'Komşuda pişen, bize de düşer' mi?

2023.02.03 16:06 - Son Güncellenme: 2023.02.03 20:03
A

Komşu; yani Eskişehirspor uğraşıp, didinip sonunda transfer tahtasını açtırmayı başardı.

4 yılın sonunda ayağındaki prangaları kırarak özgürlüğüne kavuşan kırmızı siyahlı kulüp, şimdi yıldırım hızıyla transferler yaparak, açığını kapatmaya çalışıyor. (Bugüne kadar renklerine bağladıkları 6 oyuncudan birisi, şampiyonluk sezonumuzdan İsmail Haktan Odabaşı)

Camianın yıllar sonra sorunlarını çözmesi şehirde büyük bir coşku ile kutlanmış.

Eskişehirspor'la Bursaspor'un durumu birbirine çok benzediği için komşudaki gelişmeleri yakından talip etmeye başladım.

İki gece önce kulübün Ankara yolu üzerindeki Hanefi Demirkol Tesisleri'nde toplanan binlerce taraftarının meşaleler yakarak transfer yasağının kaldırılmasını kutlamasını; ne yalan söyleyeyim yüreğim burkula burkula okudum.

Görüntüler müthişti.

Sanırsınız Eskişehirspor şampiyon olmuş da, erkenden kutlamalara başlanmış!

Başarıların çok uzağına düşülünce, insana mutluluk ve heyecan veren bir eylem işaret fişeği etkisi yaparak dalga yayılırken; yarattığı çok farklı atmosfer de sevenlerini mutlu edebiliyor.

Öğrendiğim kadarıyla bugüne kadar tahtanın açılmasını engelleyen borç topu topu 150 milyon TL imiş.

Bizimkinin yanında çerez parası kadar!

O da Trabzonsporlu Erkan Zengin'in transferinden kalma.

Eskişehir dayatmış 'biraz yardımcı olun' diye, Trabzon ise geri adım atmamış, yıllarca sürmüş inatları,

Yani 'nuh demiş, peygamber dememişler'

O yüzden çok kırgın Eskişehirsporlular Trabzonspor'a.

Baktılar olmayacak;

Taraftar grupları kapı kapı dolaşarak eski başkanların alacaklarından feragat etmeleri için ne gerekiyorsa yapmışlar.

İnat ve ısrar, kamu oyu baskısıyla birleşince; direnci kırarak düzlüğe çıkmışlar.

Bu konuda fazlasıyla muzdarip bir Bursasporlu olarak; Eskişehirsporluların kabına sığmayan coşkularını biraz da buruk ve üzgün bir şekilde takip ettim.

'İnşallah darısı bizim de başımıza' diyeceğim de, bizim öyle bir şansımız yok maalesef!

Toplam borç stoğu 1, 5 milyar TL'ye yakın;

İki dönem transfer yasağını kaldırdık diyelim; sonrasında kadroyu güçlendirmek için yapılması gereken transfere 250-300 milyon lira arası bir rakam gerekiyor. (Bu aşamaya gelinebilirse ne eski yönetici borçları, ne de vergi-SGK borçları transfere engel.  Zira vergi ve SGK borçlarına yeni yapılandırma getirilmesi söz konusu)

Peki söz konusu parayı kim, nasıl ve nereden bulup verecek?

Yönetimin gücü ortada;

Başkanı maaşıyla geçimini sağlayan bir belediye çalışanı.

Diğerleri de kendi hallerinde işi gücü olan, orta gelir seviyesinin biraz üstünde insanlar.

Salt onlara yüklenerek sorunu çözemeyiz.

 Çözülmüyor da zaten.

Bakıyorsunuz; medya sürekli gündeminde tutmaya çalışsa da şehirde yaprak kımıldamıyor.

Alacağı olan eski yöneticiler büyük bir suskunluk içinde;

Küstürülmüş, bıktırılmışlar.

Sivil toplum kuruluşları da öyle;

Bursaspor gibi şehrin en önemli marka değeri yok sayılmaya devam ediliyor.

Fırsat buldukça yazıyor, çiziyor, aramızda kendi kendimize konuşuyoruz o kadar.

Açık ve net söylüyorum; Bursa gibi ekonomisi ile kabına sığmayan bir şehirde Bursaspor'a yaşatılanlar; zamanında bu kulüpten 'yönetici kisvesiyle' nemalanmış parazitler başta olmak üzere; her bir bireyi için yüz kızartıcı ve utanılası bir durumdur.

Ne yazık ki kapı komşumuz Eskişehir kadar olamadık.

Üzülüp, kahrolmamak elde değil.

Eskişehirspor deyince bir konunun altını kalın kalın çizerek haklarını teslim etmek istiyorum.

Tahtalarını açar açmaz, Bursaspor'a ithafen sosyal medyada twitter üzerinden 'sıra sende komşu. Anadolunun tek derbisi var. 'Eskişehirspor-Bursaspor' şeklinde açıklama yaptılar.

Çok güzel, çok yerinde ve anlamı büyük bir jest oldu bu kısacık tweet.

Bazen 'kardeş takımımızı seçerken acaba yanlış mı yaptık' diye kendi kendime sormadan edemiyorum.

Yaşanan kırgınlıklarla, geçmişi unutarak yeni bir sayfa açmak o kadar mı zor iki kulüp arasında?.

Hiç sanmıyorum...

Twitteki gibi gerçekten de;

Anadolu'nun tek derbisi idi yıllarca Bursaspor'la Eskişehirspor'un aralarında oynadıkları maçlar.

70'li 80'li yıllarda oynanılan maçları dünün jenerasyonu bizim kuşak iyi bilir.

Bursa'da Eskişehir'de yaşam dururdu o maçların olduğu gün.

Sabahın köründe bilet kuyruğuna girer, eski stadı öğlen olmadan tıka basa doldururduk.

Atatürk Stadı büyütülmeden ve koltuklanması yapılmadan önce en çok bilet bir Fenerbahçe ve Eskişehirspor maçında satılmıştı. (Hafızam beni yanıltmıyorsa Eskişehirspor'la oynanan maça gelen seyirci sayısı 26 bin civarı idi)

Bir tarafta Mesut Şen, Ersel Altıparmak, Müfit Gürsu, İsmail Tartan, Ahmet Tuna Kozan, Cengiz Yazıcı, Orhan Özselek, Sinan Bür, Haluk Erdem ve diğerleri;

Diğer taraftar Mümin Özkasap, İlhan, Faik, Kamuran Yavuz, İsmail Arca, Nuri, Nihat Atacan, Vahap Özbayar, Fethi Heper, koko Burhan'la, Ender Konca;

Ne maçlardı ama unutamadım, unutamıyorum.

Bir gün tekrar ve inşallah iki komşu kentin takımlarının süper ligde yeni derbiler için sahaya çıkması dileğiyle.

 

 

 

 

 

 


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları