Tofaş ile Orhun Ene'nin yollarını ayırdığı haberi; dün Bursa'nın spor gündemine bomba gibi düştü.

Neredeyse etle tırnak gibi olmuş bu birlikteliğin beklenmedik şekilde sonuçlanması; ne yalan söyleyeyim iki tarafı da seven ve dostluğu bulunan bir gazeteci olarak beni hem çok şaşırttı, hem de çok üzdü.

Ene bu kulübe küçük kesintilerle tam 8 yıl hizmet vermiş gerçek bir basketbol emekçisi.

Kendini artık bir Bursalı gibi görüyor; çalıştığı yıllar içinde dostlar edindi, çevre yaptı;

Bununla bağlantılı olarak şehirle çalıştığı kulübünü çok sevdiği için Balat'ta bir ev alarak burada yaşamaya karar verdi.

Kendisiyle konuştuğumda ' Artık yazları Göçek'te; kışları Bursa'dayım. Çalışmasam da hiç fark etmez. Bursa benim evim oldu' diyerek noktayı koydu.

Tofaş'ın da Allah'ı var; bir Efes, bir Fener, bir Bahçeşehir, Beşiktaş, Galatasaray kadar olamasa da hocasına olanaklarının elverdiği oranda bütçeler sunmaya azami özeni gösterdi;

Bazen istedikleri alınamasa da, zorunlu olarak alternatiflerine yönelerek kendisini mutlu etmeye çalıştılar.

Bu uzun süreci incitmeyecek seviyelerde görüş ayrılıkları yaşansa da; kavgasız, gürültüsüz, sıkıntısız bu zamana kadar götürmek bir kulüp yönetimi başarısıysa, teknik adam için de bir 'sabır taşı olma' durumudur.

Peki ne oldu da; bu güzel ve örnek ortaklık hiç beklenmedik bir anda ayrılıkla sonuçlanıverdi ?.

Yıllardır bu meslekteyim, yıllardır basketbolla Tofaş'ı yazarım;

Kulüpten bugüne kadar 'karşılıklı anlaşarak yollarımızı ayırdık' tarzında bir açıklama duymamıştım.

İlk kez tanık olunca da inanabilmek için kendimi çok zorladım.

Peki sorun nerede derseniz?

Ene tarafı iki üç ay kadar önce yönetime sunduğu 'yeni sezonla ilgili ön görüşme yapalım' önerisine dönüş yapılmamasına bir hayli içerlemiş.

Sessizlik sürerken, diğer taraftan da farklı arayışların içine girilmesini hazmedememiş.

Kendisiyle yeniden çalışmayacaklarına kanaat getirince de; son dakikada getirilen 'gel konuşalım' önerisine 'lüzumu yok' diyerek olumsuz yanıt vermiş.

Genel Menajer Tolga Öngören ayrılığı gerektiren süreci anlatırken; ' 'Samimiyetimle söylüyorum Orhun Ene dışında başka bir ismi antrenör olarak hiç düşünmedik' dedi.

Otomotiv sektöründe yaşanan küresel daralmaya bağlı olarak bütçenin gelecek yıl küçüleceğini; alt yapıya önem veren bir kulüp olarak ta Türk oyunculara önümüzdeki dönemde daha fazla şans tanıyacak bir yapılanmanın gündemlerinde olacağını aktardı.

Anladığım kadarıyla alt yapılarında çok başarılı olan Tofaş yeni sezonda kendi yetiştirdiklerinin yanı sıra; transfer edeceği yerli isimleri de ekleyerek farklı bir misyonla parkede yer almayı düşünüyor.

7 yabancılı uygulama değişir mi henüz belli olmasa da; geçen sezon olduğu gibi standartlarının altında yabancı transfer edilerek ekonominin zorunlu kıldığı bu süreci sağ salim atlatmaya çalışacak.

Görüş ayrılığının temelinde; küçülen bütçe sonucunda zorunlu gibi görünen kadro yapılanması en önemli faktör gibi durmakta.

Altını çizmek isterim ki; idealleriyle, hedefi olan bir antrenör olarak daha kaliteli yabancı transferleriyle zirve yarışından geri adım atmamak Ene'nin en tabii hakkıdır.

Buna karşılık Tofaş cephesinin de 'alt yapımızdan bu kadar oyuncu yetiştirirken onları değerlendirmemek kulüp felsefemize aykırı' çıkışı yapması da son derecede doğaldır.

Kendi payıma geleceği olan bazı oyuncuların kısa zaman dilimlerinde ve risk alınarak oynatılmasının-hangi kulüp olursa olsun- basketbolumuzun yarınları adına da önemli bir hamle olarak görüyorum.

Ene geldiği ilk günden itibaren 'yerli oyuncularla gençler daha çok oynasın' diye çırpınan bir hoca.

Biten sezona bakıldığında; yerli rotasyonundan en çok oyuncuya şans tanıyan tek kulüp Tofaş, tek hoca Ene belki de.

Belli ki bu kez frekansları uyuşmamış;

Bunun sonucunda iki tarafı da üzecek olan o ayrılık yaşanmış;

                             xxx

Tofaş Ene'sizliği aklına hiç getirmediği için şimdi takımına yeni hoca aramakla meşgul.

Önceliği yerliye verecekler;

İlk düşündükleri Ufuk Sarıca olsa da Süper Lig'in yeni takımı Erokspor elini çabuk tutup işini bitirmiş.

Bursaspor'dan ayrılacağı konuşulan Serhan Kavut'u ise hiç düşünmemişler.

İçerisi olmazsa yabancı hoca bakacaklar.

Transferde opsiyonları olan Marcques Reed ile Alex Perez'in yanı sıra Berk Demir'le de uzatmayı düşünüyorlar.

Sezon sonuna doğru form yakalayan Uros Trifonovic 'transferi açık olsa da' Tofaş'ı, Tofaş'ta onu yeniden istiyor.

Serbest kalacak Yiğitcan Saybir ve Tolga Geçim'le ilgili henüz netleşen bir durum yok.

Kadro yapılanmasıyla, mevcut yabancılarla, stafftan kimlerin devam edeceğine yeni gelecek antrenör karar verecek.

Gönül isterdi ki; buradan evini alıp Bursa'da yaşamaya karar veren Orhun Ene ile daha uzun yıllar devam edilebilseydi keşke.

Geçen sezonu düşük bir bütçe ile dördüncü bitiren hoca bunu fazlasıyla hak etmişti.

Ekonomik koşullar ne yazık ki örnekleri az sayıda olsa da en uyumlu ortaklıkları bile bitirebiliyor.

'Paranın gözü kör olsun' diye boşuna söylememişler.