Bursaspor Avrupa Kupaları'nın 4 farklı kulvarında mücadele eden tek Türk takımı!..

Yani;

Avrupa Kupa Galipleri Kupası;

UEFA İntertoto Kupası;

Şampiyonlar Ligi;

UEFA Avrupa Ligi;

Şaşırmadınız sanırım;

Bu kupaların dördünde üç büyükler Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray'la birlikte Trabzonspor tarihi akışları içinde hiç yer alamazken, bir tek Bursaspor kaideyi bozarak bu başarılarla taçlandırmış kariyerini.

Bursaspor'un pek bilinmeyen bir diğer özelliği de Avrupa Kupaları'nda en farklı galibiyeti elde etmiş Türk takımı olması.

( 8 Mayıs 2017 tarihinde Bursa'da oynadığı UEFA Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu rövanşında Finlandiya'nın KuPS Kuopio takımını 6-0 yenerek ismini play-off turuna yazdırmıştı.)

Arşiv karıştıranla, tutanların bilebileceği bir başka farkındalığını daha söyleyeyim yeri gelmişken burada.

Bursaspor Türk futbol tarihinde bir İngiliz takımını deplasmanda en farklı skorla yenebilmiş tek kulüp an itibariyle.

(24 Haziran 1995 / UEFA İnter Toto Kupası 10. Grup ilk karşılaşması. Brighton Have Albion Stadyumu. Wimbledon: 0 Bursaspor : 4  Goller: Ercüment Şahin (2), Ömer Kılıç, Mesut Ünal )

'O zamanlar Premier Lig' mi vardı ki!?' istihzasında bulunanlara. Premier Lig 1992'de kurulmuş, Bursaspor ise bu ligin değerli bir üyesi Wimbledon'la 1995'de sahasında karşılaşmış ve rakibini deyim yerindeyse şamar oğlanına çevirmişti. )

Şimdi bu devirde ikinci bir babayiğidin daha;  hem de ada takımı önünde bu skora yakın bir galibiyet elde etmesi...

Hayalini bile kuramıyorlar!.

Şöyle bir bakıyorum da;

Tarihinde ilk kez 1973-1974 sezonunda yer aldığı Avrupa Kupa Galipleri Kupası'nda dördüncü olmuş, 1995'de İntertoto Kupası'nda final maçı oynamanın eşiğinden dönmüş; 2010-2011 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde grup maçları oynamış, 2017'de de UEFA Avrupa Ligi 'nde play-off turuna yükselmiş Bursaspor  an itibariyle 2021-2022 sezonunda Spor Toto 1. Ligi'nden 2. Ligi'ne düşmeme adına kaderini bağladığı son 8 maçına  yoğunlaşma çabasında.

Geçmişi karıştırarak satıra dökerken parmaklarım titriyordu klavyenin tuşlarının üzerinde.

Nereden nereye ?

Süper Lig şampiyonluğuyla taçlanmış bir şehrin kulübünün futboldaki yeni ufuklarından söz etmek varken; eskilere dönerek nostalji yapmak züğürt tesellisinden başka bir şey olmasa da insanın elinden başka bir şey gelmiyor.

Sözde futbol şehri Bursa(!) bir mucize gerçekleştirerek makus talihini değiştiremezse eğer; belki Mayıs'ı bile zor görür.

Sonrası Allah korusun Karacabey Belediyesporla, İnegölspor'un yanına hep birlikte Bursa derbileri oynamaya...

Daha önce de altını çizmiştim.

Bu takım ruh ve mental bağlamında çoktan mevta konumunda; yalancıktan oynamaya çabalıyor.

Kendileri inanmıyor, kimseyi inandıramıyor, adeta rol kesiyorlar.

En kötüsü Balıkesirspor 1. Lig'in, ikinci kötüsü de biziz.

Beni örnekleriyle tekzip edin, çıkar özür dilerim.

Sonuç itibariyle eldeki kadronun bu saatten sonra moralle, taktikle, teknikle bir yerlere geleceği filan yok

Doğru dürüst iki pas yapamayıp, altı pastan topu boş kale yerine kargalara nişanlayanlara işin doğrusunu öğretmeye Mustafa Er'in zamanı da yetmez, ömrü de.

Yapılacak şey basit aslında;

Ya bu mübarek ramazan ayının yüzü suyu hürmetine ibadetlerimizden sonra bol bol 'kümede kalma duaları' edeceğiz;

Ya da benim yukarıda yaptığım gibi eski defterleri önlerine koyarak 'okuyun bakın; bir zamanların Bursaspor'u ne imiş, sizin oynadığınız Bursaspor nerelerde; titreyip kendinize gelin' minvalinde hamasi söylemlerle gaza getirmeye çalışacağız.

Benim aklıma başka bir şey gelmiyor; sizlerin varsa paylaşmaya hazırım.

'Varsa' deyince hesap, kitap işine dalmayın hemen; yoksa kendinizi avutursunuz, bunların neredeyse tamamı 'Ali okulundan (*)'...

'Ali okulu(*)': Askerlikte okuma yazma bilmeyenlerin devam etmeye zorunlu olduğu okul.