasına gelmiştir.

Asıl yapılmaması gerekenler, sorumluluğu başkasına yıkmak, kendi sorunlarını görmezden gelmek, kronikleşmiş sorunları örtmek için bu talihsiz olayı kullanmaktır.

Başta TFF olmak üzere kimsenin yaptığı yanına kar kalmamalıdır.

Sorunların giderilmesi için vakıf olarak tüm inisiyatifi alacağız.

UEFA, FİFA ve İngiltere'ye teşekkür eden TFF Başkanının kulüplere, teknik direktörlerle, oyunculara teşekkür etmemesi çok şey  ifade ediyor.'

Her şeyi çok açık ve net bir şekilde ifade etmiş sayın Koç değil mi?

Ben okudum, anladım, kabul edip en altına da imzamı atıyorum.

Sıra sizde Büyükekşi,

kuyunca anlayacak ve siz de kabul edeceksiniz!

Bu kadar basit...

Altını da imzanızı çaktıktan sonra lütfen gereğini yaparak gidin!

Türk futbolunun selameti için...