'Eskrime uzun yıllar hizmet etmiş, eski milli takım antrenörlerinden Orhan Sütbakan ölmüştür.

Merhumun cenazesi bugün (15 Ocak 2023 Pazar) Bursa Fethiye Camii'nde kılınacak öğle namazına müteakip Fethiye Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.

Merhuma Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz.'

Hepsi bu kadar;

Kim mi ?.

Twitterden, instagramdan, facebook üzerinden Orhan Sütbakan paylaşımı Eskrim Federasyonu!.

Yıllarca çalışıp, ter döktüğü bir camia; başının üstünde taşıyacağı bir değerine ancak bu kadar nankör, bu kadar duyarsız olabilirdi.

Orhan Sütbakan sadece eskrime özgü bir değer değil, Bursa'nın spor belleğinde imzası olan önemli bir kilometre taşı idi.

İşte bu ulu çınarın ölümünü; yıllarca hizmet verdiği Eskrim Federasyonu kibrit kutusu büyüklüğündeki bir punto içinde  duyurmuş.

Yeterli mi?

Asla;

O sadece bir antrenör, yetiştirici değil; eline kılıcı, epeyi, floreyi teslim ettiği öğrencisine yüzünden eksik olmayan tebessümüyle önce insan olmayı, dürüstlüğü, Atatürkçülüğü öğreten bir baş öğretmen gibiydi.

Son derecede naifti, sohbet etmeyi, dinleyip, çözüm üretmeyi severdi.

Yıkılan Atatürk Spor Salonu'nun içindeki o küçücük mekanı ben yaştakilerin hala belleğindedir.

Tavanının insanın üstüne yıkılacak gibi olduğu, havasız, kasvetli, ışığı az, daracık koridorlu o salonda yetiştirdiği yüzlerce eskrimci; milli takıma gittiğinde Orhan abisini anmadan edemezdi.

Şimdi isimlerini anımsayamadıklarım lütfen kusuruma bakmasınlar; sevgili kızı İlknur Sütbakan'ın üzerinden rahmet dilemek istiyorum kendisine.

Cenazesine gidemediğim için üzgünüm.

İlknur Sütbakan an itibariyle Uludağ Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalışıyor.

Ve babasının izinden yürüyerek eskrim sporuna hizmet etmeye devam ediyor.

Yetişen değerlerimize reva görülen vefasızlık kılcal damarlarımıza kadar yayılmış.

Orhan ağabey için 'Bursalı' demeyi bile çok gören;

Kendi çocukları gibi gördüğü öğrencilerinin ismini bile yayınlamayan;

Milli takımdaki antrenörlük yıllarından tek satır söz etmeyen bir federasyon Eskrim Federasyonu.

Milli formayla ülkemizi temsil eden kızı da mı aklınıza gelmedi?

O çatı altında görev yapan bir Allahın kulu da mı akıl edemedi 'hizmetlerinin dökümü verirsek iyi olur' demeyi.

Hiç olmadı yazdığı kitaplarını; (Eskrim Tekniklerinin Temel Unsurları)

'Orhan Sütbakan ölmüştür'...

Özü sözü bu kadar; gerisi laf salatası.

Seninle 13 yıl önce o günlerde çalıştığım gazetede en uzun röportajı yaparken elini öpmüş bir gazeteci olarak son yolculuğuna gelemedim Orhan ağabey haklarını helal et.

Seninle bir tarihe imza atmış yetiştirdiklerini an itibariyle hatırlayamasam da; hiç olmadı sevgili kızın İlknur Sütbakan'a başsağlığı dilemek isterdim.

'Bir garip ölmüş diyeler;

Üç günden sonra duyalar,

Soğuk su ile yuyalar;

Şöyle garip bencileyin.'

Sen ne Yunus Emre'nin bu dizelerindeki gibi bir garipsin, ne de soğuk su ile yıkayarak son yolculuğuna uğurlandın.

Her zaman gönlümüzde, ömrümüzle, aklımızın her köşesindesin.

Hiç ama hiç unutulmayacaksın.

Mekanın cennet olsun.