Bir basketbol takımında sorumlu yönetici olsam;  Büyükçekmece'nin yabancı transferlerindeki başarısını araştırırdım.

Beceremeyenlere her yıl uygulamalı ders veriyorlar!

Getirdiklerinde boş çıkanına rastlamadım.

Son iki sezonu ele avuca sığmayan bücürleri Jordan Crawford'la domine etmişlerdi.

Fiziğine bakınca bir şeye benzetemeyenler tokadı yedi.

Geçen yıl Tofaş'ın da, Bursaspor'un da içinden geçerek maçları takımına kazandırmıştı.

Hatırladınız mı Erşan Kartal'ın yönettiği o maçı!

Crawford'u tutamayınca sinirler gerilmiş, rövanşı hakemden almaya çalışmıştık.

Sonuç;

Madara olmak bir yana; kapı gibi cezalar yedik.

Bu yıl Crowford yok belki ama; (bol paraya Japonya Ligi'ne gitti) Marcquise Reed isminde 'Crawford irisi' birini bulmuşlar, adam tek başına maçı çekip, çevirirken bizim takım benim gibi kendisini seyretti!

Tutamadık;

Sayı attı, ribaunt aldı, savunma yaptı; daha ne olsun?

Atlet, çabuk, şutör; zıp, zıp birisi.

Parası da iddia ederim sudan biraz pahalıdır!

Çünkü Büyükçekmece mütevazi bir kulüp, belediye muslukları kısmış, Onvo diye bir sponsorları var, çark onların desteğiyle dönüyormuş.

Diğer yabancılar kadroyu tamamlıyor, üst düzey katkı verenini göremedim.

Evan Bruinsma maçın bitmesine yakın tepeden üçlüğü sokamasa 'maçı kaybettiren oyuncu' diye tefe konulacakken, o giren şutundan sonra 'kazandıran oyuncu' statüsüyle tebrik yağmuruna tutuldu.

Yerlileri de kuru kalabalık.

'Bir türlü oyuncu olamayan' 2.11'lik Emircan Koşut'un oynayacağı tutmasa da; 'var mıydı, yok muydu' tartışırdım.

Büyükçekmece her takım için en çekinilecek deplasmanlardan birisi.

Küçümseyen ya da ciddiye almayanın kulağını koparacakmış gibi çekerler!

Onları en iyi; Sinan Erdem'le Gazanfer Bilge'den geçen sezon iki kez eli boş çıkmış Anadolu Efes bilir!

'Bursaspor bu sene için ne kadar takımdır' henüz tam çözemedim.

Bir iyi, bir kötü, bir var, bir yoklar;

Pozisyonların da tarifi yarım yarım;

David Michineau hep böyle mi oynar, yoksa başa mı döner bilemiyorsunuz.

Antony Brown şutör mü, değil mi; işi boş bir soru işareti.

'Kesin sokar' dediğiniz dağlara, taşlara gidiyor;

Güven veremiyor açıkçası.

Jordan Floyd'un'un 4 sayıda kalması maçın kaybedilmesinde önemli rol oynadı.

Şutör iki numarasın; bu kadar kısır maç çıkartırsan takımın elbette yenilir.

Yerli rotasyon demeyin bana!

Bir, iki numara back up oynasa bile şut sokar, oyun kurar, topa yön verip, savunmada baskı yapar.

Hangisi vardı Ömer'le Enes'ten bu maçta?

Birisi 3, diğeri 4 sayıyla maç tamamladı.

'O kadar şans, o kadar ısrar, o kadar yanılma' 'olacaklar inşallah'' diye bekleniyorlar!

Metin Türen'in şans bulamaması; hocanın Young'da ısrar etmesinden kaynaklı.

David Mutaf soktuğu üç üçlüğün üstüne, çok önemli bir pozisyonda acele karar vererek yeniden farkın açılmasına neden oldu.

Dağlara kar yağdırdın David;

Semih Erden'i de yavaş yavaş ısındırmalı hoca.

Kenarda tutulacaksa niye alındı ki?

Boy, post fizik kusursuz Michael Young Beşiktaş maçının X faktörüyken bu maç adeta sahada yok gibiydi;

'Neden böyle oynadı ?' sormadan edemiyor insan.

Johnny Hamilton maç içinde yaşadığı git gellere karşın uzun rotasyonunda her koşulda oynamayı hak ediyor. 

Blok ve ribaund caydırıcılığı sayı atamasa da takım için büyük güvence.

Maçı hücumda kısır kalmamızdan ziyade, yumuşak savunma yaptığımız için kaybettik.

Boyalı alan yol geçen hanı gibiydi. Sertlik yapamayınca topla dribbling yapan soluğu çemberin altında aldı.

Böyle pamuk gibi oynayarak maç kazanamazsınız.

Özetle Büyükçekmece'nin tek kişilik ordusu Marcquise Reed maçın son sözünü söyleyip, takımına değerli bir galibiyet kazandırdı.

'Transfer yapılmalı yoksa zor durumda kalırız' sesleri erken yükselmeye başlandı.

Yapabilmek için eldekilerden giden olması lazım.

İyi bir şutör forvet ile bir şutör oyun kurucu gelmesi halinde takımın çehresinin değişeceğini düşünüyorum.

Tabii yanılmamak ve Büyükçekmece gibi az paraya en iyisini bulabilme kaydıyla.

17 top kaybı yaptığımız bir maçı 5 sayıyla verdiysek yine de başarıdır.

Bereket Reed'in dışındakiler fazla atamadı; yoksa fark daha büyük olurdu.

 Coach Jure Zdovc bu kadar vasat oyuncunun bir araya toplandığı kadroya iyi coachluk yapıyor.

Çıkıp kendisini oynayacak değil ki!

İstatistiklere gelirsek;

Büyükçekmece maçın içinde yerlilerinden 17, Bursaspor ise 16 sayılık katkı aldı.

Büyükçekmece bench sayılarında 23-11, boyalı alan sayılarında 44-28, ikinci şans sayılarında 5-0, Bursaspor 3 sayı isabetinde 19-5 üstünlük sağladı.

Bursaspor'da 3, Büyükçekmece'de 1 oyuncu çift haneli skora ulaştı.

Yeşil beyazlı takım maçta 26/57 (% 45,61) saha içi, 16/36 (% 44,44) iki sayı, 10/21 (% 47,6) üç sayı, 8/13 (% 61,54) serbest atış yüzdeleriyle oynadı.

21'i savunma, 9'u hücum toplam 30 ribaunt topladı.

18 asist, 2 blok yaptı, 8 top çalarken, istatistik kağıdına 17'de top kaybı yazdırdı.

Öne çıkanlar...

ONVO Büyükçekmece: Marquise Reed 30 sayı, 5 ribaund, 2 asist

Bursaspor: Johnathan Hamilton 13 sayı, 5 ribaund, 2 asist, Michael Young 11 sayı, 7 ribaund, 2 asist, Benoit Michineau 19 sayı, 2 ribaund, 6 asist