Olağanüstü kongrede aday çıkmayınca mevcut yönetim tüzük gereği 6 ay daha görevine devam edecek.

Peki;

6 ayın sonunda 'kurtarıcı' diyebileceğimiz yeni bir isim bu yükü omuzlamak için adım atabilir mi?

Çok umutsuz bir soru!

İnsanları sürekli yıpratarak, itibarsızlaştırırsanız umurlarında bile olmaz Bursaspor'a başkan olmak.

Çünkü bir kere koptuktan sonra; hele bu ayrılış kendileri adına hüzünlü ve buruk bitmişse akıllarına bile gelmiyor armaya yeniden sevdalanmak.

Seçim sathı mailine girildikten sonra bir çok eski başkanla bire bir görüşme olanağı buldum.

Kulübün içine düştüğü zor duruma çok üzülüyorlar.

Çünkü Bursalı ve sapına kadar Bursasporlular;

Ama hepsi buraya kadar!

Bir zamanlar etle tırnak gibi oldukları renklerini uzaktan sevmekle yetiniyorlar.

Maçlara bile gitmiyor, hatta youtube ya da tv'den (!) bile merak ederek izlemiyorlar.

Nedeni de belli...

Görev süreleri içinde alınan başarısız sonuçların ardından; sanki her şeyin sorumlusu kendileriymişçesine; aileleri ile manevi değerleri üzerinden insafsızca eleştirilip, ağır hakarete uğramak. Bu süreçte 'Bursaspor bizim vazgeçilmemiz. İstenirsem göreve hazırız' diyenini hiç ama hiç duymadım!

Hele hele şu günlerde bazı başkan adayları arasında ağızlarda sakız gibi çiğnenen 'kulüp sahipsiz kalmaz' ritüeli yok mu; 'onu bizim külahımıza anlat' dercesine acı acı gülümseyip geçiyorlar.

Geçmişte yaşadıklarına çok kırılmışlar,  an itibariyle alınan skorlara üzülüyor olsalar da; ötesine geçenini göremedim!

Aşağıdaki cümle ortak mutabakatları gibi...

'Benden uzak dursunlar başka bir şey istemiyorum!'
Bursaspor'un yeniden ayağa kaldırılması için akıllara gelen adayları işte bu kadar soğutmuş eleştiri boyutunu aşan tepkiler.

Bugünleri yaşayabileceğimizi yıllar önce tahmin ederek her fırsatta olacakları dillendirmiş bir gazeteci olarak haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyorum.

'Yanlış yapıyorsunuz, taraftarlık böyle olmaz' dedikçe sosyal medya trolleri tarafından linç edildiğimi hiç unutmadım, unutmayacağım da.

Sonuçta zararını ulu bir çınar olan Bursaspor camiasıyla gerçek taraftar çekmekte.

Sonra ne mi oldu?

Uygulanan mobbinge dayanamayan gerçek Bursasporlular camiadan birer birer kopartılınca; meydan istediği gibi at oynatanların eline geçti.

Azar, azar; göstere göstere sömürüldü, soyuldu, hortumlandı kulüp;

Bir baktık ki tığ teber şah-ı merdan kalıvermiş.

Organize bir eylemin sonucu muydu bu tribün eylemleri?

Sanmıyorum...

Ya da gizli bir ajandanın sayfaları gibi birileri tarafından teker teker çevrilerek bugünlere zemin mi hazırlandı?!

Bir ihtimal gibi durmakta.

Er ya da geç öğreneceğiz!

Aday çıkmadığı için prosedür gereği 'görevine devam  eden yönetim'; yeni bir adayın çıkması durumunda 6 ayı beklemeden istifa ederek onların önünü açabilir.

Yoksa 6 ayın sonunda divan kulübün anahtarlarını valiye teslim ederek Bursaspor'un kayyum eliyle yönetileceğini tescil eder ki; Allah korusun...