Kombine fiyatları açıklanır açıklanmaz geçinmeye gönlü olmayanlar ilk günden tantanaya başladılar.

Neymiş;

'Ooo, hoo 1250 liraya kombine mi olurmuş. Takım 3. Lig'e düşmüşmüş. Bunlar hala bilmem kaç liraya kombine satıyorlarmış. Fiyatlar çok pahalıymış. Kimse gelmezmiş; Batalla, Matalla hikayeymiş'.

'Geçinmeye gönlü olmayanlar'; yüz, bilemeden iki yüz kişi!

Bursaspor'u tribünde bitiren asalaklar bunlar.

Yıllarca kene gibi kulübün sırtından geçinip, işleri bitince arkasından tekmeyi basanlar yani.

Daha da ileri gideyim;

Hiç bir şeyi beğenmeyen, hiç bir şeye evet demeyen, beleş geçinenler tayfası.

Bakar mısınız savunduklarına;

Zıkkımlandığı sigarasından bile ucuz kombine pahalı gelmiş beyefendilere!

Sonra kimse gelmezmiş!

'Batalla, Matalla bile olsa da!'

Ne biliyorsun gelmeyeceklerini?

Herkesi kendiniz gibi mi sanıyorsunuz yoksa?

Yeni yönetim bu sürüngenlerden asla çekinmemeli.

Tersine kale gibi dimdik ayakta durmalıdır.

Yılgınlığa kapılmasınlar, bütün şehir maaile arkalarındadır.

Bunları anlayabilmek mümkün değil.

Ne demek çok pahalı, ben alamam!

Bursaspor sevgisi para ile ölçülmez;

Bedeli ne ise ödeyeceksiniz;

Ödeyeceğiz.

Hepimiz, bütün Bursa olarak hem de;

Düştüğümüzün bataklıktan çıkabilmek için oluşan olumlu havanın devam etmesi şart.

Üzerimize ne düşüyorsa da yapmaya hazırız.

Kendimden örnek vermek istiyorum;

Ben gazeteciliğe başlamadan önce yaklaşık 20 yıl kadar Teksas'ta maratonda taraftarlarla birlikte ve onların arasında maç izlemiş birisiyim.

Bir gün olsun maçlara beleşe girmedim. Bir gün olsun gittiğim deplasmanlara birilerinin üzerinden nasiplenerek değil, tutulan ortak otobüslerin payıma düşen parasını ödeyerek gittim.

Fedakarlık yapmak sizin için çok mu zor?

Kulüp yıllar sonra kendisine yakışan bir yönetimi işbaşına getirmiş, bütün şehir etraflarında tek yürek olmuşken, çıkan bir kaç akortsuz sesle geri adım atmaya kalkmayalım sakın.

Teksaslısı, maratonlusu, kuzeyi, güneyi, batısı, doğusu, sosyetesi bütün tribünler sizinle birlikte ve arkanızda.

Demek istiyorum ki;

Şimdiden sosyal medya üzerinden yönetime ayar çekmeye kararlı bir kaç parazit hevesinizi kırmasın sevgili başkan.

Bu şehir size inandı bir kere, asla da yarı yolda bırakmaz.

Madem başladık, bazı detayları paylaşmanın da tam zamanıdır.

Kapıların kontrollerinin küme düşüldükten sonra, Süper Lig günlerinde olduğu gibi sağlıklı kontrol edilemediğine süreç içinde gözleriyle şahit olmuş birisi olarak naçizane bir önerim olacak.

Maç hasılatı dışında başka bir kalıcı gelirinin olmadığı kulübümüzün yeni futbol sezonunda maddi zarara uğramaması için bütün kapıların sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekiyor.

Yakınını, çocuğunu, kankisi ile akrabasını kuyruk gibi peşine takmayı alışkanlık haline getiren küçük bir azınlık, denetimsiz ortamda kaynak yapmak suretiyle rahatlıkla stat içine girebiliyordu.

Bu güruha kesinlikle izin verilmemelidir; bunun kavgasını gerekirse hep birlikte yaparız.

Bir başka önerim ise;

Tribün liderlerinin davetiye tarzı ödüllendirilmelerinden de vazgeçilmesi olacaktır;

Deplasmanlara bedava otobüs kampanyaları da sonlandırılmalıdır.

Hayırlı bir iş için yola çıkılıp; bayağı da mesafe alındı.

Bu zorlu süreçte eski günlerde olduğu gibi Bursaspor'un sırtından geçinmeyi değil, hep birlikte nasıl katkıda bulunulacağını tartışmalıyız.

Önemli gördüğüm için bu detayı yazma gereği duydum.

Yapılan transferlerin kafaya göre değil, mutlaka yeni teknik direktör Pablo Martin Batalla'nın görüşleri alınarak ya da kendisinin kefil olarak bıraktığı bu ligin kompetanı akil insanlara danışılarak yapıldığını tahmin ediyorum.

Dileriz takıma yeni katılan oyuncular bu ligin ihtiyacını fazlasıyla karşılar da;

Bursaspor'umuz en kısa sürede yeniden kendi evine yani Süper Lig'e dönüş yapmış olur.

Menajerler de mümkünse, transferine aracı oldukları oyuncuların pazarlıklarıyla imza törenleri dışında ne Özlüce'ye, ne de Vakıfköy'e sokulmalıdır!

Kanımızı vampir gibi emerek, aracı oldukları oyuncu müsvetteleriyle Bursaspor'umuzu küme üstüne küme düşürtenleri yeniden bu mekanlarda cirit atarken görmek istemiyoruz...