Nicolas Anelka'dan Ümraniyespor'a 'tamirci çırağı' iması...

2024.07.09 16:41 - Son Güncellenme: 2024.07.09 16:44
A

Futbolculuk döneminde Paris Saint-Germain, Arsenal, Real Madrid, Liverpool, Manchester City, Chelsea ve Juventus gibi önemli takımlarda forma giydikten 2005'te de Fenerbahçe'ye imza atan Fransız futbol efsanesi Nicolas Anelka'nın (44), Ocak 2024'de  CEO' Chief Executive Officer' (İcra Kurulu Başkanı) pozisyonunda danışmanlık yapacağı Trendyol 1. Lig ekiplerinden Central Hospital Ümraniylespor'la olan beraberliği sadece 7 ay sürdü.

Uzaktan bakanlara rüya gibi gelen bu görevlendirme dün Anelka'nın sosyal medyasından yaptığı açıklama ile sona ererken, vermek istediği mesaj itibariyle de çok tartışıldı.

Yoruma geçmeden önce ilk olarak şunu söylemek isterim;

Fransız efsanesinin altını çizdiği gerçekler; aslında Türk futbolunun öznesi olan kulüplerimizin ortak sorunudur.

'Büyükler' yıllardır 'büyük' kalmaya devam ederlerken, altlardan üst tarafa doğru farklı alternatiflerini ne yazık ki çıkartamadığımız gibi

Arada bir çıkan yeni kazanımları da elimizde tutmayı beceremedik.

Örnek;

Üç büyükler artı Trabzonspor'un üzerine Anadolu'dan çıkan son şampiyon Bursaspor başarılarını sürdürmek şöyle dursun, küme düşe düşe üçüncü lige kadar geriledi.

Konumuza dönelim.

Anelka'nın Ümraniyespor tercihine başlangıçta  'nasıl yani?' diyen çok kişi olduğunu düşünüyorum.

Öyle ya,

Doğru dürüst tesisi, stadıyla, taraftar profili bulunmayan, 

'Ekonomik bağlamda da vasat bir profil düzleminde yaşamını idame ettiren bir kulübü seçtiğinize göre, bugün için olmasa da yarınlarda tercihinizi haklı çıkartacak bir takım olağanüstü gelişmelerin beklentisine kanarak böyle bir adım atmış olmalı Anelka' diyorsunuz haklı olarak.

İsterseniz önce sürecin istifa ile sonuçlanmasını gerektiren nedenleri bir kez daha okuduktan sonra üzerine yorumumuzu yapalım.

"Kulübün kötü yönetimi, iletişim sorunu, ödenmeyen maaşlar, FIFA yaptırımı, üst düzey futbolun farklı vizyonu ve hepsinden önemlisi vaatlere ve taahhütlere saygı gösterilmemesi! Büyük adamlarla diğerleri arasındaki fark budur... Kendi seviyenizde çalışmanıza izin veriyorum... En iyi dileklerimle"

Son iki cümlesi yüreklerimize saplanan acı bir hançer gibi adeta.

Türk futbolunun neden bir yerlere gelemediğinin yabancı gözüyle itirafını okuyunca kara kara düşünmeden edemiyorsunuz.

Gerçekten büyük adamlarla diğerleri arasındaki fark bu kadar açık mı?

'Kendi seviyenizde çalışmanıza izin veriyorum' cümlesi ise küçümseme ile karışık alay içermekte.

Üç büyükleri bir tarafa koyarak. Ümraniyespor'un kişiliğinde diğer kulüplerin yok hükmünde olduğuna vurgu yapmış Anelka;

Yani yönetimine 'kardeşim madem gücünüz, paranız, lobiniz, tesis ve stadınız  yoktu da beni niye boşu boşuna buralara kadar getirterek zamanımı harcattınız!' demek istemiş.

Yalan mı?

Sonuna kadar doğru. 

Nazik ve kibarca anlatmaya çalışırken

'Anelka'yı getirmek kim, siz kimsiniz; önce haddinizi bileceksin' serzenişi aslında benzeri camialara da 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla' mesajı vermek gibi bir şey olmuş. Anelka çok büyük bir oyuncuydu.

Bir çok ünlü Avrupa kulübünde oynadıktan sonra geldiği Fenerbahçe'de de kısa sürede iz bırakan bir performans sergiledikten sonra ülkesine döndü.

Büyük bir camiada gereği gibi karşılanıp, ilgi gören, maddi anlamda da mağdur edilmeyen Anelka'nın ikinci dönüşündeki mekanı istediği gibi olmayınca sosyal medyadan içini dökmesine kızmaya kimsenin hakkı olamaz.

Çapı, karesi, hacmi üç büyüklerden ibaret bir futbol kültüründe Anelka benzeri yıldızlara yeni görev tanımları biçmeye çalışanların önce kendilerini sorgulamaları gerekiyor.

'Ben ne kadarım, ben bundan sonra ne yapabilirim'ı kendi içinizde içselleştirmeden boyunuzdan büyük işlere kalkmayacaksınız.

Kusura bakmayın Ümraniyeli dostlar;

O güzel yürekli taraftarlarınızla, yönetenlerinize saygım da, sevgim de sonsuz ve hiç tükenmeyecek.

Ama sonu hüsranla biteceği besbelli böyle bir işe hiç girmeyecektiniz,

Sonradan utanmamak için,

Rahmetli Cem Karaca'nın hiç unutulmayacak o 'Tamirci çırağı' şarkısında ustasının çırağına söylediği şu sözler; sizi ve sizin gibileri çok iyi anlatıyor;

'İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları' 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları