Kümede kalınca çok sevindi geçen cumartesi günü Nilüfer Belediyesporlu Sultanlar.

Ben de sevinirdim kızların yerinde olsam!.

Zaten öyle yaptılar;

Çığlıklar atarak ve omuz omuza vererek fotoğraflar çektirildi kümede kalmanın şerefine!.

Kolay değil yani!.

Sen sezona ligi beşinci sırada bitirmenin mükafatı olan CEV Challenge Cup'a 'en az final oynama sözü' vererek başla;

Daha ikinci turda tepe taklak olunca  elinde ne kadar hedefin varsa tek tek revize et.

En sonunda razı oldukları sonuca bakar mısınız?

Geçen sezonun lig beşincisi Nilüfer, yeni biten normal sezonun 12'ncisi!..

Beşincilikten kümede tutunmaya evrilmek harika bir iş olmalı!;

Bir yıl içinde zirvelerden tabana inebilen kaç kulüp vardır Sultanlar Ligi'nde; düşünsem de aklıma bir başkası gelmedi.

Ağlamaları gerekirdi oysa 'biz nasıl oldu da böyle bir durumla yüzleştik' diye;

Tersine sevindiler, güldüler; hoplayıp, zıpladılar; bir ortaya çıkıp çifte telli oynamadıkları kaldı!.

Zaten şampiyon olamazsın, istesen de yapmazlar;

Türkiye Kupası Kaf Dağının ardında;

Hiç olmadı ligi geçen sezona yakın bir yerlerde bitir değil mi?

Onu da ellerine yüzlerine bulaştırdılar şube olarak;

Sonuç itibariyle geçen sezonun izleyene keyif veren o takımı; başara başara o da son maçında ve ıkına sıkına küme düşmüş Yeşilyurt'u 3-2 yenerek kümeye tutunmayı başardı!.

Es kaza kazanmayıp da yenilmiş olsalardı; set averajıyla küme düşecekti Yeşilyurt'la birlikte.

Vallahi hepsini ayakta alkışlıyorum!..

Yöneteni, antrenörü, menaceri, başkanı ve oyuncularıyla...

Ve eşine bir daha zor rastlanır bu başarının(!) bayan voleybolunda '2021 2022 sezonunun ders alınması gereken performansı' olarak baş köşelerde bir yerlere asılmasını federasyona teklif ediyorum!.

Allah hiç bir kulübün çalışanını; Nilüfer Belediyespor Bayan Voleybol Şubesini yönetenlerin becerisizliğiyle yüzleştirmesin.

Baştan sona yanlış, baştan sona çile, baştan sona stress.

Başlarken 'paraları yokmuş'; mazeretleri bu.

Meğersem Nilüfer gibi Bursa'nın modern yüzünü simgeleyen bir ilçenin  belediyesinin bayan voleybol şubesine 'Sonra Bursaspor da kapımıza dayanır' bahanesiyle sponsor olmak istememiş!..

İnanalım mı acaba!?

Doğunun, güney doğunun en ücra köşelerinde erkek voleybolunu yaşatmak için Ferhat gibi dağları dele dele sponsorların ayağına ulaşan Cizre, Kızıltepe, Bingöl örnekleri ortadayken; Nilüfer Belediyespor gibi bir kulübün voleybol şubesine firma ve fabrikalar kayıtsız öyle mi; vallahi çok güldürdünüz beni.

Sözün bittiği yer de burası işte. Birçok ile bedel Nilüfer ilçesinin belediyesi, voleybol şubesi için sponsorlara teklif götürmemeli, teklif onlardan gelmeliydi.

                                               xxx

Paranız az olsa da transferde doğru hamlelerle bu açığı telafi edebilirsiniz.

Lige şöyle bir bakıyorum; maçların çoğunu da bizzat salondan izledim;

Nilüfer kadar yanlış tercihler yapan bir ikinci kulüp daha göremedim.

Çok mu aradınız Oleksandr Bytsenko'yu?

Naif kız, karakterli; uysal iyi güzel de bunlarla voleybol oynanmıyor ki?

Geldi sakat, gidiyor yine sakat; sıfır katkı ile sezonu kapattı.

Becerip de gönderemediler; bazen kenarda, bazen tribünde oturarak her ay hesabına yatırılan maaşını tıkır tıkır almaya devam etti.

Yazık günah değil mi zar zor denkleştirilen kulüp paralarını çar çur etmeye?

Kimdir bunun sorumlusu?

Ya Rus pasör çaprazı Natalia Dumcheva...

Aman Allah'ım canlı cenaze mübarek.

Acaba jübilesini yaptıktan sonra kesesini doldursun diye menacerler mi kakaladı bu oyuncuyu merak emiyor değilim.

Güya sistemine uymadığı için yer vermiyormuş coachu.

Oynatıldığında da tam bir fiyaskoydu maçlarda.

Sonra sistemine uymayan birisinin ne işi var Nilüfer'de?

Bizim kızlarımız çok daha fazlasını verdiler parkeye çıkınca; şimdi bu yanlış transferin hesabını kim kime verecek peki?

3 yabancılı ligde çoğu maçı katkı vermedikleri için sıfır yabancı ile tamamlamak zorunda kalıyorsanız ortada bir teknik hata var demektir.

Eski coach Dehri Can Dehrioğlu sezona başlarken yabancı oyuncu istememiş güya. 'Ben antrenör takımı kuruyorum' demiş.

Kurulan takımı gördük; az kalsın dibi boyluyorlardı.

Gelelim Kanadalı Maglio'ya!..

Gereksiz yere pozisyonuyla oynayıp ortadan köşeye, köşeden yeniden ortaya kaydırıla kaydırıla sonunda şaftı kaydı kızcağızın (!) sezonu beklentilerini çok altında bir performansla tamamladı.

Şimdi Maglio ile birlikte; libero Buse Kayacan Sonsırma, bir de pasör Çağla Akın THY'ye transfer olmuş.

Hayırlı uğurlu olsun; gidenlerin içinde en çok libero Buse'ye üzülürüm, gerisinin yerleri dolar.

En çokta Defne Başyolcu'nun Eczacıbaşı Dynavit'e sürpriz transferine şaşırdım. Henüz 16 yaşında, geleceği olan yetenekli bir voleybolcuydu Defne.

Kendisiyle profesyonel sözleşme imzalanmadığı için elini kolunu sallaya sallaya hiç bir bedel ödemeden gitmiş İstanbul'a.

Bir yönetim zaafıdır bana göre yuvadan uçuşu, kulüp için de büyük bir kayıp.

Keşke Defne Nilüfer'de oynayarak, biraz daha pişerek gitseydi; maalesef Eczacıbaşı gibi büyük düşünen bir camiada ona hemen şans tanımazlar, muhtemelen bir iki yıl gibi rotasyona zor girer.

Kendisi ile ailesine yeni yaşamımda başarılar diliyorum.

 Yeni hocamız da belli oldu; erkek voleybolunun dünya markası isimlerinden Belçikalı Vital Heynen.

Kariyerine sözüm yok da, Türkiye'de ne yapar kapalı kutu.

Doğruysa eğer 70 bin euro alacakmış bir yıl için.

Keşke o parayı yabancı hocaya vereceklerine, kaliteli bir oyuncu getirmek için harcasaymış yönetim; daha iyi olurdu.

Ben örneğin kendi adıma geçen yılın başarılı ismi ABD'li smaçör Sarah Wilhite Parsons'u yeniden takımda görmek isterim.

Bir de takımı oynatan, lider bir pasör kesinlikle şart. Öyle kıyıda köşede kalmışlardan değil, kendi takımında ön plana çıkmış birisi.

Bizden Cansu Aydınoğulları ilk aklıma gelenlerden.

Ya da PTT'li Sıla Çalışkan!.. Boş mudur bilemem de iyi pasör olduğu kesin.

Eğer iddialı bir kadro kurulacaksa o zaman kesinlikle yabancı birisi getirilmeli.

Nilüfer Belediyespor bayan voleybol şubesindeki gelişmeleri ara ara yazarak sizlere aktarmaya devam edeceğim.