Kim ne derse desin; camia ile taraftar grupları ne kadar bastırırsa bastırsın Recep Günay yönetiminin geri adım atacağı yok.

Kafayı takmış bir kere (!)

Kulübü köşelerine sinmiş birikmiş hırsızlarından (!) temizleyene kadar durmak yok, yola devam...

İlk kez bu kadar gözü kara ve kararlı birisi; Bursaspor'un geçmişindeki kirlilikleri yargı yoluyla açığa çıkarmak için kararlı bir tutum sergiliyor.

O dosyaların kapaklarına yıllardır dokunan birisi çıkmamıştı oysa.

İyi mi yapıyor, kötü mü tartışılır.

En azından üstüne gidiliyor olması; kulübün geleceği adına umut verici.

Birilerinin umurunda olmayanlar akçeli konuların huzur kaçırmaya başlamasını gerçekten özlemiştik.

Bir şey çıkar mı; hiç sanmıyorum.

Olmadığından değil,

Türkiye'de kaplumbağa hızıyla çalışan yargı dosyaları karara bağlama aşamasına kaç yılda gelebilir; düşündürücü olan bu.

Ömrümüz yetmez, biz göremeyiz.

Üstüne alınmasın ama; Günay kulübü tek başına yönetmekte kararlı.

Söylentilerinden öteye geçemeyen suistimalleri ondan daha iyi bilen ikinci bir kimse olmadığından da sonuna kadar kovalayacaktır.

Tamam da; başkan hırsızların (!) peşinde iz sürerken, hiç olmadı diğerleri Bursaspor'un an itibariyle bir futbol kulübü olduğunu hatırlayarak sorunlarıyla ilgilenebilseydi...

Takım 3 gün sonra maça çıkacak daha başında antrenörü yok!

Nedim Vatansever'i üzmek istemem;

Ama o da ilk kez böylesine zor görevi 'yapar mıyım, yapamaz mıyım' ikilemi içinde.

Deneyimi sıfır birisinden fazla bir şey beklemeyin.

Ankaraspor maçında kötü bir sonuç alınırsa en son suçlanacak kişi Vatansever'dir.

Çünkü Yalçın Gündüz'ün yerine yenisini getiremediler;

B planınız olmazsa; bunları yaşamak kaçınılmazdır.

Sözün özü Bursaspor; Özer Hurmacı, Murat Sözkesen sarmalında su gibi akıp giden günlerin ardından kritik bir maça çıkıyor.

Çocuk oyuncağı değil ki kulüp yöneticiliği;

Anılarda yaşasa da eski bir Süper Lig şampiyonu.

Ona göre yöneticilik, başkanlık yapmak gerekirdi.

Mutlaka bakılsa da; iş para pula gelince; frene basılıyor.

Başkanda zaten yok; en başından biliniyordu; yönetimde kaç kişide vardır; soru işareti.

Ağır ağabey konumundaki birilerinden rica ediliyor olabilir mi?

Ne bileyim kapısını çaldıklarına göre; camiada nedendir bilinmez tepki çeken Alinur Aktaş'tan bir jest daha gelir mi?

Demek isterim ki;

Mahkemelerle uğraşılırken, kulübün parasal sorunları fazlasıyla ihmal edildi.

Daha fazla sürüncemede bırakılmadan mantığın, duygulara ağır basmasını dilerim.

'Aklın yolu birdir' derler.

Sezonu çıkartabilecek paralı bir yönetimi işin başına getirmeden; bu gemi karaya oturmaktan kurtulamaz.

Biliyorum bırakmaz, bırakmayacak da.

Önerim şu;

Bir formül bularak Recep başkanı dosyaları takip edecek komisyonun başına getirelim;

En iyi bildiği şey, istediğiyle sonuna kadar uğraşsın. 

Kulübü de; camiada saygınlığı olan, yüreğinde Bursaspor sevgisi küllenmemiş birilerine teslim edelim.

Transferlerle, para, pulu yönlendirmek onlara ait olsun.

İroni gibi oldu değil mi?

Ama her şakada biraz gerçeklik payı vardır.

Mümkünü yok; başka bir çözüm şekli Bursaspor'a ilaç olamaz.

Şimdi sizlere buradan;

Bir fotoğraf karesinden bir öykü yazmak istiyorum.

Alinur Aktaş'ın oğlunun düğününde Bursaspor'un eski başkanıyla, yöneticisinin birlikte çekilmiş pozları vardı.

İkisi de saygın, sevilen insanlar...

Birisi Cavit Çağlar;

Onun için bir zamanlar 'Bursaspor denince' akan sular dururdu;

Genel kaptanlık, başkanlık yaptığı yılları hiç unutamadım.

O yoldan yürüyerek parlamentoya girdi, bakan oldu, popülaritesi arttı.

Diğeri de Celal Sönmez...

 Üst düzeylerde olmasa da farklı yönetimlerde ve değişik pozisyonlarda Bursaspor'un bir neferi gibi mesaide bulundu.

Para verdi, yardımlarını esirgemedi.

Bırakıp giderken; bugünün kuru üzerinden TL'ye vurulsa bir servet edecek alacağını hiç düşünmeden tek kalemde silmekle, ne kadar Bursasporlu olduğunu gösterdi.

Ne yazık ki;

Şimdi ikisi de kendi köşelerine çekilmiş; Bursaspor'un mum gibi eriyip gitmesini seyrediyorlar.

Hiç bir şey için geç kalınmış değil.

İsimleri Bursaspor'u ayağa kaldırmaya yeter.

Sadece en yakınlarındaki arkadaş çevrelerine ricada bulunsalar; kulüp tarihinin en iyi yönetimi bir günde kurulur.

İkisini de yakından tanıdığım, bildiğim için böyle bir ricada bulunayım dedim.

Bursaspor batıyor sayın Çağlar, sayın Sönmez.

Son bir kez daha ağabeylik yaparak bu kulübü yaşatmaya öncülük etseniz fena mı olur?

Gösterin ne kadar alicenap olduğunuzu;

Bir babalık daha yapın da; Bursaspor küllerinden yeniden doğsun.